Top
02/06/2023

Hangi Kemal Kılıçdaroğlu?

Seçimden bir hafta önce Deva Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, Sözcü Televizyonu'nda konuğumuzdu. Yayın esnasında kendisine şu soruyu sorduğumu hatırlıyorum.

“Siz bir yıl önce Deva Partisi logosu ile seçime gireceğinizi söylemiştiniz. Ancak CHP listelerinden adaylarınızı gösterdiniz. Nasıl oldu?”

Babacan verdiği cevapta listeler belli olmadan önce 1300'e yakın aday adayı ile görüşme yaptıklarını, hatta kendisinin tek tek görüştüğünü ifade etti. Son üç gün kalaya kadar bu sürecin devam ettiğini anlattı. Ardından artık oylarla birlikte yirmi fazla milletvekili çıkarılacağından hareketle CHP'den gelen ortak liste teklifini kabul ettiklerini söyledi.

Ben de tekrar sordum.

Aylardır bu konuda çalışıyorsunuz. Simülasyon yapıyorsunuz. Bu artık oy ve yirmi milletvekili fazla çıkarma meselesi son üç günde mi ortaya çıktı?

Babacan, CHP'den gelen teklifi tekrar hatırlattı.

Neden anlattım bu diyaloğu?

Birincisi herkesin gözünün önünde oldu.

İkincisi aslında CHP hariç herkes kendi oy oranını görüyordu. Bugün geriye baktığımda Babacan'ın aslında artık oydan ziyade partisi için en yüksek getiriye odaklandığı görülüyor.

Seçim sonuçları da bunu doğruluyor.

Mesela Yeniden Refah Partisi!

Yüzde 2,8 oy aldı. Karşılığında 5 milletvekili çıkardı.

Artık oylarla artacak toplam 20 fazladan milletvekili olduğu hesaplanmasına rağmen sadece Deva Partisi'ne TBMM'de 14 sandalye düştü. Gelecek Partisi, Saadet Partisi ve Demokrat Parti'nin aldığı sandalye sayılarını da düşününce 40 milletvekili oluyor.

Artık oylarla 20 milletvekili arttıracakken nasıl 40 milletvekili verilmesi kabul ediliyor?

Nitekim bırakın 20 milletvekili fazlasını CHP'nin aldığı vekil sayısı aynı kalıyor.

Yeniden Refah Partisi, yüzde 2,8 ile 5 milletvekili alırken, 40 milletvekili alan bu partilerin katkısının en az yüzde 10 olması gerekiyor.

Diyelim ki evet yüzde 10 katkı oldu. O zaman CHP'nin oyu erimiş görünüyor.

Büyük başarı gerçekten.

Tersinden bakarsak durum daha vahim.

Bu partilerin toplamda yüzde 5 oyu olsa en azından Cumhurbaşkanlığı seçiminde sonuç farklı olurdu.

Olmadı!

Neden çünkü sahada sadece CHP değil bu partiler de çok zayıf kaldı. Ancak bu da özellikle içlerinde görece daha yüksek oy potansiyeli olduğu düşünülen Deva Partisi için çok normal değil mi?

Teşkilatlarınız ki yıldır canını dişine takıp partiyi ayağa kaldırmak için uğraşıyor. Sonra milletvekilliği hayaliyle 1300 kişiden başvuru alıyorsunuz. Görüşmeler yapıyorsunuz. Ardından diyorsunuz ki ortak listeyle giriyorum.

Ortak listedeki Deva Partililer ise büyük ölçüde Genel Merkez'den!

Ne yapacaktı o teşkilatlar?

Elbette ki motivasyonları düşecekti. Elbette ki sahada gösterecekleri çaba zayıflayacaktı.

Bunu dahi göremediler!

Fark edemediler.

**

Dün Mustafa Sarıgül'ü dinlerken bunlar geldi aklıma.

Kazandıramadık dedi.

Evet CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu seçimi kazanamadı. Ama asıl kızılacak nokta seçimin kazanılamaması değil. Cumhurbaşkanı Adayı olan Kemal Kılıçdaroğlu seçim sürecinde elinden geleni yaptı.

Ama CHP Genel Başkanı olan Kılıçdaroğlu, yaptığı tüm tercihlerle maalesef büyük hayal kırıklığı yarattı!

Dün de yazdım.

Siyaset ekip işidir.

Ekip zayıfsa, depremin, hayat pahalılığının bir karşılığı kalmıyor.

Maalesef hep beraber gördük…,

Cumhurbaşkanı adayı olarak hepimize bir umut veren Kemal Kılıçdaroğlu, tüm çabasına rağmen kazanamadı ve bedelini ödedi.

Şimdi sıra CHP Genel Başkanı olan Kılıçdaroğlu'nun kendisine dönüp bakması, bir hesaplaşma yapmasında değil mi?

İttifakını, ekibini, hesaplarını, kararlarını ve sonuçlarını iyi analiz etmek durumunda. Parti içerisinde bir bölünmeye mahal vermeden partinin yenilenmesi ve hızla yerel seçimlere hazırlanması için gerekli zemini yaratmak en önemli görevi!

Umarım bu görevi Cumhurbaşkanı adayı olan Kemal Kılıçdaroğlu gibi yapar!

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp