Ekonomimiz son beş yılda çakıldı!
2019'a kadar işler o kadar fena değildi…
İktidar “Faiz sebeptir, enflasyon neticedir… Nas'lar neyi gerektiriyorsa onu yapmaya devam edeceğiz… Nas'lar varken size bize ne oluyor?” dedikten sonra olanlar oldu.
Merkez Bankası, faizleri düşürünce, ekonomi de inişe geçti. enflasyon tırmanmaya başladı.
İş işten geçtikten sonra ekonominin başına “Rasyonel (akılcı) zemine dönmek dışında bir seçeneğimiz yok.” diyen Mehmet Şimşek, Merkez Bankası'nın başına da Hafize Gaye Erkan getirildi.
Şimdi bu ikili, enflasyonu dizginlemeye çalışıyor ama sonuç hiç de olumlu değil!
Dengeler o kadar bozuldu ki, yama dikiş tutmuyor!
Ekonominin kuralları bellidir. Faizler zamanında arttırılıp, zamanında indirilseydi, bu kötü günleri yaşamazdık!
★★★
İktidar sürekli olarak “Enflasyonu tek haneye düşüreceğiz.” diyerek vatandaştan sabır istiyor.
Sabır iyi de, nereye kadar? Milletin dayanacak gücü mü kaldı?
Tüm anketler, ülkede işlerin iyi gitmediğini gösteriyor.
Aslında anketlere gerek bile yok!
Durumun ne olduğunu herkes açıkça görüyor, sıkıntıları yaşıyor!
Fiyatlar sürekli tırmanışta…
Merkez Bankası, enflasyonun 2026 yılında tek haneli rakama düşeceğini açıkladı ama bu sadece bir tahmin…
Hedef tutsa bile en az iki-üç yıl daha bu enflasyon belasını çekeceğiz demektir.
Onun da garantisi yok!
★★★
Mehmet Şimşek bir sihirbaz değil, elinde sihirli değnek yok!
■ Hukukun işlemediği…
■ Yargı bağımsızlığının olmadığı…
■ Demokratik kuralların altüst edildiği…
■ Siyasetin çok gergin olduğu…
■ Kuvvetler ayrılığı ilkesinin yok edildiği…
■ Toplumda huzur ve güvenin sağlanamadığı…
■ Anayasa'nın ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin kararlarına uyulmadığı…
■ Medya özgürlüğünün ve insan haklarının çiğnendiği…
■ Ortak aklın kullanılmadığı bir ülkeye yabancı yatırımcılar gelmez ve ekonomi asla düzelmez.
Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'in, güçlü ve güvenilir bir ekonomi yaratması için (geç de olsa) siyasal iktidardan bunların tamamını istemesi gerekiyor.
Peki, ister mi? Ya da isteyebilir mi?
Ben bu yamanın dikiş tutması, ekonominin ayağa kalkması için “Mehmet Bey buna mecbur” diye düşünüyorum… Aksi halde tüm çabaları boşa gider, asla başarılı olamaz ve büyük bir fiyaskoya imza atar!
Almanya'da emekli olmak…Almanya'da yaşayan kadim okurlarımdan Bayram Gencer “Münih'te rahat ve huzurlu bir emekli hayatı sürüyorum.” diyor ve Türkiye ile Almanya arasındaki emekli farkını göstermek için şu anısını anlatıyor:
“Askere gittim, dönüşte ver elini Almanya… Tarih 23 Ağustos 1973… Tam 50 yıl geçti aradan…
Almanya'ya gelmek için bir arkadaşımla birlikte kayıt yaptırmıştık. Arkadaş evliydi ve o yıllarda Türkiye'de iş bulmak o kadar da sorun değildi. İşi vardı, çalışıyordu… Son anda gelmekten vazgeçti…
Yıllar geçti, arkadaşım 1996 senesinde emekli oldu. Ben de Türkiye'de kalsaydım o tarihte emekli olacaktım.
Almanya'da 2013 yılında emekli oldum.
SONUÇ: Ben mutluyum o mutsuz… Arkadaşım öyle bir fırsatı kaçırdığı için pişman oldu. Onun adına üzüldüm ama ben Almanya'da emekli olmaktan çok memnunum.”
Almanya'da yaşayan kadim okurlarımdan Bayram Gencer “Münih'te rahat ve huzurlu bir emekli hayatı sürüyorum.” diyor ve Türkiye ile Almanya arasındaki emekli farkını göstermek için şu anısını anlatıyor:
“Askere gittim, dönüşte ver elini Almanya… Tarih 23 Ağustos 1973… Tam 50 yıl geçti aradan…
Almanya'ya gelmek için bir arkadaşımla birlikte kayıt yaptırmıştık. Arkadaş evliydi ve o yıllarda Türkiye'de iş bulmak o kadar da sorun değildi. İşi vardı, çalışıyordu… Son anda gelmekten vazgeçti…
Yıllar geçti, arkadaşım 1996 senesinde emekli oldu. Ben de Türkiye'de kalsaydım o tarihte emekli olacaktım.
Almanya'da 2013 yılında emekli oldum.
SONUÇ: Ben mutluyum o mutsuz… Arkadaşım öyle bir fırsatı kaçırdığı için pişman oldu. Onun adına üzüldüm ama ben Almanya'da emekli olmaktan çok memnunum.”
TEBESSÜM
Temel usulü tedavi!Ruh doktoru olan Temel bir akıl hastanesinde göreve başlamış.
Yakınları “Nasıl tedavi ediyorsun hastaları?” diye sorunca anlatmış:
“Hasta eğer alkol alıyorsa hemen ‘Bir daha sakın ha içmeyeceksin!' diyorum…”
“Ya alkol almıyorsa?”
“Almıyorsa ‘Hemen alkole başla' diyorum”
“Peki, neden öyle?
“Bu tedavi şekli benim icadım! Başka türlü akıllanamıyorlar!”
GÜNÜN SÖZÜBin kişi içinde doğru düşünen bir kişi bile olsa yeterlidir.
