Suriye'de “Ulusal Geçiş Hükümeti” kurulması konusunda çabalar sürerken ülke öyle hale geldi ki, şimdi üç hükümet birden çıkar!..
Bu gidişle yakında Esad'ı mumla arayacaklar!..
Tıpkı Irak'ta Saddam'ı aradıkları gibi!..
Diktatör Saddam gitti, Irak'a demokrasi mi geldi?..
Gün aşırı bombalar patlıyor, 50-100 ölü!..
Irak'ta demokrasi olsa, hakkında tutuklama kararı verilen Cumhurbaşkanı Yardımcısı Haşimi'yi Türkiye'deki iktidar neden himayesi altına almak ihtiyacı hissetsin?..
***
Suriye'de muhalefet üçe ayrılmış durumda, bir de yan unsurlar var!..
Suriye'nin geleceği artık Suriyelilerin elinde değil!..
Tayyip Bey, “Suriye hakkındaki kararı Suriye halkı verir” diyordu, bunun ne kadar boş bir laf olduğu çok kısa sürede ortaya çıktı!..
İrade Suriye halkının elinden kaçtı!..
İslamcılar bile ikiye, üçe bölündü, İslamcı terör örgütü El Kaide bayrak göstermeye başladı!..
Şii-Sünni ayrılığı ve mücadelesi çeşitlendi!..
Genel olarak da ABD ve Rusya yanlıları var, Türkiye'nin adı bile geçmiyor!..
Suriye biraz da Afganistan'a benzemeye başladı…
***
Türkiye iddiaya göre muhaliflere silah veriyor, hangi muhalefete gittiği belli değil!..
Türkiye'nin verdiği silahlar Türkiye'ye doğrultuluyor…
Suriye bu gidişle Esad rejimini çok arayacak!..
Türkiye ise, açığa düşmüş durumda…
Dünya lideri Tayyip Bey ile onun Hariciye Nazırı “Derin Ahmet”e büyük iş düşüyor!..
Toparlasa toparlara Suriye'yi bu ikili toparlar!!!
                                                                          ***
Zaten Tayyip Bey açıkladı:
“Dışişleri Bakanımı Kuzey Irak'a gönderiyorum.”
Onun Dışişleri Bakanı ve yolluyor; devlet idaresinde bunu da gördük!..
Türkiye sanki Anonim Şirket, Tayyip Bey Yönetim Kurulu Başkanı, “Derin Ahmet” de müdür!..
Ahmet gidip Barzani ile görüşecek…
Düne kadar sınırda Albay'dan, Ankara'ya geldiğinde ise Dışişleri Müsteşar Yardımcısından başkasıyla görüşemeyen aşiret reisinin artık ayağına gidip çare arıyoruz!..
***
Suriye savaş uçağımızı düşürdü, iki şehit verdik kaynadı gitti!..
Büyük devletler ne yaparsa biz de onu yapacaktık, şimdi işin içinden nasıl çıkacağımızı kara kara düşünüyoruz!..
“Stratejik derinlik” dedikleri demek buymuş!..
Sınırın Suriye tarafında kalan Türk TIR'larını bile getiremiyoruz!..
Şaşkın ve acz içinde kalan bir iktidar!..
Acaba oyları bu yüzden mi artıyor?!..

İsmet Paşa ve Tayyip Bey!..

Tayyip Bey, Lozan'ın yıldönümü mesajında İsmet İnönü'den hiç söz etmemiş!..

İsmet Paşa sağ olsaydı ve sorulsaydı, “Hadi canım sen de” derdi!..
İsmet İnönü'nün Tayyip Bey tarafından anılmaya ihtiyacı mı var?..
Biri Milli Kahraman, cumhuriyetin kurucularından, Türkiye'nin 2. Cumhurbaşkanı, diğeri Tayyip Bey!..
Biri Atatürk'ün en yakın silah ve siyaset arkadaşı, diğeri Erbakan Hoca'nın talebesi!..
Biri savaş meydanlarından geliyor, diğeri Kasımpaşa'dan!..
***
Tayyip Bey'in, İnönü ve onun dönemi hakkında söyledikleri ortadayken adını anmaması gayet normaldir!..
Bugünün CHP'sine yüklenmek için eski defterleri karıştırarak, tarihi şahsiyetleri küçük düşürmeye çalışmak, “Geldi İsmet gitti kısmet” demek Tayyip Bey'e özgü bir davranış biçimi!..
Her ülke tarihi, yetiştirdiği devlet adamlarıyla övünürken, İsmet Paşa gibi bir Milli Kahraman'a gösterilen düşmanca tutum bir siyaset tarzı mıdır?..
Lozan'ın bir zafer değil, hezimet olduğunu iddia edenler takımına göre EVET!..
Cumhuriyetin değerlerini aşındırmaya çalışanlara göre EVET!..
Laikliği sulandırmaya, Atatürk'ü unutturmaya çabalayanlara göre yine EVET!..