Bugün 75'inci ölüm yıldönümünde aziz Ata'mızı şükranla anacağız.
Tüm varlığımızı onun 57 yıllık kısa sayılacak ömründe yaptığı savaşlarda kazandığı muhteşem zaferlere, olağanüstü mücadelelere, büyük devrimlere borçluyuz.
Gericiler, tutucular, yobazlar onun ortaya koyduğu eserleri inkâr edebilirler. Bu onların ayıbıdır. Dinin temeli her şeyden önce hakkı savunmaktır. Haksızlık yapanlar, iftirayı marifet sayanlar gerçek dindar olamaz!
Onlar dindar değil, dincilerdir, din tacirleridir. Halkı Allah ile aldatanlardır!
Atatürk devrimlerinin en büyüğü, ulusal egemenliğe dayalı Laik Türkiye Cumhuriyeti'dir.
İşte bugün, bu Cumhuriyet'i yıkmak isteyenler var! Atatürk sağlığında onlar için, olağanüstü ileri bir görüşle “İstikbalde dahi seni bu hazineden mahrum etmek isteyecek, dahili ve harici bedhahların olacaktır!” demişti.
Bugün artık dilimizde kullanılmayan “Bedhah” kelimesi, başkalarının fenalığını isteyen, kötü yürekli insan anlamına gelmektedir… Atatürk onların ortaya çıkacağını görmüştü… Ve ne yazık ki bugün Türkiye “bedhahlarla” dolu!
Atatürk, 90 yıl önce “Türkiye Cumhuriyeti'ni kuran Türkiye halkına Türk Milleti denir” diyerek, ülkede birliği ve beraberliği sağlamıştı.
Bugün ülkeyi bir arada tutan o çimento, dozerlerle, balyozlarla yıkılmaya çalışılıyor!
Sinsice, zavallıca, düşmanca… Hedefleri, milleti ümmet yapmak!
T.C. siliniyor, Atatürk'ün adı devlet nişanlarından ve madalyalardan kazınıyor!
Varsın kazınsın! Onu yüreğimizden de kazıyamazlar ya!