Cüneyt Ülsever, Robert Kolej'de okudu.
Boğaziçi İktisat'ı bitirdi. ABD John Hopkins Üniversitesi'nde ve Colombia Üniversitesi'nde yüksek lisans yaptı. Harvard'da doktorasını tamamladı. Turgut Özal'ın prensleri arasında yer aldı. Bir devlet bankasında genel müdür yardımcılığı yaptı.
17 kitabı var.
Başbakan Tayyip Erdoğan ona “Cüneyt Abi” diyordu.
Kara gün dostuydular.
Erdoğan hapse düşmüştü.
İlk arayan Ülsever'di.
Erdoğan hapisten çıktı.
Beraberlikleri devam etti.
Erdoğan Başbakan oldu.
Dostlukları pekişerek sürdü.
* * *
Ülsever köşe yazarı oldu.
Erdoğan'ı destekleyen liberal yazarlar; Hasan Cemal, Cengiz Çandar, Ahmet Altan, Mehmet Altan, Derya Sazak, Enis Berberoğlu, Eser Karakaş, Şahin Alpay, Ali Bayramoğlu, Nazlı Ilıcak arasına Cüneyt Ülsever de girdi.
Erdoğan'ı öven yazılar yazdı.
Onun uğruna mücadele etti.
Bir yazısında Başbakanı eleştirdi.
Olan oldu.
Ona “Cüneyt Abi” diyen Başbakan, “Cüneyt haindir” açıklaması yaptı. Cüneyt Ülsever, 13 yıl yazı yazdığı gazetesinden kovuldu. Şimdi Yurt gazetesinde yazıyor. Bağımsız Dergisi'nden Barış Terkoğlu, Cüneyt Ülsever ile “Tayyip Erdoğan destekçisi liberal yazarların hüsranını” odak alan bir söyleşi yaptı, yayınladı.
* * *
En önce kara gün dostu.
Sonra Cüneyt Abi.
Finali Hain Cüneyt(!)
Siz okurlarımın da bilmesi gereken açıklamalar yaptı. Benim köşe küçük. Mümkün olduğunca özetleyip aktarıyorum:
Tayyip Bey'e 28 şubat döneminde sahip çıktım. Hapishaneye girmeden önceki bir sohbetimizde bana “Abi ben 28 Şubat'tan çok net ders aldım. Bu insanlara (şimdi hapiste yatan generalleri kast ediyor) kızıyoruz ama haklı yönleri var…” dedi.
Buluşur çay içerdik.
Hukuk devleti nedir?
Serbest piyasa nedir?
ABD'nin gücü nedir?
Bunları konuşurduk.
2002 seçimleri öncesiydi.
Bana milletvekili adaylığı teklif etti. Geri çevirdim. 2002-2004 arası onu destekleyen, söylediklerine inanan, çabalarını öven yazılar yazdım. 2004'ün sonlarına doğru hızlı tren kazası oldu. Çok net öğrendim ki, “teknik olarak o raylar üzerinde belli bir hızın üstüne çıkmanın mümkün olmadığı kendisine raporlarla söylendiği halde “ben
emrediyorum” diyen kişidir. 35 kişinin hayatına mal oldu o kaza…
* * *
AKP ile yollarım ayrılıyordu.
Kopuş NATO üzerine oldu.
Ömer Çelik (bugünkü Turizm Bakanı) partililerle yaptığı özel sohbetlerde “AKP'nin NATO'dan ayrılacağını” söyledi. Partililer de getirip bana anlattılar. O yazımın yayınlandığı günün ertesinde gazetecilerin önünde “Cüneyt haindir” dedi. Ben de yazdığım gazetede ona yüklendim. Uğruna mücadele ettiğim adam benim gazeteden atılmamı sağladı.
Liberalizm nedir?
Liberal kimdir?
Hasan Cemal, Cengiz Çandar, Şahin Alpay, Eser Karakaş, Ahmet Altan, Nazlı Ilıcak liberal filan değiller. Onların çoğu eskiden Marksisttiler.
Marksizm günah oldu. Bir sabah kalktılar liberal oldular. Liberallik yerine başka bir şey moda olsaydı o olacaklardı; “şimdi Özal diye liberal bir adam var onun peşinden gidersek ikballe karşılaşırız” dediler. HSYK'nın, Adalet Bakanlığı'nın Personel
Müdürlüğü'ne çevrilmesine “yetmez ama evet” demek liberalliğin kenarından köşesinden geçen bir şey değil…
* * *
Söyleşi böyle uzayıp gidiyor.
Basındaki Tayyip Erdoğan korkusu yüzünden ince ruhlu bir edebiyat ve kültür yazarının gazetede “sansürcü başı haline' getirilmesi başta olmak üzere pek çok hüzün verici durum anlatılıyor.
