Top
Soner Yalçın

Soner Yalçın

syalcin@sozcu.com.tr

10/10/2023

Gözden kaçırmayın

Dört gündür dilimde aynı cümle:

Yıkılan çok milletli imparatorlukların ardında bıraktığı sorunlar yüzyılda düzel(e)mez.

Birinci Dünya Savaşı'nda Osmanlı'yı yıkan emperyalizm, geride kalanları paylaşmak için İkinci Dünya Savaşı'na sebep oldu. Ardından Ortadoğu'da (ve Balkanlarda, Kafkaslarda) savaş eksik olmadı.

Hamas-İsrail Savaşı'na bu analizle başlamak şart.

İsrail'e saldıran Hamas askeri kolu İzzeddin el Kassam Tugayları'ndan bahsetmek istiyorum.

İzzeddin el-Kassam (1882-1935), Osmanlı tebaasıydı. Suriye Lazkiye'ye bağlı Cebele'de doğdu. Babası, Osmanlı şeriat mahkemesi yetkilisi ve Hanefi Kaderiyye tarikatının yerel lideriydi. Ki, dedesi tarikatın önde gelen şeyhiydi. Aile Irak'tan Cebele'ye taşınmıştı.

El Kassam, El Ezher Camii'nde okumak üzere Kahire'ye gitti. Burada, Müslüman reformcu Muhammet Abduh'tan eğitim aldığı iddia ediliyor…

Ardından Abduh'un “öğrencisi” (daha sonra Şurâ-yı Osmani Cemiyeti başkanı olacak) selefi M. Reşit Rıza  ile Trablusşam'da temasa geçtiği belirtiliyor…

El Kassam sonra 1909'da Cebele'ye döndü; Kaderiyye medresesinde hocalık ve gezici vaizlik yaptı.

Soru şu:

Hayatını İslami öğretiyle geçiren El Kasım'ın, ne oldu, nasıl oldu da adı Hamas'ın silahlı güçlerine verildi?

★★★

El Kasım, Osmanlı'ya bağlıydı.

İtalyan emperyalizmi Trablusgarp'i işgal edince direniş için para topladı. “Ey Rahman, Ey Rahim/ Sultanımızı muzaffer eyle/ Ve düşmanımız İtalyan'ı yen” diye marş yazdı.  Yetmedi savaşmak için topladığı yüzü aşkın mücahitle -deniz ulaşımı için- İskenderun'a geldi. Osmanlı yönetimi Balkan cephesini güçlendirmek için Trablusgarp'i gözden çıkarında El Kassam evine döndü.

Ama artık o cihat savaşçısıydı…

Birinci Dünya Savaşı'nda Osmanlı ordusuna katıldı, burada askeri eğitim aldı ve Teşkilatı Mahsusa neferi oldu. İslami direniş örgütledi.

Osmanlı'nın yıkılışıyla birlikte Suriye'yi işgal eden Fransız emperyalizmine karşı dağa çıktı, Fransız ordusuna baskınlar düzenledi.

Takipçileri, Yahudi Ulusal Fonu tarafından satın alınan tarım arazileriyle geçim kaynaklarından olan kiracı yoksul köylüler oldu.

Arapları dışlayan İbrani işgücü politikaları sonucu Hayfa'ya sürüklenen kuzey Filistin'deki yoksul Müslümanlar arasında El Kassam adı giderek popüler hale geldi…

★★★

El Kassam, Fransız emperyalizmi altından İngiliz işgali altındaki Hayfa'ya geçti. İngilizlere ve Yahudilere saldırmaları için gecekondularda direniş birimleri örgütlemeye teşvik eden ateşli siyasi – dini vaazlar verdi…

Kudüs baş müftüsü (daha sonra Hitler'e yakınlaşan) Emin el-Hüseyni ile ilişkiye girdi. Başlangıçta ilişkileri iyiydi ama İngilizlere karşı bir isyana katılmasını talep ettiğinde El Hüseyin reddedince araları açıldı. Keza:

İngiliz emperyalizminin değil Yahudi yayılmacılığın birincil düşman olduğunu savunan laik-milliyetçi Hizb El İstiklal gibi partiler ile yolunu ayırdı. Filistin'de gelişmekte olan çatışmayı salt dini mücadele olarak gördü.

Kara El böyle kuruldu. Bölünmeler yaşadı. İbrahim el-Kabir liderliğindeki grup, İngiliz ve Yahudi hedeflerine yönelik acil saldırıları savunurken, El Kassam silahlı isyanın erken olduğunu düşündü… Uzatmayayım sonuçta:

Filistin polis memuru Moshe Rosenfeld öldürüldü. İngiliz polisi Yabad yakınındaki mağarada El Kassam'ı kuşattı. Çatışmada El Kassam öldürüldü.

Teslim olmaması ve ölüme yürümesi efsaneye dönüştü. “Ölümün, hayatta olduğundan daha güzel konuşuyor!”

Adını birçok Filistinli örgüt aldı. En son Hamas, silahlı birimine bu ismi verdi…

Başa dönüp aynı soruyu sorayım:

İtidalli sufi bir din adamını şiddete ne yönlendirdi?

Emperyalizm olgusunu gözden kaçırırsanız ayrıntılarda boğulursunuz.

Devam edeceğim…

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp

Yazarın Diğer Yazıları