Top
Necati Doğru

Necati Doğru

necatidogru@sozcum.com

20/03/2023

Aya gidecektik!

Depremin ilk 2 günü çırpınmayla geçti. Üçüncü gün başlarken iyilik örgütlendi. Kardeşlik birleşti. Dayanışma şahlandı. Bu üçlüyü bir araya getirmek ancak gelişmiş toplumların harcıdır. Toplum olarak üçlüyü bir araya getirmeyi başardık. Öksüz, kimsesiz, sahipsiz kalanların yardımına koştuk. Gösteriş düşkünü saraylar yapmak yerine tuğladan sade sağlam evler yapmak gerektiğini kavradık. Bir de kentleri yeniden yaparken önce zemin araştırması ve şehir planlaması yapmamız gerektiğini anladık.

Anladık mı?

İnşallah!

41 gün geride kaldı.

Resmi açıklamalara göre hayatını yitirenlerin sayısı 50 bine dayandı. Bu sayı gerçeği yansıtmıyor diyenler şüphelerini dile getirmeye başladılar. Köylerden “her evde bir cenaze var” haberleri yazıldı. Nedense depremle sarsılmış kentlerde “ölü sayısını gizleme” yol ve yönteminin seçildiği kulaktan kulağa yayıldı.

★★★

İnsana ve binaya ait “4  gizleme” konuşulur oldu.

Yakını ölmemiş ama.

Ölmüş görünen.

Yakını ölmüş ama.

Ölmemiş görünen.

Binası çökmüş ama

Çökmemiş görünen.

Binası çökmemiş ama.

Çökmüş görünen.

Himalaya dağlarından başlayıp Atlas Okyanusu'na kadar uzanan “aktif deprem kuşağı içinde yer alan” toprakların bir parçası da Anadolu'ydu. 11 kentimizin içinde yer aldığı Anadolu toprakları aslında “deprem vazosu içinde açan” nadir çiçeklerdi. Anadolu toprakları yer kabuğuna yakın yerden kütle halinde depreşti (kırıldı) enerjisini boşaltarak nadide çiçek 11 kentimizi vurdu. Doğanın bu depreşme, kırılma, enerji boşaltma huyu 20 milyon yıldan beri tekrarlanan bir gerçekti. Biz bilineni bilmez duruma düşmüştük.

Bilineni anladık mı?

İnşallah!

Bilineni bilmez duruma düşünlere gelişmemiş üçüncü dünya ülkesi etiketi vuruyorlar.

★★★

İlk üç günün sonunda kurulan çadır kentlerde hayata tutunan depremzedeler duygularını, acılarını, düşüncelerini, hayallerini ve umutlarını yazıya döküp çadırları bu yazılarla süslemişlerdi.

Çadırın birinde:

Güzel günler gelecek.

Yazıyordu.

Çadırın diğerinde:

Bize umut yakışır.

Çadırın öbüründe:

Böyle olmamalıydı.

Yazıyordu.

Her bir çadırda bir yazı vardı ve yazıların bir bölümünü de depremin ilk günlerinde  insanları kurtarmaya gelen madenciler, belediyelerin itfaiye erleri, gönüllü gençler yazmıştı. Deprem 41 gününü geride bıraktık; İskenderun da hizmet veren Sahra Hastanesi'nin baş hekimi Dr. Hasan Sami Özyarınlı tabloyu şöyle anlattı: “Bölgede büyük bir salgın var. Bunun tek sebebi bu insanlara sağlıklı içme suyu sağlayamamak ve banyo imkanı sunamamak…. Deprem 40'ıncı günü 2 kere yıkandım diyen insanlar var….Sadece dün gece 7 çocuk geldi… Şu anda 24 saat boyunca neredeyse 500 hastanın yarısı bulantı, kusma, diare …” Dünya Doktorları Derneği de “deprem bölgesinde görünen en yaygın hastalıkların uyuz ve solunum yolu hastalıkları olduğunu” açıkladı. Çadırlarına 40 gün önce “güzel günler gelecek… Bize umut yakışır…” diye yazan insanlar tifo, dizanteri, koli basili, uyuz mikroplarıyla yüz yüze bırakıldılar.

Depremden önceydi.

Cumhurbaşkanı, “İnşallah aya da gideceğiz” müjdesi vermişti. 40 gün geçti, depremde evsiz kalmışlara içebilecekleri temiz su ve yıkanabilecekleri banyo suyu götüremedi.

Neler gördük… Neler yaşadık… Neler duyduk… UNUTMAÇaktı şimşek!

Ucuz et kuyruğunun yaşandığı ülkemizde milletvekili olma kuyrukları da görülmeye başladı. En uzun milletvekili olma kuyruğu seçilme şansı en yüksek ittifakın büyük partisi CHP'de görülüyor. İktidar ittifakında ise daha çok valiler, 2 maaşlı, 3 maaşlı ve hatta 13 maaşlı koltuk sahibi bürokratlar istifalarını verip milletvekili olma kuyruğuna yazılıyorlar. Bir de kulis haberi ortaya atıldı. Buna göre, eski Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'e bizzat parti başkanı Cumhurbaşkanı tarafından çağırı yapılmış. Seçimden sonra yine iktidarda AKP kalırsa ekonomiyi içine düşürüldüğü büyük enkazdan kurtarıp hastaneye yatırma görevi Mehmet Şimşek'e verilecekmiş. Doğruysa çaktı şimşek! Şu andaki Maliye Bakanı Nureddin Nebati'nin yardımcısı Yunus Elitaş, çift koltukta oturarak rekor aylık maaşa sahip.  Bakan yardımcılığı koltuğundan ayda 75.000 TL ve TÜPRAŞ Yönetim Kurulu Üyeliği koltuğundan da ayda 101.000 TL olmak üzere toplam 176.000 TL aylık maaş alıyor. Bu rekor maaş alımını Zonguldak Milletvekili Deniz Yavuz Yılmaz belgeleri göstererek açıkladı. Mehmet Şimşek Maliye Bakanı olursa, rekortmen maaşlı Yunus Elitaş'a; “Arkadaş sen ayda 176 bin TL maaş alıyorsun, bu maaşın karşılığı neler yaptın da bu ekonomi bu kadar derin krizlere girip hastanelik oldu?” diye sorabilir mi?

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp