Vatandaş olarak yaşadığımız bu kadar ekonomik sıkıntı içinde bir de kimi açıkgözlerin fırsatçılığına seyirci kalan yöneticilerin duyarsızlığı nedeniyle karşılaştığımız olaylar, günlük yaşamdaki stres ve kaygılarımızı artırıyor.

Büyük şehirlerde zaten kangren haline gelen otopark sıkıntısına getireceğim sözü. Fakat bu öyle bir sıkıntı ki, insanı Türkiye'nin en önemli şehirlerinden Adana için “Burası dağ başı mı ?” dedirtecek cinsten.

Adana'nın Çukurova İlçesi'ndeki Çukurova Devlet Hastanesi, kentin önemli bir bölümünün sağlık yükünü omuzlarken, doğal olarak çevrede otopark sorunu da yaratıyor. Hastane ve çevresinin otopark düzenlemesi konusunda oldukça kötü örnekler sergilediği malum.
Örneğin; çevrede otoparka ayrılacak alanlar varken burası özel şahıslar tarafından paralı otopark haline getirilmiş ve bir ranta hizmet ediyor.

Hadi, sonuçta burası için hiç değilse izinlidir, gayrı resmi değildir ve para ile de olsa bir sorunu çözüyor diye bakabilirsiniz?

Peki yol kenarlarına insanlar araçlarını park etmesin diye yapılan işgaller ne oluyor?
Bunlardan birisini bir vatandaşımız çekip göndermiş.

Ben de gidip kontrol ettim ve vatandaşın işaret ettiği sıkıntıyı yerinde gördüm.
Hastanenin hemen yanı başına, hastaların ve hasta sahiplerinin park edebileceği yere önce kaldırıma bir kaçak baraka kondurulmuş.

Burada bir şeyler satan kaçak baraka sahibi, gecekondu kondurduğu yetmiyormuş gibi bir de vatandaş park etmesin diye, yolu sandalyeler koyarak işgal etmiş.

Oh ne güzel dünya!

Adana'nın en önemli caddelerinden birisine, en önemli sağlık merkezlerinin birinin burnunu dibine kaçak baraka konduracaksın, üstüne üstlük bir de vatandaşın hakkını üç tane plastik sandalye ile gasp edeceksin.

Bu görüntüyü bizzat görünce gözlerime inanamadım.

Buradan hiç mi emniyet yetkilisi geçmez, hiç mi trafik geçmez, hiç mi belediye yetkilisi ya da kaymakamlık yetkilisi geçmez anlamak mümkün değil.

Vatandaş bir başka yerde yanlış park etse, bir eczaneden ilaç alacak olsa, “şak” diye anında  ceza kesen trafik yetkilileri hiç mi bu kanunsuzluğu görmezler.

Halkın yolunun böyle gasp edilmesine, bu kanunsuzluğa, bu zorbalığa “dur” diyecek kimse yok mu koca Adana'da?

Bu kadar mı sahipsiz kalmış bu koca şehir.

Buradan başta sayın Adana Valisi olmak üzere, İlin Emniyet ve Trafik müdürlerine, Kaymakamlık ve Belediye yetkililerine sesleniyorum.

Lütfen bu keyfiliğe bir son verin.

Oraya şifa umuduyla giden insanların haklarının gasp edilmesine izin vermeyin.