Top
06/12/2022

Trafik bahane, maksat para gelsin!

İstanbul'un diğer semtlerini bilmiyorum ama şu günlerde trafikte araç çekiciler zengin semt diye Etiler'e musallat oldu.

Ana caddede yanlış park ederek yolu tıkayan araçları çekseler mesele yok. Doğrudur…

Fakat bunlar sırf para kazanmak için yan sokaklara girip hatalı park etmiş diye (gece-gündüz, cumartesi-pazar dahil) araçları çekiyor.

Metazori para topluyorlar. Haraç gibi… 250 lira çekme parası 30 lira da otopark ücreti alıyorlar. Sonradan eve gelecek trafik cezası da ayrı!

Bu paralar nereye gidiyor?

“Polis Teşkilatını Güçlendirme Vakfı”na gidiyormuş.

Peki o vakıf ne yapıyor bu paraları? Bunu bilmiyoruz. Açıklamaları gerekir.

★★★

Bir süre önce Etiler Seheryıldızı sokağında bir olaya tanık oldum. Hava kararmıştı. Bir kadın:

“Aaa… Arabamı çekmişler. 10 dakikalık bir işim için bırakmıştım.

Ben şimdi gece vakti  ne yapacağım?” isyan etti. Gençten biri:

“Trafik arabası çekti abla… Çekiciler av arıyor!” dedi.

Öfkeli kadın hemen biraz ötede çift sıra park edip yolu büyük oranda tıkayan 10 kadar lüks aracı göstererek:

“Peki bunlar ne?” dedi. “Saatlerdir oradalar. Benim küçücük arabamı gören gözler, yolu kaplayan o koca otomobilleri görmüyor mu? Onları neden çekmiyorlar?”

“Onları çekmek için yürek ister biraz” dedi delikanlı…

“Güçleri bana mı yetiyor?”

“Evet… Onlar lokantaya giden müşterilerin arabaları, dokunamazlar!

Valeler koruyor. Sıkıysa çekmeye kalksınlar, arbede çıkar valla. Maçaları sıkmadığı için o lüks araçları görmezden gelip, kenarda köşede duran garibanların arabalarını çekerler.”

“Adalet mi bu?”

“Eee… Bizde böyle abla… Kimin gücü kime yetiyorsa? Trafik çekicileri, ava çıkmış avcı gibi gece gündüz ana caddeden çok yan sokaklarda dolaşıyor. Maksat vatandaşı yolmak!”  Kadın ağlamaklı bir halde:

“Arabam nereye götürüldü, nasıl bulacağım, onu bile bilmiyorum.

Hiç bir not da bırakmamışlar. Lânetim onların üzerinde olsun!” dedi.

Ana caddelerde yapılan işlemlere diyecek bir şey yok ama ne gariptir ki, ana caddelerden pek araç çekildiği yok. Onlar valelerin korumasında… Bu nedenle çekiciler gözlerini, trafikle ilgisi olmayan yan sokaklara dikmişler!

Amaç sadece para toplamak! Canı yanan vatandaş da bunu biliyor ve acı acı tebessüm ediyor. Sadece tebessüm etmiyor, beddua da ediyor!

Doktordan çok din adamı…

Doktordan çok din adamı…

Her alanda olduğu gibi, eğitimde de sürekli geri gidiyoruz.

İktidar her şeyden çok,  imam hatip liseleri ile ilahiyat fakültelerine önem veriyor.

Fen ve hukuk eğitimi ise geri planda…

Prof. Kemal Gözler'in bir araştırmasına göre, ülkemizde halen 82 hukuk fakültesi, buna karşılık toplam 98 İlâhiyat ve İslâmî İlimler Fakültesi var…

Türkiye'nin bu sayıda ilâhiyat fakültesine ihtiyacı var mı?

Geçen yıl hukuk fakültelerine 17 bin 180 öğrenci, ilâhiyat fakültelerine ise 33 bin 202 öğrenci kayıt yaptırdı.

Son 9 yılda devlet 24 yeni hukuk fakültesi açarken, buna karşılık 68 yeni ilahiyat fakültesi açtı.

Türkiye'de artık, hukukçudan, doktordan, öğretmenden, mühendis ve mimardan çok din adamı yetişiyor. Ülkemizin bu kadar din adamına ihtiyacı var mıdır?

TEBESSÜM

Sigarayı bırakmak zor mu?

Bir kahvehane sohbetinde sigarayı bırakma konusu konuşulurken, orta yaşlı bir adam:

“Ah şu lânet sigara… Bir türlü bırakamıyorum yahu! Ne kadar zormuş meğerse?” dedi.

Konuşmaya kulak misafiri olan Temel bu sözlere itiraz etti:

“Hadi yaa… Sigarayı bırakmaktan kolay ne var ki? Ben en az beş kere bıraktım!”

GÜNÜN SÖZÜ

Korkak olana kendi gölgesi bile düşman görünür!

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp