Gerçek demokrasilerin olduğu ülkelerde böyle bir skandalın sonucu kesin istifadır!
Fakat… Bizim demokrasimiz bir garip demokrasidir!
Devekuşu demokrasisi…
Deve desen değil… Kuş desen o da değil!
Kafasını kuma sokan bir demokrasi… Gariplerin garibi!
Yıl 2004… Milli Güvenlik Kurulu toplanıyor. “Fethullah Gülen Cemaati'ni bitirme kararı” alınıyor. Abdullah Gül, Cemil Çiçek ve Tayyip Erdoğan da bu kararı kuzu kuzu imzalıyor!
Nasıl dost bunlar?
Dost görünüp böyle vurmak olur mu ya?
Aradan yıllar geçiyor, bu skandal inkâr edilemez bir belgeyle su yüzüne çıkıyor ve ortalık çalkalanıyor.
Eee… Peki, konuşsanıza birader! Bir şeyler söyleyin, bir açıklama yapın!
Herkese kafa tutan, önüne geleni fırçalayan, kendi bakanlarını, başbakan yardımcısını bile kamuoyu önünde ters düşüren Başbakan Erdoğan nedense sus pus!
Niçin bu konu hakkında tek kelime söylemiyor?
Söylemiyor değil, söyleyemiyor!
Neyi söyleyecek ki? “Fethullah Gülen'i bitirme belgesini metazori imzaladım!” mı diyecek?
Sükût ikrardan (kabul edişten) gelir.
Ancak… Bu tür duygular (özellikle kazığı yiyenin içinde), günü gelince hesabı soru