Top
01/12/2023

İkisi de kesin çok zeki ve bilgili

Çocukluğumdan beri beni en çok etkileyen romanlardan birinin Stendhal’ın, “Kırmızı ve Siyah” isimli eseri olduğunu yazmış, söylemiştim...

Yazar, diplomat ve hatta asker de olan Stendhal asla iktisatçı değildi...

Ancak...

Enflasyon yoluyla nasıl zengin olunabileceğini bilecek kadar akıllıydı...

Kırmızı ve Siyah’ın daha ilk sayfalarında...

Kasabada hemen her şeyin sahibi olan Belediye Başkanı’nın dikkat çektiği özelliği şuydu:

Borcunu mümkün olduğu kadar geç ödemek...

Alacağını ise mümkün olduğundan bile daha hızlı bir şekilde tahsil edebilmek...

Stendhal

Alacağını erken tahsil eden Belediye Başkanı...

Satın alacağı malı zamlanmadan önce alıyordu...

Borcunu geç ödemesinin sebebi ise:

Borcunu ödemek için satması geren malını:

Zamlandıktan sonra satmaktı...

Yani:

Ucuza alıyor...

Pahalıya satıyordu...

Dün, hem Merkez Bankası Başkanı Gaye Erkan’ın açıklamalarını dinledim...

Hem de Maliye ve Hazine Bakanı Mehmet Şimşek’in...

İkisi de kesin:

Çok zeki, akıllı ve bilgili...

Ama...

İkisinin açıklamaları da:

İktidarı tayin eden cahil seçmenlere değil...

İktidarı tayin edecek güçleri olmayan ama...

Her iktidardan kolayca beslenen uyanıklar içindi...

Bu arada unutmadan şu bilgiyi de paylaşayım sizlerle:

Stendhal, enflasyonun nasıl büyük bir belâ olduğunu anlayamayan kasabalılar için şu tanımlamayı yapıyordu:

“Kasabalıdan daha çok, köylülere benziyorlardı...”.

Gaye Hanım’ı bilmiyorum ama...

Şimşek, yoksul bir kasabalı ailenin çocuğu...

Yani, “elit/seçkin” değil...

Ancak...

Kendisini çok iyi yetiştirmiş...

Kariyeri çok...

Karizması yok bir bakan...

Böylesine yüksek vasıflı biri...

Kasabalı politikacılara nasıl tahammül ediyor...

Nasıl oluyor da onların ağzıyla konuşuyor:

Aklım almıyor...

Günün sözü

“Zorba hükümdarların saraylarında becerikli entrikacı, gerçeği dilediği gibi kullanır...”.

Stendhal

SİNGAPUR MODELİNE GEÇİŞ Mİ?..

Hazine ve Maliye Bakanı Şimşek dedi ki:

“İş alemine seslenmek istiyorum, önümüzdeki dönemde iç talep yavaşlayacak, mutlaka dış pazar arayışına girsinler...”.

ABD ekonomisinin yaratıcısı Keynes bu konuda bakın nasıl düşünüyordu...

Talep yetersizliği:

Üretim yetersizliğine...

Üretim yetersizliği:

Mal arzı eksikliğine...

İkisi birden:

Emek arzında fazlalığa (Yüksek oranlı işsizliğe) sebep olur...

Hayat pahalılığı artar...

Bu sorunları çözebilmek için ise:

Devlet müdahalesi gereklidir...

Bakan Bey’e soruyorum:

Bugünkü enflasyon ve mevcut kurlarla ihracat yapacak kadar aptal sanayiciyi bulamayacağınıza göre:

Baba bir devalüasyon mu yapacaksınız?..

Baba bir devalüasyon enflasyonu daha da çok azdırmayacak mı?..

Azan enflasyon faizleri daha da yükseltmeyecek mi?..

Yükselen faizler üretimi “tu kaka...”.

Paradan para kazanmayı “cazip” hale getirmeyecek mi?..

Böylece yatırım ve üretim durmayacak...

İşsizlik daha da artmayacak mı?

Yoksa...

Singapur modeline geçiş hazırlığı içinde misiniz?..

Demokrasi ve hukukun üstünlüğü ilkesiyle...

Kuvvetler Ayrılığı uygulaması rafa kaldırıldığına göre...

Birkaç adımlık yolunuz kaldı da...

Ondan dedim...

