Top
Necati Doğru

Necati Doğru

necatidogru@sozcum.com

29/11/2013

Nitelikli soyguna gidiyor!

Sonunda görmek zorunda hissetti diye düşündüm. Başbakan, “kamu bankaları halkı sömürmemeli” diyordu. Devlet Bankası Ziraat 150 yaşını doldurmuş, doğum günü resepsiyonunda Başbakan, banka genel müdürü ile yöneticilerine şu rotayı çiziyordu:
Hizmet ücretini şişirmeyin.
Düşük faizle hizmet verin.
Halkı sömürmeyin.
Piyasayı dengeleyin.
Bekledim.
Başbakan sözlerine devem edecek ve Ziraat'ın Genel Müdürü'ne ve Yönetim Kurulu üyelerine; “Bana yağcılık, AKP'ye dalkavukluk yapıyor diye çok az satan, az okunan gazetelere en fazla ilan parası akıtmayın…” diyecek diye umutlandım.
Boşuna umutlandım.
Bu konuya hiç girmedi.
Başbakan, devlet bankalarının ilan verme yoluyla yandaş gazete patronlarına sömürtülmesini bankacılık faaliyeti sayıyordu(!)
Saymasaydı, kükrerdi.

* * *

Hadi diyelim ki; “Ne de olsa siyasetçi… Önümüzde üç önemli seçim var… Bu yüzden kendisine ve partisine borazanlık yapan yandaş gazetelerin devlet bankaları tarafından ilanla beslenmelerine karşı çıkmak doğru değil” diye düşündü.
Kükremedi.
Ben yine de umutlandım.
Hiç değilse ağzından şu cümlelerin dökülmesini bekledim: “Verdiğiniz kredilere sağlam teminat alın… Benim VIP uçağıma bindirip devlet gezilerine götürdüğüm işadamlarına Almanya'daki şubelerinizden krediler açıyorsunuz. Onlar bu paraları şirketlerini geliştirmek yerine Türkiye'deki hesaplarına aktarıyorlar. Almanya'daki şirketi de iflas etti göstererek devlet bankası parasını hortumluyorlar. Bu hortumculuğa izin vermeyin…”
Boşuna bekledim.
Bu konuya da girmedi.

* * *

Oysa çok somut bir örnek Alman Adaleti'nin görevlendirdiği İflas Komiserliği Kurumu (Andres And Schneider) tarafından gün ışığına çıkmıştı.
Başbakan habersiz olamazdı.
Başbakan'ın ve Cumhurbaşkanı'nın VIP uçağına binerek gezilerine katılanlar arasında yer alan Talha Görgülü adlı işadamı, Ziraat Bankası Almanya Şubesi'nden, GTI Travel adlı şirketine aldığı kredilerden 43 milyon Euro'yu Türkiye'deki hesaplarına aktarmış, sonra da “iflas ettim” diye Alman mahkemesine duyuru yapmıştı. Alman İflas Komiserliği'nin el koyduğu olayda; iflas ilan edilmeden birkaç gün önce 43 milyon Euro'nun Türkiye'ye kaçırıldığı, bu yolla banka parasının hortumlandığı tespit edilmişti.

* * *

Yeni bir durum daha vardı.
Alman İflas Komiserlik Kurumu'nun yanı sıra Alman Bankacılık Denetleme Kurumu (BaSin) de “hileli iflas olayına” el koydu. Yapılan incelemede Ziraat'ın Almanya Şubesi yönetim kurulu üyelerinin bankacılık ölçülerine göre kredi verme yeterliliği olmayan kişiler olduğu sonucuna vardı. Soruşturma bu yönde derinleşiyor.
Sizin anlayacağınız.
Ziraat'taki hortumlama Almanya'da nitelikli dolandırıcılık davasına konu olmaya doğru gidiyor.
Başbakan “sömürmeyin” diyor.
Bankayı hortumlatmayın diyemiyor.

Güzel öldüler diyebilirdi!

Letonya'nın başkenti Riga'da bir süper marketin çatısı çöküp 54 kişi ölünce ülkenin Başbakanı, “halktan özür dilerim” diyerek istifasını verdi. Letonya Başbakan'ı bizi örnek alsaydı; “Güzel öldüler… Bedenlerinde her hangi bir yanık, morartı, çürük yoktu… Alın yazısı… Takdir-i ilahi” diyebilirdi. Bizde kömür madeni işçilerinin 50'si -150'si birden göçük altında kalıp can verince Başbakan ile bakanlardan, “Güzel öldüler… Alın yazısı” açıklamaları dinliyoruz.

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp