Hem dürüst adam.
Hem cesur adam.
Hem yüksek ahlaklı.
Hem yüksek vicdanlı.
Hem yüksek imanı var.
Böyle bir algı yaratıldı.
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç başta Cumhurbaşkanı olmak üzere bütün AKP önde gelenleri için böylesine; “dürüst- cesur- ahlaklı- vicdanlı- imanlı algısı (imajı) yaratıldığı” için şimdi olana bitene bakıyor, baktıkça gözlerinden iri damlalarla gözyaşı döküyor.
Gözyaşlarının her biri.
Yere düşen bir yılan.
Bilgisiz, tembel, miskin, sınavdan kaçan oğullarını, kızlarını, yeğenlerini, akrabalarını devlet kadrolarına torpille, pistonla, duayla, ayetle, fetvayla yerleştiren başta Cumhurbaşkanını, Başbakanı, bakanları, partili milletvekillerini soksun istiyor.
Gerçekten istiyor mu?
Yoksa yalandan mı ağlıyor?
* * * *
Ben istiyor diye düşünürüm.
Yalan olsa böyle konuşmaz.
Bülent Arınç, Hürriyet muhabiri Bülent Sarıoğlu'na konuştu.
Şunları söyledi.
85 kişilik torpilli listesi yayınlandı.
Bunların hepsi yalandır diyemem.
Bunların bir kısmı doğrudur.
Benim kızım var, çalışmıyor.
Damadım var, doktor.
Nasıl doktor oldu bilmem.
Oğlum var, itiraf ediyorum.
Bakan arkadaşlarım; “Kadro verelim, oğlun gelsin bakanlıkta çalışsın” dediler.
Oğlum özel sektörde çalışıyor.
Ben dürüstlüğü ilke edinmişim.
* * * *
Bu sözlerin her biri yılan.
Cumhurbaşkanı'nı sokuyor.
Çünkü gazete ve TV'lerde bir haftadır yayınlanmakta olan “85 VIP torpilliler listesine” göre Cumhurbaşkanı'nın teyzesinin 3 oğlu vardı. 3'ü de öğretmendi. 450 bin 307 öğretmenin KPSS sınavlarına girdiği yıl, Cumhurbaşkanı'nın teyzesinin 3 öğretmen oğlu sınavsız, sorgusuz, sualsiz devletin yüksek kadrolarına iyi maaşlarla torpille yerleştirildi.
Birinci teyze oğlu:
Danıştay Üyesi yapıldı.
İkinci teyze oğlu:
Yurtlar Kurumu Müdürü oldu.
Üçüncü teyze oğlu:
Üniversiteye genel sekreter kondu.
Bir haftadır gazetelerde yayınlanıyor.
Cumhurbaşkanı tek laf etmedi.
Çıkıp yok böyle bir kayırma!
Teyze oğullarım da KPSS sınavlarına girdiler. Puanları tutturdular. Bunun sonunda devlet kadrolarında yer buldular. 12 yılda KPSS sınavlarına girerek devlette iş arayan 4.5 milyon gencimizin eşitlik hakkını çalmadık diyemedi.
Bülent Arınç, buna ağlıyor.
* * * *
Ağla Bülent Arınç ağla!
Gözyaşların yılan olsun!
Önce seni soksun!
Çünkü bu; “dürüst- cesur- ahlaklı- vicdanlı- imanlı” yalan ve köpük algının yaratılmasında en büyük rolü oynayanlar içinde sen de vardın.
Yeni Türkiye diyordunuz.
Teyze oğlu Türkiye'si yaptınız!
Osmanlı dedemiz küfrü basmıştır!
“Asrın Projesi-Dedemiz Abdülmecit'in hayali” propagandasıyla temeli atıldı. Gebze'den başlayacak, Boğaz'ı tüp geçişle geçecek, Avrupa Yakası'nda Halkalı'da uluslararası hızlı tren hattına (Londra-Pekin) bağlanacaktı. Gebze-Halkalı hattı Aston-Marubeni (Fransız), Doğuş (Türk) firmalarına 680 milyon Euro'ya (yaklaşık 1 milyar dolara) ihale edildi. İstasyonlar, yenilenmiş tren rayları, elektrifikasyon, sinyalizasyon, haberleşme, kumanda odalarıyla 2010'da bitirilecekti. Bitirilemedi. Bu üçlü firma, ne olduysa, işi bıraktı. İş, İspanyol OHL önderliğindeki ikinci üçlü firmaya 1 milyar 300 milyon dolara ihale edildi. Geçenlerde bir açıklama ile bitişin 2016'da olacağı haber verildi. Dün bana güvendiğim bir kaynağım İspanyol OHL önderliğindeki ikinci üçlü firmanın da “işi bırakacağını şifahi olarak Ulaştırma Bakanı'na bildirdiğini” haber verdi. Dedemiz Osmanlı, “adıyla fiyaka yapan ve fakat bir hattı 6 yıl gecikmeyle bile bitiremeyenlere” küfrü basmıştır.
