EKONOMİDE yeni bir dil gelişti. Ekonomi Bakanları, İngilizce, Fransızca kelime ve kavramları kırık bir Türkçe'ye aktarıp konuşuyorlar. Halk bir şey anlamıyor.
Frene bastık.
Cari açık azaldı.
Gaza bastık.
Notçular panikledi.
3×5 yaptık.
Piyasalar onayladı.
Soğutma yaptık.
Risk alma iştahı patladı.
Ne demek bunlar?
Besleme basın var.
Ekonomi bakanları her konuşuşta “Türkiye'nin uçtuğunu, geliştiğini, büyüdüğünü, zenginleştiğini ve Avrupa'ya ekonomi dersi verecek çapta başarılar elde ettiğini” yazarak halka “Hadi iyisin- Köşeyi döndün- Oturduğun katın değeri milyarları buldu” diye gaz vermekteler.
* * *
Beslemeler dün yine coşmuştu.
Gazeteleri ve TV'leri; “Cari açıkta rekor düşüş geldi. Türkiye şimdi büyümeye odaklandı. İktidarın başarısı. Dünyanın bu kriz ortamında Türkiye acayip iyi yönetiliyor” haberleriyle dolup taşmaktaydı.
Merkez Bankası açıklamıştı. Tablolar sıralanıyordu.
2012 yılında:
İhracat: 163.6 milyar dolar.
İthalat : 228. 9 milyar dolar.
Ticaret açığı: 66.6 milyar dolar.
Cari açık: 48.9 milyar dolar.
Tablolar böyle sıralanıyor ve “cari açık bir yılda 77,1 milyar dolardan 48.9 milyar dolara düştü… Türkiye şimdi büyümede uçuşa geçecek…” müjdesi veriliyordu.
* * *
Gerçeğin diğer yüzü karanlıkta. Dolar gibi, Euro gibi, TL gibi, bir ödeme aracı olan altın ihraç malı sayılıyor. Kaynağı bilinmeyen döviz girişi atlanıyordu.
Bunlar atlanmasa; cari açığın 48.9 milyar dolar değil 60 milyar dolara ulaşacağı gizleniyordu.
Dış borçlar kabarmıştı. 330 milyar dolara çıkmıştı.
Türkiye her yıl dış borçlarına 10 milyar dolar faiz ödüyor. Bu da halktan gizleniyor. Yani Türkiye faizle soyulmaya devam ediyor fakat halka “Frene bastık, soğuma yaptık, cari açığı azalttık, biz ne kadar başarılıyız” havası pompalanıyor.
Çok özelleştirme yapıldı.
Ne var ne yok satıldı.
Borç yine kapatılamadı.
Aksine artmaya devam etti. Yabancı sermaye de geldi; başarılı, kârlı ve iç pazarda pay tutmuş şirketleri, bankaları, kârlı bulduğu her şeyi satın aldı.
Peki sonra ne oldu?
Türkiye'deki devlet varlıklarının, başarılı özel sektör banka ve şirketlerinin yabancı sermaye tarafından satın alınması sonunda; bir yılda Türkiye'nin sırtından alınıp dışarı götürülen kâr transferi de net 6.4 milyar doları buldu.
Türkiye'den kâr transferi:
Yıl 2002: 1 milyar dolar.
Yıl 2007: 2 milyar dolar.
Yıl 2010: 3 milyar dolar.
Yıl 2012 : 6.4 milyar dolar.
* * *
Kâr transferi kanatlandı. Katlanarak büyüyor.
Soyulma katsayısı yükseldi.
O da gerçeğin bir parçası.
Fakat dile getirilmiyor.
Türkiye soyulmaya devam.
Gazetelerde müjdeli dil:
Soğutma yaptık.
Cari açığımız düştü!
Yeni borç bulmak kolay olacak. Sıcak para akacak. Borsa coşacak. Sevinsin halk!
