Top
26/05/2023

Kılıçdaroğlu’nun bütçe sorunu olmaz

Meclis çoğunluğunun Cumhur İttifakı'nda olması nedeniyle; Kemal Kılıçdaroğlu'nun Bütçe Kanunu bile çıkaramayacağı iddia edilerek, istikrar için Recep Tayyip Erdoğan'ın seçilmesinin daha iyi olacağı aksi taktirde ülkenin yönetilemeyeceği ifade edilmektedir. Bugün bu görüşleri değerlendirmeye çalışacağım.

YÜRÜTME YETKİSİ CUMHURBAŞKANINA AİTTİR

Ülkemizde uzun yıllardır uygulanan Parlamenter Hükümet Sistemi, 2017 yılında Anayasa değişikliği önerisi ile sona erdirilmiş ve Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi kabul edilmiştir. Yeni sistemde Cumhurbaşkanı'nın yetkilerinin bazılarını sayarak analizimize başlayalım.

– Cumhurbaşkanı devletin başıdır. Yürütme yetkisi Cumhurbaşkanı'na aittir.

– Cumhurbaşkanı, devlet başkanı sıfatıyla Türkiye Cumhuriyeti'ni ve Türk Milleti'nin birliğini temsil eder; Anayasa'nın uygulanmasını, devlet organlarının düzenli ve uyumlu çalışmasını temin eder.

– Kanunları yayımlar.

– Kanunları tekrar görüşülmek üzere Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne geri gönderir.

– Kanunların, Türkiye Büyük Millet Meclisi iç tüzüğünün tümünün veya belirli hükümlerinin Anayasa'ya şekil veya esas bakımından aykırı oldukları gerekçesiyle Anayasa Mahkemesi'nde iptal davası açar.

– Cumhurbaşkanı yardımcıları ile bakanları atar ve görevlerine son verir.

– Üst kademe kamu yöneticilerini atar, görevlerine son verir ve bunların atanmalarına ilişkin usul ve esasları Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile düzenler.

– Cumhurbaşkanı, yürütme yetkisine ilişkin konularda Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi çıkarabilir. Anayasa'nın ikinci kısmının birinci ve ikinci bölümlerinde yer alan temel haklar, kişi hakları ve ödevleriyle dördüncü bölümde yer alan siyasi haklar ve ödevler Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile düzenlenemez. Anayasa'da münhasıran kanunla düzenlenmesi öngörülen konularda Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi çıkarılamaz. Kanunda açıkça düzenlenen konularda Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi çıkarılamaz.

– Cumhurbaşkanı, kanunların uygulanmasını sağlamak üzere ve bunlara aykırı olmamak şartıyla, yönetmelikler çıkarabilir.

– Cumhurbaşkanı, ayrıca Anayasa'da ve kanunlarda verilen seçme ve atama görevleri ile diğer görevleri yerine getirir ve yetkileri kullanır.

ÜLKE BÜTÇESİZ KALMIYOR

2018 yılında Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ne geçilmesiyle idari teşkilatlanmada önemli değişiklikler yapılmış, bu kapsamda 13 sayılı Strateji ve Bütçe Başkanlığı Hakkında Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile Cumhurbaşkanlığı'na bağlı Strateji ve Bütçe Başkanlığı kurulmuştur. Yine, Hazine Müsteşarlığı ile Maliye Bakanlığı birleştirilmiş ve 1 sayılı Cumhurbaşkanlığı Teşkilatı Hakkında Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile Hazine ve Maliye Bakanlığı'nın teşkilat yapısı ve görevleri belirlenmiştir.

Bu kapsamda; merkezi yönetim bütçe kanun teklifinin hazırlanması, sunulması ve Meclis'te görüşülmesi aşamalarına ilişkin olarak Anayasa ve 5018 sayılı Kanun'da değişiklikler yapılmıştır. Ayrıca Strateji ve Bütçe Başkanlığı ile Hazine ve Maliye Bakanlığı'nın merkezi yönetim bütçe kanun teklifinin hazırlık sürecindeki rolü 1 ve13 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnameleri ile düzenlenmiştir.

Meclis çoğunluğu Cumhur İttifakı'nda iken, Kılıçdaroğlu'nun Cumhurbaşkanı seçilmesi halinde; Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu'nun süresinde yürürlüğe konulamaması halinde, Geçici Bütçe Kanunu çıkarılır. Geçici bütçe ödenekleri, bir önceki yıl bütçe başlangıç ödeneklerinin belirli bir oranı esas alınarak belirlenir. Geçici Bütçe Kanunu'nun da çıkarılamaması durumunda, yeni Bütçe Kanunu kabul edilinceye kadar bir önceki yılın bütçesi yeniden değerleme oranına göre artırılarak uygulanabilmektedir. Yani Kılıçdaroğlu'nun bütçe yapamayacağı savı doğru değildir.

Sistemde denetim ve denge kurulmuş olur

Parlamenter sistemin uygulandığı dönemde, İsmet İnönü Hükümeti'nin bütçesi Şubat 1965'te reddedilmiş, hükümet doğal olarak istifa etmişti. Vergi toplayamayan, harcama yapmayan yani icraat yapma imkanı olmayan hükümetin ülkeyi yönetmekte ısrar etmesi zaten beklenemezdi.

Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nde, Meclis çoğunluğu olmayan Cumhurbaşkanı'nın bütçe ile ilgili sıkıntısı olmayacağını yukarıda açıkladım. Cumhurbaşkanı'nın yukarıda bir kısmını saydığım görev ve yetkileri, ülkeyi yönetmek için yeterli. Kurduğu hükümetin güvenoyu alması gerekmiyor. Üstelik Cumhurbaşkanı'nın, Meclis'i feshetme yetkisi var.

Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin ilk 5 yıllık uygulama süresi, Meclis'in ve dolayısıyla milletvekillerinin değersizleştiği bir ortam yarattı. İktidar partisi milletvekilleri, bakanlara ulaşamadı, bakan yardımcıları, milletvekillerinin telefonlarına bile dönüş yapmadı. Milletvekilleri seçildikleri illerin sorunlarını takip edip sonuçlandıramadı. Seçildikleri ilde başarısızlıkla suçlanarak, tekrar listelere konulmadılar.

Meclis çoğunluğu olmayan Cumhurbaşkanı, muhalefetin de oyunu almak için asgari müşterekler de anlaşma sağlamak zorunda kalacak. Tek adam rejimi yakınmaları sona erecek. Kanunlar, en az 500 milletvekilinin kabul oyu ile Meclis'ten geçecek. Sanki bir Milli Mutabakat Hükümeti varmış gibi çalışılacak.

Ben, Kılıçdaroğlu'nun seçilmesi halinde Meclis ile hiçbir sorun yaşanmayacağını düşünüyorum. Daha yeni seçilmiş milletvekillerinin Meclis'in feshedilmesini gerektirecek eylemler içine girmesini en az 2 yıldan önce beklemiyorum. Ayrıca, zaman içinde Meclis'te ittifakların dağılma ihtimali de yüksek olasılık.

Meclis'te çoğunluğu olmayan ancak halk tarafından Cumhurbaşkanı seçilen kişi, bu yetkilerle pekala ülkeyi yönetebilir. Meclis, denge ve denetim görevini yapar, kontrolsüz güç kontrollü güce dönüşür. Parlamenter sisteme dönüşü hızlandıran gelişmelerin de olabileceğini söylememiz gerekiyor.

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp