Top
02/05/2023

Son yirmi yıl mı, son on yıl mı?

İktidarın her hali bir tuhaf!

Siyasi söylemleri zaten facia! Seçim gününü darbe günü olarak bile nitelemeye kadar gittiler.

Boş sözlerle kampanya yürütüyorlar anlayacağınız.

Daha kötü olamaz dediğimiz her günün ardından daha kötüsünü söylemeyi başarabiliyorlar.

Kendiliğinden oluşmuyor bu durum. Birçok nedeni var!

Her şeyden önce kaybettiklerini düşünüyorlar. Doğru!

Yoruldular. Bu da doğru!

***

Ama bir de şu var.

Artık bilgileri, vizyonları yetmiyor. Ülkeyi özellikle de ekonomide dün içine düşürdükleri çukurdan yarın yeniden seçilseler nasıl çıkaracaklarına dair tek bir fikirleri dahi yok!

Nasıl olsun ki?

Liyakatsizlik ve niteliksizlik bulaşıcı bir hastalık gibi. Yani sadece devletle sınırlı değil. Partiye de sirayet etti. Devlette atama yapma kriterleri neyse, siyasetlerinde de seçme kriterleri aynı.

Bilgi, uzmanlık, beceri, deneyim hak getire!

Varsa yoksa sadakat!

Varsa yoksa itaat!

Durum böyle olunca da başta Erdoğan olmak üzere tüm iktidar temsilcileri ancak geçmişi konuşabiliyor.

Geçmişte yapmışlar, yine yaparlarmış!

***

Geçmiş deyince de referans noktaları 2002 yılı.

Mesela diyorlar ki 2002'de 3.600 dolar olan kişi başı milli geliri tam üç kat arttırmışlar ve
2022'de 10.618 dolar yapmışlar!

Veriler doğru mu?

Kesinlikle doğru!

Ne yanlış?

Mantık yanlış. Her zamanki gibi yani!

***

Birincisi Türkiye'de seçimler yirmi yılda bir mi yapılıyor da bize yirmi yıl öncesinin karşılaştırılması yapılıyor? Değil tabii ki!

O zaman mantıklı olan son beş yıla bakmak olur. (Ona da bakacağız ama şu yirmi yılı bir netleştirelim.)

Önce bir Türkiye'nin 2002 öncesindeki yirmi yılına bakalım. Veriler aşağıda.

Gördüğünüz gibi 1980 darbesini yaşamış, 1990'ları kriz ve koalisyon dönemleri olarak geçirmiş Türkiye'de kişi başı milli gelir 1982-2002 arasında yüzde 71 büyümüş. Buna karşın geçtiğimiz yirmi yıllık süreçte kişi başı milli gelir yüzde 193 artmış. Bu açıdan bakıldığında Erdoğan eğer yirmi yılda bir seçime girseydi bunu söyleyebilirdi.

Fakat bu dönemde mesela Brezilya, Şili, Çin, Macaristan, Polonya gibi ülkelerde de son yirmi yıllık büyüme, 1982-2002 arasına göre daha hızlı seyretmiş. Yani bize benzer birçok gelişmekte ülke için geçerli bu söylenen! Mesela Şili gibi Polonya gibi gelişmekte olan ülkelerin son yirmi yıldaki kişi başı gelir artış oranları bizim de üzerimizde.

Rusya ve Çin'den hiç bahsetmiyorum bile!

Şimdi gelelim şu son beş yıla. Türkiye son beş yılda kişi başına milli gelirini yüzde 11,69 arttırmış. Aynı dönemde Meksika'da da o kadar bir artış var. Polonya yine bizden daha hızlı bir artış yakalamış.

Öte yandan birçok gelişmekte olan ülkede bu artışlar Türkiye'ye göre çok daha düşük enflasyonla, işsizlikle vs. gerçekleşmiş durumda. Yani gelir adaletsizliği de bizimki kadar bozulmadan bu ülkelerde refah artışı yaşanmış.

***

Çok uzatmaya gerek yok. Son beş yılda ekonominin neresinden bakarsanız bakın geniş halk kitleleri için daha fazla yoksulluk anlamına geldi.

Ya da durun bir dakika!

İktidarın yaptığını yapalım mı? Sayıları işimize geldiği gibi kullanalım!

Son yirmi yıldaki iktidar, son on yılın da iktidarı.

Son yirmi yılda bizi uçurduğunu söyleyenler için son on yıla bakalım!

Tablo aşağıda… Gördüğünüz gibi son yirmi yılda uçuran, son on yılda tepe üstü çakmış!

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp