Partiler “yargı krizi” ile meşgul.

Yoksul halk yine unutuldu.

Yapılan araştırmalar çok acı bir gerçeği gözler önüne seriyor:

“Avrupa'nın en yoksul 3'üncü ülkesiyiz.”

Türk halkının geliri 7 yıldır sürekli azalıyor, orta sınıf kayboluyor, yoksulluk artıyor.

Bunun ayıbı bile siyasilerin yüzünü kızartmıyor, “Anayasa-babayasa” tartışmaları ile zaman kaybediyorlar.

İktidar “Enflasyonun belini kırdığı” iddiasında… Fakat gerçek bunun tam tersi… Kırılan vatandaşın beli!

İktidar, halkın içine gömüldüğü ağır sıkıntıları bir yana bırakmış, Anayasa Mahkemesi ile uğraşıyor.

Ulus olarak 2023 yılını kaybettik, 2024 yılı da (ne yazık ki) kayıp bir yıl olacağa benziyor.

★★★

CHP'nin yeni Genel Başkanı Özgür Özel yargı krizi üzerine:

“Anayasa'ya karşı bir kalkışma bu… Sen gücünü Anayasa'dan alıyorsun. Bindiğin dalı kesme!” diyerek iktidara sert çıktı.

Yargıdaki fırtına, ülkedeki ekonomik krizi büyütüyor ve olan yine vatandaşa oluyor.

Bugün ezilen Türk halkıdır!

Milletin temel sorunu “Ekmek, aş ve iş.”

Halkın dertlerine eğilmek lazım!

★★★

Başımıza bela olan enflasyonun daha uzun süre defolup gitmeyeceği anlaşılıyor.

Ekonomiyi düzeltmeye çalışan Maliye Bakanı Mehmet Şimşek şu ana kadar vatandaşı rahatlatacak bir şey yapamadı. Muhtemelen dilediği gibi hareket edemiyor!

Merkez Bankası'nın yayınladığı “2023 Yılı Kasım Ayı Piyasa Katılımcıları Anketi”nin sonuçları hiç de parlak değil.

Buna göre yıl sonu enflasyon tahmini yüzde 67.23, dolar tahmini ise 30 lira… Önümüzdeki yıl sonunda doların 40 liraya dayanacağı düşünülüyor.

2024 yılının da Türk halkı için sıkıntılarla dolu kayıp bir yıl olacağı anlaşılıyor.

İktidarın sürdürdüğü bu yanlış ekonomi ve hukuk politikaları ile ülkede işlerin düzelmesi, milli piyangoda büyük ikramiyenin çıkması kadar zayıf bir ihtimal!

Cemal Enginyurt… Demokrat Parti Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili… Gözü kara, mücadeleci, sözünü esirgemeyen bir siyaset adamı…

Eveleyip gevelemiyor, tek başına, partilerden daha etkili bir muhalefet yapıyor.

AKP'nin yargı krizi ile günden değiştirmek istediğini, ülkenin gerçek gündeminin yoksulluk olduğunu belirterek şu görüşleri savunuyor:

“AKP milleti sevmiyor. Emekliler oy verdi ve 7 bin 500 lira maaşa mahkum edildi.

Köylü oy verdi, bayram ikramiyesi kesildi.

Çiftçi oy verdi, ikramiye verilmedi.

Esnaf oy verdi, Bağ-Kur düzenlemesi gelmedi. 

Borsa'daki küçük yatırımcı oy verdi, bütün sermayesi gitti.

AKP, zengini daha zengin etti.

Oyunu AKP'ye veren Garip-gureba aç 5 bin lira ikramiyeye muhtaç!”

Cemal Enginyurt'un çizdiği bu tablo gerçekçidir.

Halk, çektiği bunca sıkıntıya, açlık ve yoksulluğa rağmen hâlâ AKP'ye oy vermeye devam ediyor? Neden?

Özellikle ana muhalefet partisi CHP'nin bunu iyi düşünmesi lazım!

TEBESSÜM

Toplumda bütün yükü taşıyanlar pek şikayet etmeden işlerini yapmaya devam eder de onların sırtından geçinenlerin yaygarası bitmez. Hikayedeki gibi…

İki koca öküz, ağır yüklü bir kağnıyı çekiyormuş… Onların gık dediği yokmuş da kağnının tekerlekleri gıcır gıcır gıcırdayıp, inim inim inliyormuş.

Öküzler tekerleklere dönmüşler:

“Size ne oluyor yahu? Yükü çeken biz, inildeyen siz!”

Cehalet, her toplum için korkunç bir bataklıktır!