Üzülerek söylüyorum:

Bu yönetimle ulus olarak (özellikle son beş yıldır) bir çöküşe doğru sürükleniyoruz.

Sağlıklı düşünen herkes bunu görüyor.

Ekonomide, hukukta, eğitimde, sağlık hizmetlerinde hep geriye gidiyoruz.

Bugün ülkeyi yöneten kadrolardan kurtarıcı hamleler beklemek fazla saflık olur.

Çözüm bellidir:

– Hukukun üstünlüğü…

– Bağımsız yargı…

– Kuvvetler ayrılığı ilkesine dönüş…

– Özgür medya…

– Tam demokrasi.

★★★

Bunlar tamam da… Peki, olur mu? Olabilir mi?

Mevcut siyasal yönetimle olmaz!

Bu konuda CHP'ye çok önemli görev düşüyor…

Bugüne kadar iyi sınav veremeyen CHP'de yeni yönetimin eski hataları tekrarlamaması, halkla bütünleşmesi, en cahil vatandaşlara bile gerçekleri anlayabilecekleri şekilde anlatması lazım.

Bunun için her şeyden önce parti içinde birlik ve beraberliğin sağlanması şart. Bu olmazsa olmaz!

★★★

Mustafa Sarıgül, Erzincan milletvekili ve çok deneyimli bir siyasetçi…

Bakınız, yeni CHP için neler diyor?

“CHP örgütü kurultayı başarıyla bitirdi. Kurultayın demokratik olgunluk içinde sonuçlanmasının mimarı Sayın Kılıçdaroğlu'dur. Parti içi demokrasisinin işlemesini o sağladı.

Ben, Sayın Kılıçdaroğlu'nun kazanması için çalıştım. Onu hizmetlerinin ileride daha iyi anlaşılacağına inanıyorum.

Kurultay CHP Genel Başkanlığına Sayın Özgür Özel'i seçti. Şimdi hepimize düşen görev Genel Başkanımız Özgür Özel'e destek vermektir. CHP'li olmak bunu gerektirir.

Kurultay delegeleri olarak farklı adaylara oy vermiş olabiliriz. Ama hepimiz CHP'den yanayız. Hepimiz Türkiye'den yanayız. Hepimiz Cumhuriyet'ten yanayız.

Şimdi bana ve tüm CHP'lilere düşen görev, aramızdaki birliği, beraberliği, dayanışmayı güçlü tutmaktır.

Ben partimin neferiyim. Bana ne görev düşerse onu yapacağım.

Önümüzde yerel seçimler var. Bütün gücümü, kuvvetimi, tecrübelerimi partime bir oy daha fazla kazandırmak için kullanacağım.

Yapılacak seçimlerde mevcut belediyelerimizi koruyacak ve yenilerini alacağız. Çünkü biz belediyeciliği iyi biliriz. CHP demek belediyecilik demektir.

Ülkemiz için başarılı olmak zorundayız. Çünkü biz CHP olarak cumhuriyetin ve demokrasinin kalesiyiz.”

Tülin Barshan, korkunç bir uçak kazasından mucize eseri sağ kurtulan Türk Hava Yolları hostesiydi.

Güler yüzlü, zarif, güzel bir hanımdı ve küçük yaştan beri bütün hayali hostes olmaktı. Sonunda bunu başardı fakat…

Hosteslik hayatının ilk yıllarında çok kötü bir olay yaşadı.

Görev yaptığı THY uçağı 16 Ocak 1983 günü Ankara'da düştü ve üç parçaya bölünerek infilak etti.

Faciadan sadece, kaza anında uçaktan fırlayan birkaç yolcu kurtulmuştu.

Tülin Barshan uçağın içinde kalmış, kurtulmak için müthiş bir azim ve akılları durduran olağanüstü bir çaba göstermişti.

Yaşadığı korkunç kazaya rağmen Hostes Tülin'in uçmak sevgisi sönmedi, daha sonraki küçük kazalar da onu yıldırmadı, görevine devam etti.

9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'in Litvanya, Estonya, Letonya seyahatinde, Tülin Barshan uçağın özel hosteslerindendi. Ben de Cumhurbaşkanı'nın kafilesindeydim ve Tülin Hanım'ı o gezide tanımıştım.

Yaşadığı dehşet verici olaylar onu yıldırmadığı gibi daha da olgunlaştırmış, adeta bilge bir kişi yapmıştı.

Şimdi emekli olan Tülin Hanım hayatını ve o korkunç uçak kazasını anlatan bir kitap yazdı. Adı: KARA KUTU (Artshop Kitap)

Bir hostesin sıra dışı, inanılmaz ama gerçek yaşam öyküsünü, uçak kazasında yüreğini saran korkularını nasıl yendiğini, cesaret ve azmin hayattaki önemini anlatıyor.

Akıl para ile satılmaz ama hayatta en çok para eden de odur!