Top
Necati Doğru

Necati Doğru

necatidogru@sozcum.com

17/12/2014

Hoca’ya Tahşiye! Apo’ya tahliye!

Yüksek ahlak, yüksek ideal, yüksek iman, yüksek adalet çekişmesi değil. Alınları secde görmüş iki inanmışın yüksek Allah sevgisi arayışı da değil.
Vatan sevgisi hiç değil.
Bu “Ben tek liderim. Gücümü paylaşmam” kapışması. Ankara'da Saray'lar yaptıran ile ABD'de çiftlikte oturanın boğazlaşması.

* * * *

Saray yaptıran diyor ki:
Hayalimizde göremezdik.
90 yıldır peşindeydik.
Devleti ele geçirdik.
Hazine bizim oldu.
Ne güzel yiyorduk.
Beraber yediriyorduk.
Tek lider benim.
Tek tanrı gibiyim.
Allah şirk (ortak) kabul etmez. Gücünü paylaşmaz.
Tek lider de şirk istemez.
Tek lider gücünü paylaşmaz.
Niçin arkadan hançerledin? Dolar dolu ayakkabı kutularını, para kasalarını buldun, dosya tuttun, beklettin, sonra da “oğullarımızı sıfırlama oğlanı” durumuna düşürdün.
Bedelini ödeyeceksin.
Ey okurum!
Tuzağa düşme.
Bu mega proje değil.
Bunun üst aklı yok.
Rejisörü ABD değil.
Bu “Tahşiye ve Tahliye.”
Hoca Efendiye Tahşiye! Apo Efendiye Tahliye!
Tahşiyeyi kılıf yapıyor. Tahliyenin önünü açıyor.
Abdullah Öcalan, şu ya da bu biçimde tahliye edilecek. Türkiye “özerklik ya da federal” yapılanma yoluyla ve “Yeni Türkiye'yi kuruyoruz” nutukları ile bölünecek. Bölünmenin acısını Türkiye'nin vatandaşları (bölünmek istemeyen Kürtler dahil) derinlerde hissetmesinler diye şimdi “Tahşiye” adlı yeni bir narkoz bulundu. 2015 seçimleri sonuna kadar her gün, her saat “Tahşiye narkozu” ile halk uyutularak bölünme gerçek olacak.

* * * *

Ey okur!
Yaz bir kenara.
Filmin yeni adı:
Fethullah Gülen'i yakala.
Abdullah Öcalan'ı salıver.
Bu öyle bir kavga ki; risaleler halinde gelmiş Kuran ile onu insanlara ulaştırmaya aracı yapılan Resulullah'ı (Hz. Peygamber) bir kenara bırakıp “Türkiye'yi İslamlaştırmada bir yol, yöntem farkına” dayanan “Tahşiyeciler” adlı grup üzerinden kapıştılar. Said-i Nursi'nin “Risale-i Nur”unun “İslam'ın nasıl ilerleyeceğini risale ederken” söylediklerini yorumlamada ikilik çıkardılar. Hem Fethullah Gülen Hoca Efendi (Gülen Cemaati lideri) ve hem de Mehmet Ali Doğan Hoca Efendi (Tahşiyeciler Cemati lideri) ikisi de Nurcu hareketten geliyor. Ancak “Türkiye'yi İslamlaştırma yolunda Said-i Nursi'nin risalelerini yorumlayarak” buldukları yöntemleri farklı. Mehmet Ali Doğan, Risale-i Nur'dan; “Kılıç oynamazsa İslam ilerleyemez” yorumunu çıkartmakta fakat Fethullah Gülen “Kılıç dönemi geçti, kalemle, TV ile gazete ile ve devlete sızma ile başarırız” yorumuna ulaşmakta… Anlıyoruz ki kapışma 2010 yılında buradan başlamış. Bugün o küllenmiş kavganın dosyası açılıyor ve Ankara'da Saray yaptıran, “Kılıç oynamazsa İslam gelişmez” diyenin hamisi olup, ABD'de çiftlikte oturanın defterini dürme düğmesine basıyor.

* * * *

Ey dikkatli okur!
Kuşa bakma.
Fethullah'a Tahşiye!
Abdullah'a Tahliye!
Olayın özü budur.

AB derdimiz yok
kutu derdimiz var

Cumhurbaşkanı'nın “Biz adım atarken acaba AB ne der, bizi alır mı almaz mı? Bizim böyle bir derdimiz yok” dedikten 24 saat sonra “17 Aralık dosyası” resmen kapatıldı. Takipsizlik kararına yapılan itiraz reddedildi. Bakan çocukları ile dolar dolu ayakkabı kutularına, para dolu kasalara taşıyıcı olan işadamı hakkında açılan adalet dosyası kapandı. Türkiye de çok tipik bir içe kapanma dönemine girdi.

 

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp