Ne yazık!..
Tarihten hiç ders
alan yok!..
“Tarih” derken 50 yıl, 100 yıl öncesinden söz etmiyoruz…
Daha 2 yıl öncesine kadar Türkiye'yi sarsan büyük kumpaslardaki hukuksuzluklardan, hayatları karartılan insanlardan, dolup taşan hapishanelerden söz ediyoruz…
* * *
O zamanlar “Ergenekon”, “Balyoz”, “Poyrazköy”, Askeri Casusluk” gibi davalardan insanlar
tutuklanıyordu…
Şimdi de “FETÖ'cü” diye aynı muamele devam ediyor…
Aradaki tek fark o zamanlar Balyoz, Ergenekon, Poyrazköy, Askeri Casusluk uydurma kumpas davalardı, FETÖ ve PKK ise gerçek!..
Benzerlik ise, hakimlerin tuttuğunu içeri atması…
Hukuksuzluk ve tutukluluk
sorunu!..
* * *
Hiç değilse o zamanlar iktidar cephesinden birileri samimi veya değil, tutuklamalara itiraz ediyor, “Tutuklama istisnadır, esas olan tutuksuz yargılamadır” diyordu…
Şimdi o da yok!..
Eskiden amiral “savcı çağırdı” diye görevli olduğu Napoli'den kalkıp geliyor, “kaçacak” diye tutuklanıyordu…
Amiral komutanı olduğu gemisiyle Hint Denizi'nde seyrederken savcının çağırdığını öğreniyor, Gölcük'e döner dönmez İstanbul, Beşiktaş Adliyesi'ne koşuyor, “kaçacak” diye tutuklanıyordu…
Bunun onlarca örneği var!..
* * *
Şimdi fark ne?..
Eline silah almamış, tabancayı görse tramvay zannedecek kadın gazeteciler “kaçacak” diye
tutuklu…
Talimat versen, her türlü imkanı sağlayıp “kaç” desen yerinden kıpırdamayacak gazeteci “kaçacak” diye tutuklanıyor…
Ünlü dil bilimci Necmiye Alpay ile dünyaca tanınan romancı Aslı Erdoğan tutuklu…
İkisi hakkında da ağırlaştırılmış ömür boyu hapis cezası, üstüne de 17 yıl isteniyor…
Yani ölene kadar hücrede yatacaklar, öldükten sonra 17 yıl daha yatmaya devam edecekler!..
Neymiş?..
Terör örgütlerine üye olmamakla birlikte onlar adına faaliyette bulunmak, propaganda yapmak…
Bu iddia ile tutuklamalar yapılacaksa, iktidar cephesinde en tepeden en alta kadar FETÖ'den tutuklanmayan kimsenin kalmaması gerekir…
* * *
Bütün bunların üstüne bir de Recep Bey'in önceki günkü beyanatı:
“Türkiye hiç bu kadar özgür olmadı”
Pesss!..
Devam ediyor:
“Türkiye hiçbir dönemde bu kadar özgür, bu kadar huzurlu, bu kadar rahat dönemi yaşamamıştır”
Şaka gibi!..
Türkiye daha dört ay önce kanlı bir darbe teşebbüsüyle karşı karşıya kalmış, ülke allak bullak olmuş, ama çok huzurluymuş!..
100 bini aşkın insan açığa alınmış, işten atılmış, tutuklanmış, ülkede olağanüstü hal ilan edilmiş, ama kanun hükmünde kararnamelerle yönetilen Türkiye en rahat bir dönemi yaşıyormuş…
Ülkenin bir bölümünde terörle mücadelede kan gövdeyi götürüyor her gün şehit cenazeleri geliyor;
Şehirlerde bombalar patlıyor insanlar ölüyor, daha önceki gün bir kaymakam şehit ediliyor…
Ama ülke huzurluymuş!..
* * *
Anlaşılan… Türkiye, tarihinin en büyük çalkantısını yaşarken, Recep Bey rahat, huzurlu ve mutlu…
Ne güzel!..
O zaman hepimiz özgür, rahat, huzurlu ve mutluyuz!..
