Top
Necati Doğru

Necati Doğru

necatidogru@sozcum.com

21/03/2013

Öcalan ölecek Karayılan üstü açık bir askeri araçla Diyarbakır’a girecek!

KURGU romanlarda, TV dizisi senaryolarında, bir de CIA ya da MOSSAD gibi sonuç alıcı istihbarat örgütleri planlarında böyle bir son olabilir:
Barış oldu sevinci yaşatılır.
Öcalan eve çıkartılır.
Fakat ansızın hastalanır.
ABD'den Obama'nın baş doktoru, Fransa'dan Hollande'nin baş hekimi, Rusya'dan Putin‘in baş doktoru, Ankara'dan Gül'ün baş hekimi de Abdullah Öcalan'ın sağlığına kavuşması için koşarak gelirler.
Öcalan, kurtarılamaz.
Cenaze töreni olur.
Tayyip Erdoğan da katılır.
Hoca musalla taşı başında “merhuma haklarınızı helal ediyor musunuz” diye sorunca Tayyip Erdoğan da cemaatle birlikte “helal olsun” diye bağırır.
Bir hafta yas ilan edilir.
Bir hafta sonra Abdulah Öcalan'ın yerine geçmek üzere Murat Karayılan, üstü açık bir askeri aracın üstünde Kandil'den gelerek Diyarbakır Meydanı'nda Kürtleri selamlar.

* * *

“Barış Süreci” böyle bitebilir.
Bu senaryoda; “Turp gibi Öcalan'ı niçin öldürüyorsun?” diye itirazınız olabilir.
Size hak veririm.
Öcalan ölmeden de Murat Karayılan Diyarbakır'a dönebilir.
Barış süreci sonunda; “demokratik cumhuriyet-demokratik özerklik” planı çerçevesinde varılacak olan “Türkiye Cumhuriyeti Ulus Devleti yıkılıp yerine Anadolu Yurttaş Devleti” kurulunca; Türkiye ikiye bölünecek ve Murat Karayılan da Diyarbakır'da emeklerine uygun bir görev alacak.
Başbakan ve medyadaki adamları halka sadece “PKK silahlı unsurları (gerilla-militan-terörist) ülkeyi terk edecekler” diye açıklıyor.
Şuna inanmamızı bekliyorlar:
PKK'lılar mekapla geldiler.
Mekapla gidecekler.
(Mekap: spor ayakkabı)
Böyle bir “barış planına” daha dün Özgür Gündem Gazetesi'nde “Bu bir isyandır. Ben de isyanın lideriyim. Ben üzerime düşeni yapıyorum. Hükümet de üzerine düşeni yapmalı” diyen demeci yayınlanan Abdullah Öcalan razı gelmez.

* * *

Öcalan şunları söylüyor:
PKK, terör örgütü değil.
PKK, savaşan taraf.
Ben isyan savaşı başlattım.
Savaşı PKK kazandı.
Barış masası kuruldu.
Masada kazananın lafı geçer.
Kandil'deki Karayılan ve PKK silahlı militanları hep Kandil'de kalıp mekap giyerek dağlarda dolaşmak için mi Türk Ordusu ile savaştılar. Mekapla gittikleri Kandil'den Diyarbakır'a makosenle dönmek için savaştılar.
Şimdi o gün geldi.
Öcalan'ın mektubu okunacak.
Bugün TV'lerden dinleyeceğiz.
PKK'nın Türkiye topraklarını terk etmeleri değil, asıl Kandil'deki teröristlerin ne zaman, hangi şartlarda Türkiye'ye döneceklerinin altı çizilecek.
Türk halkı aldatılıyor.
Asıl görüşme Karayılan'ın dönmesi üzerine yapılıyor.

Nevruz Sofrası!

Dün gece güneş Koç (Hamel) burcuna girdi ve bugün Nevruz başladı. Nevruz ilkbahar demektir.
Ömer Hayyam, nevruzu şu şiirle anlatıyor: Gülün yüzünde çiy tanesi nevruzun ne hoş/Geçmiş gitmiş gün üstüne ne söylesen boş/ Bırak dünü, hoş et gönlünü, bak bugün ne hoş…
Nevruz'un bu ilk gününün hakkını vermek için “Nevruz Sofrası” kurulur. Sofraya; ilk harfi “S” ile başlayan yedi şey konur:
Sebze (yeşillik).
Sümbül.
Sirke.
Sumak.
Senced (iğde).
Sarımsak.
Semennü (helva).
Sofraya sim yani gümüş bir yüzük, gümüş çerçeveli bir ayna ve bir de Kur'an konur.
Sofranın çevresine oturulur.
Herkesin nevruzu kutlu olsun.

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp