Top
16/03/2023

DASK bilmecesi

Türkiye bir deprem ülkesi.

Bu bir gerçek.

Ve bizler bu gerçekle yaşamak zorundayız.

Canımızı, malımızı bu gerçek doğrultusunda korumalıyız.

Son yaşanan deprem felaketi bunu bize bir kez kanıtladı.

Deprem gerçeğini unutmadan evimizi inşa etmeli, yaşadığımız ortamlarda yaşam üçgenini oluşturmalı, çocuklarımıza depremin yaratacağı tüm olumsuzluğu tek tek anlatıp onların genç beyinlerine depremin yaratacağı sıkıntıları yerleştirmeliyiz.

Kahramanmaraş merkezli büyük felaket bize bir gerçeği daha öğretti.

O da, evimizin, işyerimizin, eşyalarımızın sigortalanarak güvence altına alınması.

1999 yılında yaşadığımız büyük İstanbul depreminden sonra hayatımıza giren DASK, konutların devlet eliyle zorunlu olarak sigortalanması sağladı.

Hatta DASK olmadan elektrik ve su abonesi yapılamadığından insanlar zorunlu olarak evini, işyerinin sigortasını yaptırdı.

Son yaşanan depremden sonra DASK ödemelerinin 2 milyar lirayı aştığı bildirildi.

Deprem oldu, binanız hasar gördü.

Hasarın şekline göre DASK size prim ödüyor.

Ama ödenen rakamlar sanıldığı gibi beklenen ölçüde değil.

Size bir örnek vereceğim.

Yakından tanıdığım bir arkadaşımın Adana'nın Çukurova ilçesinde dairesi var.

Dairenin bulunduğu apartman 14 katlı.

Depremde binanın ilk beş katı hasar gördü.

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’ndan gelen ekipler, apartmanı inceledikten sonra orta hasarlı raporu verdi.

Adana Valiliğinin aldığı karara göre büyük olasılıkla bu apartmanda yıkılacak.

Binanın 11'nci katında oturan arkadaşım DASK sigortası yaptırdığı acenteyi arayıp durumu bildirdi.

Acenteden gelen eksper dairede inceleme yaptı ve gitti.

Durumu öğrenmek için acenteyi arayan arkadaşım duydukları karşısında resmen şoke oldu.

Çünkü DASK'tan kendisine ödenecek bedel sadece 7145 lira, yanlış okumadınız sadece 7 bin 145 lira.

Depremin olduğu günden beri eşi ve çocukları ile dışarda olan, evine bir türlü giremeyen ve son alınan kararla evi yıkılacak olan arkadaşıma şimdi kara kara düşünüyor.

Evinden olduğuna mı yansın, devletin kendisine sadaka verir gibi ödeyeceği prime mi?

Konuyu araştırdığında ise duydukları bir kez daha yıkmış arkadaşımı.

Zira daireyi incelemeye gelen eksper, binanın içinde gözle görünür bir çatlak ya da patlama görmeyince raporunu çok az hasarlı olarak düzenlemiş.

Oysa binanın ilk 5 katı tabir yerinde ise üfürsen yıkılacak gibi.

Apartmanın ilk 5 katı ağır hasarlı ise sonraki katlar hasarsız olsa ne yazar?

Nitekim 5 ve üzeri bir artçı depremde bu binanın yıkılması işten bile değil.

Hal böyle iken yapılan değerlendirme çok basiretsiz kalıyor.

Sigorta elemanlarının bu konuda daha duyarlı olmalı, binanın hasarını gözlemlerken tüm faktörleri incelemeli, raporunu ona göre düzenlemeli.

En azından empati yapmalı.

Bu arada sigorta konusunu biraz araştırdım.

Evet evimizin işyerimizin sigortalanması önemli.

Zaten DASK zorunlu kılınıyor.

Ancak DASK'ın yanında mutlaka konut poliçesinin yapılması da gerekiyor.

Zira DASK'ın depremde ev ve işyerlerine ödeyeceği rakam maksimum 640 bin lira.

Yani 5 milyonluk eve, bir o kadar eşyaya sahip olsanız da DASK size en üst rakamdan ödese bile sadece 640 bin lira ödeyebiliyor.

Ama ek olarak konut sigortası yaptırmış olsanız evinizin normal değerinin yüzde 80'ini geri alabiliyorsunuz.

Üstelik eşyalarınız içinde ayrı bir bedel alabiliyorsunuz.

Siz siz olun deprem gerçeğini unutmayın, evinizi işyerinizi ve eşyalarınızı mutlaka sigortalatarak güvence altına alın.

Bunu yaparken gittiğiniz sigorta firmasının da güvenilir olup olmadığına dikkat edin.

Sonra poliçe depremi yaşamayın.

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp