Top
02/06/2023

Türkiye’de vergi şeffaflığı

Seçimler geride kaldı. Partilerin kazandıkları milletvekili sayıları 14 Mayıs seçimleri ile belli olmuştu. İkinci tura kalan Cumhurbaşkanlığı seçimi de bitti. Artık yeni kabine bekleniyor. Seçim öncesi yapılan vaatlerin bir kısmı kanunlaşmıştı, bir kısmı da yeni dönemi bekliyor. Seçimi kazanmak için bütçede karşılığı olmayan birçok gider unsuru yaratıldı. Bu düzenlemelerin etkisi ile yıl sonunda bütçenin 2 trilyon TL açık verebileceğini daha önce köşemde yazmıştım.

Bugün sizlere; dünyada son yıllarda çok gündem olan bizde ise son 20 yılda 9.5 trilyon vergi tahsilatına rağmen hiç lafı edilmeyen “vergi şeffaflığı” kavramından bahsetmek istiyorum.

ŞEFFAFLIK NEDEN ÖNEMLİ?

Şeffaflık, OECD'nin İstatistiksel Terimler Sözlüğünde; yasal, kurumsal ve ekonomik sistemin, siyasi kararların ve bu kararların dayanaklarının, para ve maliye politikaları ile ilgili verilerin, kurumların sorumluluk koşullarının, açık ve zamanında ulaşılabilir şekilde kamuya açık olması olarak tanımlanmıştır.

Dünyada vergi şeffaflığı konusu; vergi cennetleri aracılığıyla vergiden kaçınma veya vergi kaçırma fiillerinin artması ve küresel şirketlerin ve yüksek gelir elde eden kişilerin vergilendirilmesinde yaşanan sorunların çözümü için öne çıkmıştır. Dünyada iktidarların bütçedeki vergi kalemlerinin kamuya şeffaf bir şekilde sunulması şeklinde başlayan süreç, vergi mükelleflerinin iktidarlara ve hatta iktidarlar arasında ve kamuya şeffaflığı eksenine doğru yoğunlaşmıştır. Genel olarak buradaki amaç; kamu ve özel kurumların/kuruluşların yolsuzluk yapmalarını ve kendilerine tanınan yetkinin kötüye kullanılmasını önlemek ve sona erdirmektir.

Vergi şeffaflığı, demokratik yönetimlerin temel özelliği olmak zorundadır. Şeffaflık, yönetilenlere uygulanan vergi kanunları ve politikalar hakkında bilgi sağlar ve bilgiler yardımıyla yapılacak tartışmaları kolaylaştırır. Böylece, yönetilenler vergi idaresini izler, yanlış politikalar ve yolsuzluk fiillerine karşı farkındalık yaratılmış olur.

Vergi şeffaflığı, yönetilenlerin izlenen politikaları daha iyi anlamasını sağlar. Yönetilenlerin, yönetenlere karşı güvenini artırır ve vergi ödeyenlerin hesap sorma kültürünün gelişimine olanak tanır.

TÜRKİYE'DE AZ BİLGİ AZ TARTIŞMA

Ülkemizde, 85 milyon nüfusa rağmen Gelir ve Kurumlar Vergisi mükellefi sayısı 3.5 milyondur. Vergi gelirlerinin %30'u Gelir ve Kurumlar Vergisi gibi dolaysız vergilerden oluşmaktadır. Katma Değer Vergisi ve Özel Tüketim Vergisi gibi harcama vergilerinin payı %55'ler seviyesindedir. Kamu giderlerinin karşılanması için tahsil edilen vergilerin %67'sini tüketiciler ödemektedirler. Gelir Vergisi'nde beyanname yoluyla alınan vergiler, toplam Gelir Vergisi'nin %6'sı iken, kaynakta kesinti yoluyla alınan Gelir Vergisi toplam Gelir Vergisi'nin %94'üdür.

Vergilerin çok büyük çoğunluğunu ödeyen tüketiciler, kendilerinden çaktırmadan alınan vergilerin toplam tutarını bilmedikleri gibi bu vergilerin nerelere harcandığını da bilmemektedirler.

En son 2013 yılında Gelir İdaresi Başkanlığı'nın web sitesinde; Gelir Vergisi mükelleflerinin faaliyet kolu itibarıyla yılda ödedikleri ortalama gelir vergileri yer almaktadır. Tam 10 yıldır başka bir veri paylaşılmamıştır. Ayrıca, 3 yıldır en çok vergi ödeyen Gelir ve Kurumlar Vergisi mükellefleri açıklanmamakta, belli tutarın üzerinde borcu olup ödemeyenlere ilişkin listeler de 3 yıldır yayımlanmamaktadır.

Kamuoyuyla asgari bilgi paylaşımı, vatandaşlara ödedikleri vergilerin nerelere harcandığına ilişkin hesap sorma imkanı da vermemektedir. Bilgilerin paylaşılmaması; yönetenlere bütçe açık verdikçe, vergi oran artışları yoluyla yükü tüketicilere yıkma imkanı vermektedir. Bunu alkol, tütün ve akaryakıt üzerindeki Özel Tüketim Vergisi ve Katma Değer Vergisi uygulamasında net bir şekilde görmekteyiz.

Vergi şeffaflığı hiç olmayan ülkemizde, ülkeyi yönetenlerin ceplerinden para koyarak giderleri karşıladığı algısı hakimdir. Bu durumun ortaya çıkmasında; ülkeyi yönetenlerin demeçleri de çok etkilidir. Örneğin; doğalgaz maliyetinin tüketiciye tamamen yansıtılmadığını açıklarken “maliyetin %80'ini biz ödüyoruz” şeklinde açıklamalar hâlâ hafızamızda.

Hem vergi şeffaflığı hem de devlet yönetiminde şeffaflığı göreceğimiz günlerin yakın olmasını diliyorum.

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp