Top
Soner Yalçın

Soner Yalçın

syalcin@sozcu.com.tr

04/10/2023

Ahlâki seçim

Şebnem Bursalı'nın, gazeteci Yavuz Donat ile yaptığı “nehir söyleşisi” kitabı “Off The Record” (yazılmamak üzere) bun­dan dört yıl önce çıktı.

Yavuz Donat kitapta, çocukluğumun efsane ismi Çorum milletve­kili Şükrü Bütün'den bahsetti:

-“Şükrü Bütün 1980 öncesinde Çorum millet­vekili idi. Hukuk mezunu. Öncesinde öğretmen, okul müdürü. O dönem ön seçim kazanmak, millet­vekilliği seçim sandığından çıkmak hiç kolay değildi. Şükrü Bey'in ‘içki sigara gibi' alışkanlıkları yoktu. Seçim kampanyasını bir slogan üzerine oturt­tu: ‘Ne şarap içer ne tütün, adayımız Şükrü Bütün.' Slogan tutmuştu. Afişlerde, duvarlarda hep aynı yazı vardı…”

5 Haziran 1977 seçi­mini hatırlıyorum; “Halkçı Ecevit” hayranıydı bizim mahalle. Ecevit'in Çorum mitingine annemle gittim. Hayatımda en büyük kala­balığını ilk orada gördüm. Saatlerce güneş altında Ecevit'i bekledik. Kitlenin dilinde, “6 Haziran Ece­vit Başbakan” sloganı vardı…

Çorum, o seçimde 6 milletvekili çıkarıyordu ve CHP/Halk Partisi adayla­rını ön seçimle belirledi.

Şükrü Bütün önseçimi Yavuz Donat'ın söylediği slogan ile kazanmadı. O sadece espriydi. Ço­rum'da o dönem “içki-si­gara içmiyorum” diye ön seçim kazanılmayacağını tahmin ediyorum!

Şükrü Bütün o yıllarda Çorum'da neredeyse tüm sol­cu öğrencilerin, öğ­retmenlerin, işçilerin, köylülerin davalarını be­dava almasıyla tanındı ve sevildi. Ön seçimden bü­yük farkla çıkmasının sebebi buydu…

Konuyu şuraya bağlaya­cağım:

★★★

Çorum gibi ülkenin dört yanında artık ön se­çim yapılmıyor.

Bu son seçimde de yaşandı: Milletvekili adayı olmak isteyenler sekiz kişilik CHP genel merke­zindeki “politbüro” önüne çıkıp, “beş dakikada” kim olduğunu anlattı! Ve böyle listeler, sıralamalar oluşturuldu. Ki, kimlerin abisi-kardeşi aracılığıyla adaylardan ne paralar aldığı ve lis­tenin paraya göre oluştu­rulduğu ahlaksızlığına hiç değinmeyeyim.

CHP'de de temel sorun bu; siyasetin temel taşı ahlâk ile politika ilişkisi son derece yoz­laştı.

Ahlâki değer yargıları, siyaset alanından ötelen­di: Parayı veren düdü­ğü çalar!

Türk Dil Kurumu söz­lüğündeki “politika”, “devlet işlerini düzenleme ve yürütme sanatı, siyaset, siyasa” olarak tanımlanı­yor. Günümüzde bu tanım­dan “devlet” kelimesini çıkarıp “kişi” sözcüğünü eklemeliyiz!

Siyaset, ticarethaneye dönüştürüldü…

Biz bu köşede neyin mücadelesini veriyor, neyi tartışmaya çalışıyoruz. İşte görüyoruz, CHP kongreye giderken çoğu fırsatçı partilinin gündeminde sadece “belediye başkan adayı” ya da “belediye meclis üyesi” olmak var!

Halka rağmen bu­gün Kılıçdaroğlu'nun hâlâ koltuğunda oturabil­mesinin tek sebebi yerel seçim ulufesi beklentisi­dir. Kimi kandırıyorsunuz? Atatürk'ün partisi kirli­lik içindedir.

★★★

(Babamın da avukatı olan) Şükrü Bütün ile telefonda konuştum. Çok sevilmesine rağmen neden siyasetten erken koptuğu­nu sordum. Tek cümlelik yanıt verdi:

-“İlkeli değil, akçeli işler başladı.”

Evet, Halk Partisi'ni bozdular, davası kalmayan şekilsiz-köksüz CHP doğurdular. Çoğu partili sadece kesesini doldurma peşine düştü. Menfaat ve ihtiras sonu gelmez bir hal aldı. Davaya adanmışlık­tan bahseden neredeyse kalmadı…

Böylece entelektüel üstünlük ve ideolojik inisiyatif sağ partilere bırakıldı. Vs.

Değerli okuyucu, baş eğmeyerek partiniz için cefa çektiniz, ama sadece bir avuç uya­nık siyasetçi sefa sürdü/ sürüyor…

Siz istediğiniz kadar, “Atatürk”, “Kemalizm” deyin, “tam bağımsızlık”, “Kuvayı Milliye” deyin, “sömürü-yoksulluk” deyin… Deyin… Deyin… Deyin…

Sorunları çözecek nitelikli idealist kadrola­rı size seçtirmiyorlar, önü­nüze konanı onaylat­mak istiyorlar sadece!

Bu siyasi anlayışın yıkıl­ması lazım.

Erdemli politikacılara ihtiyaç var. Kimse var mı orda?

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp

Yazarın Diğer Yazıları