ASIL BEKA SORUNU BU

CHP eski milletvekillerinden Gürsel Tekin zaman zaman arar ve telefon sohbeti yaparız...

Dün yine o sohbetlerimizden birinde:

“Memduh Bey, ülkenin asıl beka sorunu” dedi ve şunları söyledi:

“167 bin aile, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’na ‘çocuğuma bakamıyorum’ diye başvuru yapmış. 2022 yılında 200 bin çocuğumuz ailesine gelir katkısında bulunabilmek için çalışma amacıyla eğitimi terk etmiş. Üniversite sınavlarını kazanan 106 bin çocuğumuz ekonomik gücü olmadığı için kaydını yaptıramamış...”.

Benim:

“Çok acı bir tablo ama bu duruma gelmemizde iktidarı bir türlü seçimlerde yenemeyen muhalefetin de hiç kusuru yok mu?” deyişime yorum yapmadan devam etti:

“Osman Bey’in kayınpederi Edebali damadına, ‘insanı yaşat ki devlet yaşasın oğul’ diyerek, insana öncelik vermesini tavsiye etmişti. İktidar, insanı unuttu, insanı...”.

Benim arşivimde de bulunması için Tekin’in bu sözlerini sizlerle de paylaşmak istedim...

YA HEYKELİNİ DİKERLER

Haber:

Mehmet Şimşek, borsa ve döviz kazançlarından elde edilen gelirlerinden yüzde 40’a kadar vergi alınacağını açıkladı...

Mealen:

“Borsa ve dövize gitmeyin...

Banka mevduatını tercih edin...

Bankalarda TL bollaşsın...

Dövizlerinizi bozdurun...

Mevduat faizleri düşsün...”.

Tutarbilmem...

Ama...

Tutarsa:

Mehmet Şimşek’in heykelini dikerler...

Ya tutmazsa?..

Yere yatırıp öperler...

KOÇ GİBİ OLMAK

1950’li yılların sonu...

Vatan Cephesi kurulmuş...

Vehbi Koç’a da cepheye ve DP’ye üye olması için, baskı yapılıyor...

Vehbi Bey, her iki üyeliği de kabul etmiyor...

Bunun üzerine:

Şirketlerinin kamudaki ilişkileri engelleniyor...

İşte o günlerde...

Vehbi Bey’in Başbakan Adnan Menderes’e yazdığı mektup...

Şöyle bitiyordu:

“Başbakanlık gücünüzü kullanarak beni batırmanız mümkündür... Ben de gider Keçiören‘deki evimde otururum, benim için bir şey değişmez...”.

Atatürk döneminin iş insanları demokrasiyi böyle korudular...

Ondan sonra hiçbir iktidar Vehbi Bey üzerinde partizanca bir baskı kurmayı deneyemedi...

Kurduğu KOÇ şirketler gurubu halen:

Dünyanın en saygın özel sektör kuruluşlarından biri...

Menderes merhuma yalakalık yapanların ise hiçbiri ayakta kalamadı...

(Uzun Yaşamanın Sırrı/sayfa 111. Aydın Boysan. Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları.)

ÇIKIŞI OLMAYAN YOL

Cevizi ağaçta çift görmezse, ağaca taş atmayan kasabalı sanayici ve tüccar:

Gözüne bakmak istediği yılanın başını ise:

Tüketicilere tutturur...

Bu zihniyetle bu ülke sanayii gelişemez...

Refah seviyesi yükselemez...

Orta direk yaratılamaz...

Orta direği olmayan ülke ise yoluna:

Demokratik hukuk devleti olarak devam edemez...

LAFA BAK

Gazeteci:

“Sayın Cumhurbaşkanı, MHP lideri Devlet Bahçeli ile görüşmenizde %50+1’i de konuşacak mısınız?..”.

Erdoğan:

“Allah Allah lafa bak...”.

Erdoğan’ın demokrasi ve basın özgürlüğü anlayışı bu kısacık cevapta yatıyor:

“Allah Allah lafa bak...”.

DÜNÜN X’İ

.Ahmet YAVUZ

@yvzah

Fon meselesini GS üzerinden okumak ve okutmak isteyenler ne kadar hatalıysa fon üyelerinin ekseriyeti GS’li diye onları canhıraş savunanlar da o kadar hatalıdır.

Bu işin taraftarlıkla hiçbir ilgisi olduğunu düşünmüyorum.

Mesele kötü işleyen kapitalist sistemin yan ürünüdür.

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp