Başbakan'ın sık sık kükremesine bakmayın siz…
PKK'nın siyasî kanadı BDP'nin istekleri bir bir yerine getiriliyor.
Kürtçe savunma hakkı, Apo'ya uygulanan tecridin kalkması, Kürtçe eğitim, kültürel haklar, vesaire…
Bunların hepsi lâf! İstenilenler bir bir veriliyor da ne oluyor? Terör artarak devam ediyor. Çünkü PKK'nın siyasî kanadı BDP'nin asıl istediği şey özerklik… Onu da verdiniz mi bu defa bağımsız bir devlet isteyecekler. Bunun sonu yok!
Ülkede olumsuzluklar her geçen gün biraz daha artıyor…
Fakat milletin üzerine ölü toprağı serpilmiş gibi…
Tepkisiz bir toplum halindeyiz. Ne bir ses, ne bir nefes var!
Millet, ülkeyi kargaşaya sürükleyen iktidardan hesap soracağı yerde, ona oy veriyor!
Şehit cenazelerinde acı ve hüzün gönülleri karartıyor, gözyaşları sel olup akıyor!
Ülkeyi yöneten siyasiler aynı türküye devam ediyorlar:
“Terörle mücadele kararlılıkla sürdürülecek!”
Oysa terörle mücadele eden komutanlar, gizli tanık olan itirafçı teröristlerin kuşkulu ifadeleriyle hapse atılıyor! Şemdin Sakık gibi azılı bir teröristin gizli tanık olduğunun ortaya çıkması acınacak halimizi gösteriyor.
PKK geçen yıl birçok asker ve polisten başka bir de kaymakam adayını kaçırmıştı. Terör çetesinin destekçisi olan BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş;
“Devlet onu neden kurtarmak için teşebbüse geçmiyor? Kaymakam adayı Kandil'de bir yıldır yaptığı stajını tamamladı!” diye âdeta dalga geçiyor! Bizimkilerde ses seda yok!
Her gün iç karartan, hayatımızı altüst eden olayların bir türlü sonu gelmiyor.
Toplum olarak biz de kuzuların sessizliği içinde olayları izliyoruz!