Top
Necati Doğru

Necati Doğru

necatidogru@sozcum.com

18/03/2013

Tam sayfa yalan!

5-6 yaşlarında kara zeytin gözlü başı örtülü bir kız çocuğunun fotoğrafını gazete sayfasının üçte ikisini kaplayacak şekilde koydular.
Çocuğun bakışları donmuştu.
Öldürülen babasına bakıyor.
Bombayla yıkılan evlerine…
Belki de annesinin cesedine…
Cuma günü hemen bütün gazetelerin arka tam sayfalarında yer alan bu ilanda Suriyeli kız çocuğunun acılı yüz fotoğrafının yanına; “İnsanca bir yaşam umuduyla sokağa dökülen mazlum ve kardeş Suriye halkı desteğinizi ve dualarınızı bekliyor” diye yazmışlardı…
Sayıları 20'yi geçiyordu.
“Gönüllü kuruluşlar” demişlerdi.
İsmi-cismi duyulmamış.
Ne yapar, amacı nedir!
Bilinmeyenler çoğunluktu.

* * *

Suriye'de patlayan iç savaş üçüncü yılına girmişti.
Karşılıklı atılan bombalar, ölüm kusan saldırılar, ülke vatandaşlarını ikiye-üçe böle çatışmalar sonunda “Suriye omurgası çökertilmiş ülke olmuş” 3 yıl içinde 3 bin 700'ü çocuk olmak üzere 70 bin kişi ölmüştü.
1.1 milyon Suriyeli ülkesini terk ederek komşu memlekete sığınmış, 4 milyon Suriyeli evsiz-ocaksız kalmıştı.
Suriye'nin temel direği üç şehri; Halep, Hama ve Humus yerle bir olmuştu.
Suriye “3 K” ile anlatılan ülke olmuştu:
Kan…
Kaos…
Karamsarlık…
Türk gazetelerinin arka tam sayfa ilanlarında Suriye halkı için para yardımı da dahil olmak üzere Türk halkından destek vermesini istiyorlardı.
Yazılan ilanda; sanki bütün ölen 70 bin insanın, 3 bin çocuğun, ülkesini terk eden 1 milyon ve evsiz-ocaksız kalan 4 milyondan fazla Suriyelinin durumundan tek sorumlu Esad güçleri (ilanda Esed diye yazılmıştı) sorumlu tutulmuştu.

* * *

Sanki ölenler içinde Esad taraftarı hiç yokmuş, ölenler sadece Esad'ı istemeyenler, öldürenler de sadece Esad güçleriymiş gibi taraflı bir propaganda dili kullanılmıştı.
Tarafa batmış yalan!
Suriye halkına destek arıyor.
Kendi halkına yalan söylüyor.
İyi insanların temiz yüreğine seslenerek gelecek yardımları toplarken bile taraflı bir propaganda yapılmıştı.
Kutsal amaç Esad'ı devirmek.
O zaman yalan söylenebilir.

* * *

İç savaş çıkmış.
Bir ülke ölüyor.
Suriye iktidarını elinde tutan diktatörün emrindeki ordu, diktatörü devirmek için yola çıkmış; ABD, İngiltere, Fransa tarafından desteklenen muhalif güçlerle çarpışmakta.
Karşılıklı katliam var.
Biz Türkiye'de yaşayanlar Suriye'nin komşularıyız.
Bize düşen; bu kanlı iç savaşta taraf olmak değil tersine “iç savaşı durdurmaya” çalışmak olmalıydı.
İlanda zerre izan yoktu.

3 dindar devlet büyüğünde tık ses yok!

CHP Milletvekili Oktay Ekşi, bulup çıkardı: AKP'nin Amasya'dan milletvekili adayı yapılmış fakat halktan yeterli oyu alamamış Hacı Mehmet Gani, İsviçre'de konuşulan Fransızca, İtalyanca Almanca dillerinden hiçbirini bilmiyor.
İngilizcesi de 9 aylık kursta öğrenilmiş… İsviçre'nin Türkiye Bern Büyükelçiliği'ne ayda 12 bin dolar (21 bin TL) maaşla Basın Müşaviri olarak atandı.
İngilizcesi yetersiz olduğu için ona ayda 4 bin dolar maaşla (7 bin TL) İngilizce bilen bir yardımcı da alındı. Hacı Mehmet Gani'nin eşi Öznur Gani de aynı elçiliğe ayda 5 bin dolar (9 bin TL) maaşla din görevlisi olarak gönderildi. Bu 3 kanatlı baştan aşağı pis bir iltimas, adam kayırma, tanıdık kollama kokan partizan atamaya kim emir verdi? 14 gün geçti; 3 dindar devlet büyüğü; Başbakan, Dışişleri Bakanı, Diyanet İşleri Başkanı çıkıp da tık ses vermediler.

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp