Top
Saygı öztürk

Saygı öztürk

saygi@sozcum.com

02/06/2023

Kılıçdaroğlu’nu doğrama zamanı ve Temel Bey’in dileği

CHP listesinden seçime katılan DEVA Partisi 15, Gelecek Partisi 10, Saadet Partisi 10, Demokrat Parti ise 3 milletvekili çıkardı. Seçim bitti, her parti kendi yolunu belirlemeye başladı. Hemen belirteyim, yol ayrılığı sorunlu değil, yine uzlaşarak, gerektiğinde dirsek teması kurarak devam edecek.

DEVA Partisi, kendi logolarının altında Gelecek ve Saadet Partileri'nin seçime katılmasını istemişti. Ancak bu ittifak gerçekleşmedi. Çünkü Saadet Partisi yönetimi, kendilerinin daha eski ve köklü olduğunu belirtip, böyle bir ittifakın seçime ancak Saadet Partisi logosu altında girmesi konusunda ısrarcı oldu. Yani uzlaşmaya varılamadı. İşte tam bu aşamada CHP devreye girip adayların CHP listesinden gösterilmesini önerdi.

SİYASET BÖYLE YAPILIYOR

Nedeni de TBMM'de Millet İttifakı olarak çoğunluğu elde edebilmek ve en az 301 milletvekili çıkarmaktı. Ancak beklenen sayıda milletvekili çıkarılamadı. Seçim sonrası CHP yönetimi, üç siyasi partinin adaylarını CHP listelerinden gösterdiği için ağır biçimde eleştiriliyor. Bakıyorum, seçim öncesi Kılıçdaroğlu'na “Ne kadar doğru yapıyorsunuz, ne kadar güzel projeler açıklıyorsunuz, mesajlar veriyorsunuz” diyen, yapılanları doğru bulanlar şimdi Kılıçdaroğlu'nu doğramakla meşgul. Ne yazık ki ülkemizde siyaset böyle yapılıyor.

CHP'den seçilen dört siyasi partinin 38 milletvekilinin, CHP'den istifa etmelerini doğru anlamak gerekiyor. TBMM'de grup kurulması muhalefetin daha fazla söz alması, komisyonlarda daha fazla temsilcisinin bulunması demektir. Yani ayrılıkları, “Seçildik hadi bize eyvallah” şeklinde değil, yine temelinde Cumhur İttifakı'na karşı birlikte hareket etmek yatıyor. Ne derecede olur, onu da ileride göreceğiz.

YİNE İSİM SORUNU VAR

DEVA Partisi ile Gelecek Partisi ortak grup kurma konusunda hemen hemen anlaştı. Ancak o birliktelik içinde şimdilik Saadet Partisi yok. Saadet Partisi, grubun kendi isimleri altında oluşmasını istiyor. Diğer iki parti ise Saadet Partisi adıyla grupta yer almak istemiyor. Bu durumda ya iki parti, belki Demokrat Parti'nin de katılmasıyla üçlü bir grup oluşturabilir.

Ama bitmedi. Saadet Partisi'nin de bu grupta yer alması için çabalar sürüyor. Yeni bir çatı oluşturup 4 partinin belirlenecek bir isimle grup oluşturması da gündemde. Parti programlarının benzerliği, ortak mutabakata 4 partinin de liderinin imzasının bulunması birlikteliği de kolaylaştıracak.

Saadet Partisi, bu gelişmeler ışığında hafta sonu genel idare kurulunu, il başkanlarını toplayacak, görüşlerini alacak. Saadet Partililere göre Millet İttifakı da kurumsal olmasa da pratikte devam edecek, yerel seçimlere yönelik işbirliği de sürecek. Millet İttifakı'nı oluşturan İYİ Parti yetkilileri ise 4 siyasi partinin ne yapacağını izlemekle yetiniyor.

TEMEL BEY NE DİYOR?

Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu ile dün konuştuk. Seçim sonuçları için “İnşallah Cenabı Hak bizi sıkıntılardan kurtarır. Allah yar ve yardımcımız olsun” dedi. Seçim sonuçlarını partisinin yetkili kurullarında değerlendirileceğini kaydeden Karamollaoğlu, şunları söyledi:

“Ülkemizde huzur ortamı oluşmasını arzu ederiz. Bu iktidarın da ülkenin de muhalefetin de faydasına. Ama bir huzur ortamı olmazsa,  birileri ‘Ben oylarımı arttırıyorum' zannederken vatandaş durduk yere sıkıntının içine sürükleniyor. Kargaşa içerisinde huzur bulamıyor. Ama huzurlu bir ortam olacağına ilişkin bir havada şimdilik maalesef gözükmüyor. Onu da ifade edelim. Allah yardımcımız olsun.

BİZİM ESAS DERDİMİZ

Millet İttifakı'nın sürekli olması gibi bir konu olmaz. Millet İttifakı bu sefer uzun sürdü. Şundan dolayı uzun sürdü: Bizim esas derdimiz hükümet olmak değil, esas derdimiz sistemi değiştirmek. Tek kişinin yönetimiyle bu olmuyor sıkıntı doğuyor.

Hakikaten bu sistem işlemiyor, diktatörlüğe evriliyor. Onun için derdimiz oydu. Ama o değişikliği yapana kadar Türkiye'nin problemleriyle ilgilenmeden olmaz. Onun için de bir bakıma geçici bir hükümetin kurulması gerekirdi. Orada da cumhurbaşkanlığı yardımcılığı vs gündeme geldi. Şimdi şartlar bundan sonra nasıl değişir, nereye evrilir bilmiyoruz. Onu da inşallah önümüzdeki aylarda görüşerek bir noktaya geliriz.”

Bugün milletvekillerinin yemin günü. Dileriz Anayasadaki yemine sadık kalırlar.

Sorulara cevap verilse de millet gerçeği öğrense

İçişleri Bakanı, uygulamaları nedeniyle en çok soru önergelerine muhatap oluyor. Ancak bu bakanın özelliği sorulara ya hiç cevap vermemek ya da “Verildi” demek için sözde cevapla geçiştirmek.

CHP İzmir Milletvekili Murat Bakan, geçen yasama döneminde İçişleri Bakanı'nın cevaplaması istemiyle 182 yazılı soru önergesi vermiş, bunlardan sadece 7'si süresinde yani 15 gün içinde, 154'ü ise süresi geçtikten sonra cevaplandırılmış. Murat Bakan, “Bakanın yanıtlarının hiçbirisi sorularıma cevap niteliğinde değil, matbu yazılardır” diyor. 21 soru önergesine ise hiç cevap verilmemiş.

Bunlar arasında evrakta sahtecilik yapmak suretiyle yabancılara Türk vatandaşlığı verilmesi iddiası, AKP döneminde vatandaşlık verilen yabancı sayısı, çakarlı aracı olan, Cumhurbaşkanlığı forsunun olduğu araç kartına sahip derneklere ilişkin sorular da var.

Sadece bir kaçını sıraladım. Bakan cevap verse de millet gerçeği öğrense…

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp