Vereyim sana!
Bir torba nohut.
Ver bana oyunu.
Vereyim sana!
Bir çuval kömür.
Ver bana oyunu!
Çaresizin, yoksulun, kimsesizin, garibin “oy namusunu satın alan” siyasi fırsatçılık, arsızlık, ahlaksızlık sonunda gele gele geldi, dinin direği namaza kadar dayandı.
Vereyim sana!
Beleş kahvaltı.
Gel kıl namazını.
* * * *
Balıkesir'in Tatlı Camii'ne sabah namazlarına hiç gelen olmuyordu. İmam Zekeriya Şen, uzun zamandan beri koca camide sabah namazını tek başına kılmak zorunda kalmıştı. Düşündü ve “Vereyim sana bedava kahvaltı, sen de sabah namazına gel” modelini buldu.
Duyan geldi.
İşiten yetişti.
Namaza duruldu.
Sabah namazı sonrası camide kahvaltı sofrası kuruldu. Din eğitiminde ders verecek duruma gelmiş ilahiyat profesörleri; “Bir mümin insan kahvaltı için camiye geliyorsa kılınan o namazın değeri olur mu, olmaz mı?” tartışması başlattılar.
Profesörler, imamı kutluyor.
İmam bu buluşu iktidarın “Allah'tan başka kimsesi olmayan garip gurebanın oyunu avlama modelini” kopya ederek yapmış olabilir. Fakat “insanların camiye gelmesini sağladığı” için hayırla anılacak bir temiz niyet gösterdi. İmamı alkışlamak gerekir diyorlar.
* * * *
Gerçekten alkışlamalı.
Yaptığı iktidar fırsatçılığı değil.
Kahvaltıyı kendi maaşından kazandığı parayla veriyor. “Hazine'den” ödetmiyor. Sınırlı imam aylığı ile camiye mümin çekmek için cebinden harcama yapıyor.
Şimdi sormak gerekli.
Cami sayısı rekor hızda artmasına rağmen namaz kılmaya gelenler niçin sıfırlandı? İmamlar niçin cemaatsiz kaldı?
Niçin böyle oldu?
* * * *
12 yıldır, ağzını her açışta Allah'tan, Kitap'tan, Hz. Peygamber'den söz eden Cumhurbaşkanı, Başbakan, bakanlar, milletvekilleri, sayısız ilahiyatçı, cübbelisi, cübbesizi, sakallısı, sakalsızı binlerce Allah ve Peygamber propagandası yürütenler neyi ters yaptılar da insanlar dinden, imandan ve camiden soğudular?
Araştırmak gerekir.
Belki de dinden kopmadılar.
Belki de imandan gevşemediler.
Belki sadece camiden soğudular.
* * * *
Toplam 110 bin cami var.
Alt katları ticarethane.
Dükkan, işyeri, mağaza.
Kiralar aktarılıyor bir vakfa.
Milyon tane vakıf türedi.
Vakıflar yolsuzlukla anılır oldu.
Cumhurbaşkanı oğulları, bakan, milletvekili yakınları vakıflarla yatar oldu.
Acaba diyorum:
Bu yapı mı camiden soğuttu?
Acaba diyorum:
Bu soğumaya önlem mi alınıyor.
İlkokul çocuğuna zorunlu din dersi
geldi. Babalara ve annelere de camide zorunlu namaz gelebilir! Yeni Türkiye'de her anne ile baba camide namaza gittiğini gösterir belgeyi imamdan alıp Diyanet İşleri'nin ilgili masasına bildirecektir denilebilir.
Bilal Habeşi Camii için 4 soru!
İstanbul Esenyurt'ta Bilal Habeşi Camii'nin alt katındaki dükkan, mağaza, işyerleri ticari amaçla kullanılıyor. Kiraya verilmiş. Caminin doğal gaz faturası ise 3 aydır yatırılmadı. İstanbul Milletvekili eski müftü İhsan Özkes (CHP), Başbakan Ahmet Davutoğlu'na, yazılı cevaplasın diye 4 soru sordu:
1- Kiraları hangi vakıf topluyor?
2- Vakfın yöneticileri arasında Esenyurt Belediye Başkanı ve yardımcısı var mı?
3- Dükkan kiralarının elden alındığı doğru mu?
4- Kiralar elden toplanmıyorsa hangi bankalara yatırılıyor?
