Başbakan Erdoğan'ın “Maalesef, devlet içinde devlet gayretiyle bu adımları atıyorlar! Bunlar bir nevi çetelerdir.” demesi, sorunu çözmüyor, onun iktidarını temize çıkartmaya yetmiyor!
“Tehditlere boyun eğmeyeceğiz!” şeklindeki sözleri de bir anlam ifade etmiyor!
Tabii ki tehditlere boyun eğmemek gerek!
Ancak… Onları, yani koskoca ülkeyi yönetenleri kim tehdit ediyor? Türkiye gibi güçlü bir devletin başbakanını kim tehdit etmeye cüret edebiliyor?
Başbakan'ın söyledikleri hep havada kalan lâflar…
Uzun söze gerek yok! Ortada çok vahim bir durum var!
Cumhuriyet tarihinde görülmemiş bir olay bu…
Bunun hukuk çerçevesi içinde temizlenmesi gerekiyor!
Bir devlet bankasının genel müdürünün evinde 4.5 milyon dolar nakit para ele geçiriliyor. Bu nedir?
Bir bakan oğlunun evinde, çok miktarda kasalar dolusu paralar ve para sayma makinesi çıkıyor.
Dolar balyalarıyla çektirilen fotoğraflar da var!
Yolsuzluk, kara para aklama, vurgun, rüşvet değilse nedir bunlar? İzahı çok zor!
Bütün bunlar neyle açıklanabilir? Polis müdürlerini görevden almakla işler biter mi?
Kim suçlu, kim suçsuz, bilmiyoruz ama Başbakan'ın “Maalesef ‘devlet içinde devlet' gayretiyle bu adımları atıyorlar! Bunlar bir nevi çetelerdir!” sözleri inandırıcı olmaktan çok uzak!
Ucu nereye varırsa varsın, kime dokunursa dokunsun, soruşturma sonuna kadar gitmeli, “Ak mı kara mı, yaş mı kuru mu?” tüm gerçekleri bütün millet görmeli!