Cumhurbaşkanlığı seçimi ikinci turunda sayın Erdoğan, oyların yüzde 52'sini alarak yeniden kazandı. Kendisini kutluyorum.
Millet İttifakı hiçbir bahanenin arkasına saklanarak, şöyleydi, böyleydi diyerek bu mağlubiyeti geçiştiremez.
Bu seçimde iktidarın, tüm devlet olanaklarını sonuna kadar kullanacağı, her türlü istismar ve yalan yanlış iftiralar yapacaklarını hepimiz biliyorduk. Nitekim de inanılmaz şeyler yapıldı. Bunun sonucunda kendilerini kazanmış ilan etmelerine karşın, gerçekte bu seçimi kazandıkları da içlerine sinmedi.
Kemal Bey, bu seçim sürecinde, yaşınızdaki kimsenin başaramayacağı bir eforla çalışmalar yaptınız. Sayın Ekrem İmamoğlu ve Sayın Mansur Yavaş’ın inanılmaz performansı yanında Sayın Akşener de çalışmalarıyla seçime büyük katkı yaptı.
Sayın Erdoğan'ın üçüncü kez adaylığının YSK'da kabul edilmesine, daha bir yıllık süre dolmadan, yeni seçim kanunu ile seçimlerin yapılmasına karşı duramadınız. Bunun gereği olarak da, mağdur yaratırız gerekçesiyle çekindiniz. Şu anda bile sığınmacıların ne kadarının T.C vatandaşlığına geçtiğini bilmiyoruz. Bu seçim sonuçlarını belirleyen, yurt dışında ki yurttaşlar ve yeni vatandaşlığa geçirilen sığınmacılardır. Ülkenin can yakıcı ekonomik sorunları ile nasıl boğuşacaklar onu da Sayın Erdoğan düşünsün. AKP'nin politikası tıpkı Aziz Nesin'in dediği gibi; “Aç bırak itaat etsin, cahil bırak biat etsin.”
Murathan Ongan'ın dediği gibi:
Ne geçmiş tükendi,
Ne yarınlar…
Hayat yeniler bizleri…
Geçse de yolumuz bozkırlardan, denizlere çıkar sokaklar…
Sayın Kılıçdaroğlu, şimdi yeniden başlıyoruz. Kesinlikle, medyadan, ekranlardan istifa gibi çatlak sesler çıkıyor ve çıkacak. Sakın aldırmayın. Gün bırakıp gitmek değil, daha güçlü motivasyonla yerinizde kalacak ve size oy veren milyonları ortada bırakamayacaksınız. Seçim çalışmaları ile ilgili çok yoruldunuz, biraz dinleniniz. Dinlenirken de, genel başkan olduğunuzdan bu yana neler neler yaşadığınızı, nereler de eksik veya hata yaptıklarınızı, nasıl ihanetlere uğradığınızı bir düşünün. Sayın Genel Başkan, haddimi aşmazsam size tatil döneminizde okuyacağınız bir kitap önermek istiyorum. Sayın Levent Gültekin'in “KASIRGA” isimli kitabı…
Bu geçirdiğiniz 10'uncu seçim. Aynı kadrolarla bugünlere geldiniz. Siz partinin radikal meseleleriyle boğuşurken, taban ve örgüt bağlılığını yapması gerekenler bunu başaramayıp, bu kadroları küstürdüler. Yetmedi, seçim çalışmaları sırasında, siz devletin bürokratik kadro defanslarıyla da boğuştunuz. Onlar ne yaptı, sadece kendi koltuklarını korumanın peşindeydiler. Örgüte yıllarını verip gelecekte yukarılara tırmanacak kişiler umutlarını yitirdiler. Bu seçimde yeniden aday gösterilmeyen ve eski milletvekilleri, şu anki vekillerden daha çok çalıştılar.
Aynı kadrolarla artık başarı yakalanamayacağı gerçeği ortada. Seçimler, halkın kucaklayacağı yöneticiler ve kadrolarla kazanılabilir. İlk kurultayda bu arkadaşlara geçmiş hizmetleri için teşekkür edip yeni ekipler ve yeni danışmanlar atamalısınız. Yapılacak bu değişimle, taban ve örgütle yeniden bağlar güçlenecek ve başarı yolu açılacaktır.
CHP'de çok güçlü akil kadrolar var. Özellikle, herhangi bir nedenle partiden dışlanan veya herhangi bir nedenle partiye dargın üyeler partiye davet edilip helalleşilmeli. Bunu önlemek isteyenler de olabilir. Her platformda demokrasiyi önceleyen CHP'de, milletvekilliğini meslek edinmişlere de artık yeter deyip yol gösterilmelidir. Kimse bulunmaz bursa kumaşı değildir.
Sayın Kılıçdaroğlu, ülkenin aydınlığını isteyen tüm kesimler sizden memnun. Özellikle, Kürt kökenli yurttaşlarımızın, her iki seçimde tüm güçleriyle, sadece demokrasi diyerek destek vermeleri asla unutulamaz.
Yerel seçimlere çok az bir zaman var. O seçimleri de kazanma zorunluluğu kaçınılmaz. Bu kez aday olacaklar çok iyi değerlendirilmeli ve göreve başladıklarında, isimleri asla kamuoyunda tartışılmamalıdır.
SON SÖZ: Biz yenilirsek kalkar yine deneriz, diktatörler yenilince sonları olur. FİDEL CASTRO
