Müflis tüccar eski defterleri karıştırırmış!..
Bunların da elinde başka malzeme yok, eski defterleri karıştırıyorlar…
Ancak karıştırdıkları defterler eskiye ait filan değil sallama, eski söylediklerine ve sürekli tekrarladıklarına ait!..
Sermaye kalmadı, çevirip çevirip aynı laflar…
”Camileri yıktılar”, ”camileri ahır yaptılar”
İspat etme zorunluluğu var mı, yok!..
Elinde eski bir gazete kupürü, başlığı oku yazıyı geç, nasıl olsa yerler!..
***
Furyaya o da katıldı, çünkü konuşmasa olmazdı!..
Başbakanı konuşur da muavini Bursalı (Manisalı-Siirtli) Bülent durur mu?..
Diyor ki: “Kuran'ı toplattılar”
Kim diyor bunu?..
Daha yayınlanmamış kitabı CD halindeyken toplayıp yazarını içeri atan düzenin yönetiminde olan kişi…
Evlerden veya başka yerlerden Kur'an-ı Kerim'in toplatıldığını biz hiç duymamıştık!…
Kim toplatmış olabilir, işgal yıllarında Yunan kuvvetleri mi?..
Hayır, CHP'nin tek parti olduğu dönemden söz ediyor…
Konu yargıya intikal edecek, “İddianı ispatla” mı denilecek?..
Yooo, salla gitsin!..
***
Takke, tespih suç aleti sayılıyormuş!..
Ne zaman?..
Demek AKP gelmiş takke ile tespih kurtulmuş!..
Anadolu kahvelerinde (şehir merkezleri-İstanbul dahil) şakır şakır tespih çekenler mi içeri atılmış?..
Ya da tespihler de mi toplatılmış?..
Takke suç aleti ise Fatih Çarşamba'da sarıkla cübbeyle dolaşanlar da idam edilmiştir!..
Milyonlarca kişi namaza giderken takke giyiyor, bazıları ağaç altlarında, kahvelerde oturuyordu, bunlar özel yetkili mahkemelere mi gönderilmişlerdi?..
***
Ne tek parti döneminde, ne sonrasında, ne yakın zamanda, bunları ne gördük, ne de duyduk!..
Bülent Arınç nereden biliyor?..
Türkiye sanki “AKP'den önce-AKP'den sonra” devirlerini yaşadı ve yaşıyor!..
50 yıldır gazetecilik yapıyoruz, bugüne kadar siyasi partilerde çok din istismarı gördük, ama bu iktidarın yaptığı kadarını hiç görmemiştik!..
Bunlar iki de bir “Cumhuriyet döneminde yapılmayanları yaptık” diyerek şişinirler…
Çok doğru, din istismarı konusunda feriştahını yaptılar, bütün sağcı iktidarlarla nal toplattılar!..
Sadece cumhuriyet tarihinde değil, bütün zamanlarda!..
Gökdelende yangın!..
Çok büyük bir facia yaşanabilirdi, ucuz atlatıldı…
İstanbul, Fulya'daki gökdelende çıkan yangın, binanın kendi sistemleri ve itfaiye tarafından söndürüldü, can kaybı olmadı…
Polat Tower'da çıkan ve nedeni henüz belirlenemeyen yangın, İstanbul'daki diğer gökdelenlerin durumunu akla getirdi…
İstanbul neredeyse gökdelenler şehri oldu ve bununla iftihar edenler de var…
Şehrin Avrupa yakasında Gayrettepe – Maslak arasında yoğunlaşan gökdelenler, Asya yakasında da yükselmeye başladı…
***
İyi güzel, biz de iftihar edelim de bu gökdelenlerin trafiği allak bullak etmesi bir yana…
İtfaiyenin de herhangi bir yangında bu gökdelenlerin çatısına kadar merdivenle ulaşabilecek imkanı yok…
Dünyada da olduğunu sanmıyorum…
Bu nedenle de “akıllı bina” dedikleri bu tür yapılarda muhtemel yangınları kendi başına söndürecek sistemler yapılıyor…
Fakat ne kadar yeterli?..
Yeterli olmadığını Polat Tower'da çıkan yangın gösterdi…
Yine itfaiyeye ihtiyaç duyuldu…
Allah'tan yangın en üst katlarda değil, alt katlardaydı…
Facia meydana geldikten sonra değil, gelmeden bütün tedbirlerin alınmış olması gerekiyor…
Bu konuda herkes gibi benim de kuşkularım var!..
