Top
21/06/2023

Zaten bizim gelecekle işimiz kalmadı!

Yüzde 34 artış yapıldı asgari ücrette. Temmuz ayının başında hesabına 8.506 TL maaş yatacak asgari ücretli çalışanlara Ağustos başında 11.402 TL ücret yatırılacak.

3.000 TL'lik bir artıştan bahsediyoruz.

Sonrasında erir mi? Geçim derdinde ezilen asgari ücretli çalışanların şu aşamada o kadarını önemsemediğini sanıyorum.

Nihai tahlilde veriler de artış oranının fena olmadığını söylüyor.

Yılın ilk altı ayında TÜİK'e göre yüzde 20'nin altında, ENAG'a göre ise yüzde 40 civarı bir enflasyonla karşılaşacağımızı varsayarsak fena bir ücret artışı değil.

Ancak bu asgari ücretteki artış. Diğer ücretler ne kadar artacak?

Yüzde 34 gibi bir ücret artışı kaç çalışana yapılacak? Ekonomide faiz artışlarının, büyümede yavaşlamanın konuşulduğu yılın ikinci yarısı için bu oranda zam birçok çalışan için hayal.

Asıl mesele burada. Zaten asgari ücretin çok üzerinde alması gereken milyonlarca çalışanın artık asgari ücretli olmasında!

Son yıllarda sık sık karşılaştığımız Türkiye'deki ortalama ücret ile asgari ücret birbirine yaklaşma süreci devam ediyor.

Düşünsenize…

Geçtiğimiz yıl Temmuz ayında 5.004 TL olan asgari ücret bu yıl 11.402 TL! Yaşadığımız enflasyon ortamında daha fazlası bile gerekiyor. Ancak asgari ücretli dışında bu ölçekte bir gelir artışı yaşayan var mı?

Çok sınırlı sayıdadır.

Çünkü asgari ücret dışında ücret alanların maaş zamlarına genelde işveren karar veriyor. Her yıl ücret artış döneminde çalışanlar zam oranlarının açıklanmasını bekliyor. Bir pazarlık durumu yok. Sendikalaşmanın, işçi örgütlenmesinin bu kadar zayıf olduğu bir ortamda maalesef durum bu.

Tüm bunlardan hareketle herkesin söylediğini, yazdığını bir kez de ben tekrar edeyim.

Ülkede çok geniş bir kesim asgari ücretli hale geliyor. Muhtemelen son artışla beraber 10 milyonun üzerinde çalışan asgari ücret ya da civarında ücret alır hale gelecek.

Kısa vadede bu zam mutluluk verici. Ancak…

İşin bir de ancak kısmı var!

Asgari ücretli sayısının artması, asgari ücretin ortalama ücret haline gelmesi Türkiye gibi dinamik tüketici nüfusu olan bir ülke için uzun vadede ciddi bir ekonomik dinamizm kaybı olacak. Bu gelecek için en önemli sıkıntılardan biri.

Konunun bir de siyasetin dengelerini bozmaya devam eden bir başka boyutu var.

Nedir?

Bizim için sıkıntı olsa da artık asgari ücret iktidar sahipleri için her geçen gün daha kullanışlı
hale gelen bir büyük popülizm aracına dönüştü.

Hep söylüyoruz ya…

Yoksulluk, AKP iktidarının en önemli silahı diye. Yoksullaşan kitleye sunduğu bir gram iyileşmeyle oy depolarını harekete geçiriyor diye.

Artan asgari ücretli sayısı ve ortalama ücreti asgari ücretin belirlemesi iktidara başka bir oyun alanı daha sunuyor. Bu oyun alanında asgari ücret her ne kadar işçi ve işveren temsilcilerinden oluşan bir tespit komisyonu olsa da iktidar tarafından belirleniyor.

Yani geçim zorluğundaki milyonlar sürekli Cumhurbaşkanı'nın verdiği karara göre yaşamaya devam ediyor.

Veriler de durumun vehametini ortaya koyuyor.

TÜİK'in son açıklamasına göre çalışan sayısı 14,5 milyon civarında. Bu çalışanların tahminen 10 milyonundan fazlası artık asgari ücrete endeksli bir maaşa sahip.

Buna bir de memur ve emekli ücretlerinin artışına da iktidarın karar verdiği gerçeğini eklerseniz bambaşka bir tablo görünüyor.

15 milyon emekli, 6 milyona yakın kamu personeli ve 10 milyonun üzerinde asgari ücrete endeksli çalışan!

Muhtemelen Temmuz ayında memur ve emeklilere de ciddi bir ücret artışı gündemde olacak.

Buna ek olarak bir de 2024 başında, yerel seçim takviminin hemen başladığı dönemde bir ücret artış süreci daha başlayacak.

Yani karar verici bir anda tüm ücretlilerin kahramanı olacak kadar güçlendi!

Çalışan yoksullaştıkça, siyasetçi güçlenmiş oldu…

Hatırlayın!

Mayıs seçimlerinde kırsal nüfusun belirleyici olduğunu görmüştük.

Kentlerde çoğunluğu “şimdilik” kaybeden AKP yerel seçime kadar kendi kararlarına bağımlı hale getirdiği ücretlileri sizce ikna edebilecek bir alan yaratır mı?

Başka ne yapabilir ki?

Bu arada seçime dokuz ay kala muhalefet ne yapıyor?

Sadece adı değişim olan bir liderlik tartışmasıyla kafa ütülüyor!

Açık söyleyeyim!

Çalışanları asgari ücretlileşmeye mahkum etmiş bir iktidardan ve kazanma becerisini yitirmiş, kendi koltuğu peşinde koşan muhalefetten fazlasını hak ediyoruz.

Unutmayın!

Bize sunulandan çok daha fazlasını yaşayabilecek kaynaklara sahibiz!

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp