Top
Necati Doğru

Necati Doğru

necatidogru@sozcum.com

26/12/2013

Çağlayan gibi geldi! Kirli dere gibi gitti!

Alüminyum kaplamacısıydı. Bakan olmuştu. Çağlayanlar gibi çağlıyordu.
Üretim!.. Üretim!..
İhracat!.. İhracat!..
Teşvik!.. Teşvik!..
Türkiye, bankalarına;
“1 Dolar gelip 2 Dolar olup kaçıp giden sıcak hoppa paraya mahkum ülke olmaktan” çıkacaktı.
Çağlayanlar gibi çağlıyordu.
Güzel ülkeydi Türkiye!
Çok kötü yönetilmişti!
Bu güzel ülke; ileri demokrasiye atlayarak iyi yönetilirse “cari açık veren değil” teknoloji üretiminde de şahlanıp değeri yüksek marka ürünleri satarak Almanya gibi hem demokrat hem “cari fazla veren” dost sevindiren, düşman çatlatan memleket olacaktı. Bakanları namuslu, bakan çocukları şeffaf, başbakanı saydam, başbakan oğulları gemiciksiz ve hesap verebilir pırlanta ülke sayılacaktı.
Çağlayan gibi geldi.
Kirli dere gibi gitti.
Dün istifa etti.

* * *

Neden kirli dere gibi gitti? Şunun için: Giderken vatandaşlarına yine ekonomisi sıcak hoppa paraya bağımlı, dış borca batık, ithalatı çok yüksek, ihracatı kilosu ancak 1.5 dolar eden ucuz ürünler satan ve cari açığı daha yükselmiş ülke bırakıyor.
Ayrıca kokuşmuş kirlilik.
Arkasında kirli ilişki rantı.
Polisin teknik takip sırasında tespitleri var. Yarın, eğer deliller karartılmazsa, mahkeme başladığında göreceğiz. Devlet Bankası'nı “alınan rüşvetler karşılığında kirli parayı yıkama hamamına dönüştürmesine izin verilen” şarkıcı kocası Sarraf, Çağlayan ile ilişkisi sayesinde Başbakan'a ulaşıyordu. Polisin telefon tapelerine göre rüşvet yüzdeleri lüks otel buluşmalarında ödendi. Ve rüşvet havuzunun kaynağı altıncı Sarraf, Çağlayan'a 300 bin Euro (700 bin lira) değerinde saat hediye etti.
Temiz bilekli geldi.
Rüşvetçi saati taktı.
Oğlu rüşvetten hapis.
Kirli dere gibi akıp gitti.
Dün istifa etti.

Yakalayacak gibi geldi!
Rüşvet yiyici gibi gitti!

Yüzünde tebessümü eksik olmayan mini minnacık bir valiydi. Soyadı da zaten Güler'di. Muammer olan adının anlamı; “temiz ömrünü uzun yaşayan” demekti.
Gülümseterek Bakan oldu.
Hortumlar kesilecek.
Yolsuzluk bitecek.
Haksız kazanç sıfırlanacak.
Kul hakkı yeme son bulacak.
Bakan da olsa Başbakan da olsa avantacılık en şerefsiz eylem sayılacaktı.
Yüzünde gülücükler dilinde; Temiz Türkiye ve bu Temiz Türkiye'ye yerleşmiş yüksek hukuk, yüksek adalet, rüşvetten, kayırmadan, iltimastan, çürümeden, kirlenmeden arınmış yüksek erdemde devlet adamlığı anlatıyordu.
Yakalayacak gibi geldi.
Rüşvet yiyici gibi gitti.
Dün istifa etti.

* * *

Neden rüşvet yiyici gibi gitti? Şunun için: Giderken arkasında hortumculuk, rüşvetçilik, kul hakkı yiyiciliği, devlet malı soygunculuğunun şaha kalktığı ve şarkıcı kocası Sarraf'ın bakan oğullarını “rüşvet oğlanı” haline getirdiği bir Türkiye bıraktı. Polis tapelerine göre, ne iş yaptığı doğru dürüst anlaşılamayan oğlunun odasında 6 çelik kasa, para sayma makinesi bulundu. Bu para kasalarını oğlunun odasında buldular diye 173 polis şefini görevden alıp, yargıyı yürütmenin esiri yapan “yönetmelik” çıkardı.
Yakalayacak gibi geldi.
Törende hurma içi ceviz yuttu.
Rüşvet yiyici gibi gitti.
Dün istifa etti.

Rant bitirici gibi geldi!
Silüet yiyici gibi gitti!

Bir keser, bir mala, bir kasa yap-satçı müteahhitti. Yetime, yoksula, garibe, gurabaya, fakire, fukaraya başını sokacak bir ev versin diye kurulmuş devlet şirketi TOKİ'ye başkan oldu.
Şehirler kötü yapıyla çıldırmıştı.
Rantçılık gemiyi azıya almış.
Silüet yiyicilik henüz hortlamamıştı. Bayrak gibi tepeye dikildi. Şehircilik Bakanlığı'na tepeden inşaatçı şakülü gibi indi. Şehirleri yeniden yapılandıracak. Belediyeciliğin içine girmiş “imar rantı avantacılığını” bitirecek, şehir silüetlerini bile bozan arsız rüşvetçiliği durduracaktı. En fazla kişiye ve şirkete özel imar izni onun döneminde verildi. Silüet yiyiciliği onun döneminde hortladı. Polisin şarkıcı kocası rüşvetçi Sarraf'ı yakalama teknik takibine onun oğlu da sırtında 5 bin TL'lik pahalı ithal montla yakalandı.
Rant bitirici gibi geldi.
Silüet yiyici gibi gitti.
Dün istifa etti.
“Başbakan söyledi…
Ben yaptım…
Başbakan da benimle gelsin” dedi…

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp