Barışmanın ciddiyeti sulandı. Taraflar tatsızlaşıyor. Biri “PKK silahını mağarada gömsün, çıkıp gitsin” diyor. Öbürü, “silahı bırakıp gitsin diyenin aklı karışmış” diye rahatsızlık tepkisi
yükseltiyor.
Barış süreci cacıklandı.
Görüşmeler güme gidebilir.
Akil Adamlar tahrik edildi.
Onlar da tatminsiz kalabilir.
Taraflar kurnazlık peşindeler.
Birbirlerine güvenmiyorlar.
Bunların analara acıdığı yok(!)
ABD'yi de kızdıracaklar (!).
Dünyaya da rezil olacaklar(!)
Ben de dalgamı geçeyim.
Ciddiyete çağırayım(!)
* * *
PKK'lı pasaportsuz girdi.
Pasaportsuz çıkacak.
Görünmeden geldi.
Görünmeden gidecek.
Devlet; bana dönüp “Sen yasalara saygılı, vergi veren vatandaşsın bu nedenle pasaportla çıkış yapacaksın” diyecek. Aynı devlet PKK'lıya dönüp “Sen teröristsin Mehmetçik şehit ettin, pasaportsuz çıkabilirsin” diyecek.
Diyemez.
Ciddi devlete yakışmaz.
PKK'lıya pasaport verilmeli.
PKK duygusu önemli.
O duygu gözetilmeli.
“TC pasaportu” dayatılırsa bu yeniden “Kürt'ü Türk yapma” niyetine girer. PKK'lılara üstünde “Newroz” yazan; kırmızı-yeşil-sarı renkli pasaport verilmeli. Newroz Pasaportu, 2 imzalı olmalı.
Birinci imza: Tayyip Erdoğan.
İkinci imza: Abdullah Öcalan.
İkisidir yeni tarihi yazan.
İkisidir barışı cacıklayan.
* * *
PKK'lı gitmiş Ardahan'a…
Ulaşmış Tokat kırsalına…
Yerleşmiş Hatay köylerine…
Ciddi devlet onlara ulaşır.
Newroz Pasaportu'nu verir. PKK'lı terörist de bir elinde vizesi çıkartılmış, arka iç kapağına 15 TL çıkış pulu yapıştırılmış Newroz Pasaportu ve diğer elinde Murat Karayılan'ın; “Silahlar sussun. Fikirler konuşsun” yazılı emri ile biner otobüse-uçağa-trene gelir sınır kapısına.
Evet…
Evet…
Yeni sınır kapısı kurulmalı.
Habur, Nusaybin olmaz.
Bu kapılara “Türklük” sinmiş.
PKK'lı teröristi bozar, uymaz.
Yeni sınır kapılarının adına “Barış İçin Giriş-Çıkış Kapısı” denilmelidir.
* * *
Eski paradigma öldü.
Türk Bayrağı indiriliyor.
Din bayrağı çekiliyor.
Eski Türkiye yıkılıyor.
Yeni Türkiye kuruluyor.
PKK'lı terörist cebinde yeni Newroz pasaportu, omzunda silahı ile “Barış İçin Giriş-Çıkış Kapısı”na gelince görevliler, teröristin silahını, tıpkı şimdi hava meydanlarında olduğu gibi, makbuz karşılığında “emanete teslim” edecek. Böylece sınırdan çıkıp gittiğinde aklı
“silahını gömdüğü mağarada da” kalmayacak.
Benim önerim budur.
Silahlar gömülmesin.
Emanete konulsun.
Çünkü şimdi gidecek olan PKK'lılar, barış sürecinin sonunda zaten geri gelecekler. ABD'nin arzusu üzerine “Bölünmüş Türkiye'nin” Özerk Kürdistan parçasının silahlı kuvvetlerini onlar oluşturacak. Plan bu olduğuna göre ciddi devlet gereğini yapar.
Gereği:
Pasaportla çıkış.
Sınır kapısında damga.
Silahın emanete teslimi.
İngilizce adı: Good Agreement.
Özelleştirme makam trenine biniyor
TCDD Genel Müdürü Süleyman Karaman, “Demiryollarının özelleştirilmesi modelini” açıkladı ve “sadece ticaret olarak değil, raylarda çok farklı yenilikler de olacak. Bugün işadamlarımızın özel uçakları, yatları, lüks makam araçları var. Yeni yasa çıktığında isteyen
herkes makam treni de alacak.
İşadamlarımız hızlı tren ağının olduğu şehirler arasında rahat, konforlu, hızlı büro ortamında seyahat yapabilecekler” dedi.
