Adana Emniyet Müdürlüğü bir süre önce Adana’daki Çukurova ve Seyhan belediyelerine yönelik bir imar operasyonu başlatıldığını duyurdu.

Operasyon sonucunda ilk etapta 60 küsur kişi gözaltına alındı Ve sorgulandı.

Daha sonra bunlardan mahkemeye sevk edilen 13 kişinin tutuklandığı açıklandı.

Tutuklananlar arasında ismi Adana kamuoyunda sıkça telaffuz edilen eski bir Belediye Başkan Yardımcısı da vardı.

Tabii Adana’da son yıllarda imar rantı en üst düzeye çıktı. Adana’nın gözdesi niteliğindeki Çukurova’da da arsa ve daire rantı oldukça yüksek. Bu nedenle iştah kabartıyor.

Seyhan’ın yeni gelişen bölgelerinde de aynı şekilde imar rantı oldukça yüksek. Elbette adli makamlar rantın bu kadar yüksek olduğu bölgelerde birtakım yolsuzluklar kanunsuzluklar, usulsüzlükler kirli ilişkiler varsa aydınlatacaktır, aydınlatmalıdır da…

Fakat sanıyorum partili partisiz herkesin birleştiği ayrı bir konu var. O da şu Çukurova ve Seyhan’da imar rantı ve bir takım imar ilişkileri var da son 5-10 yılda mantar gibi apartmanlar biten yeni imar alanları açılan Sarıçam ve Yüreğir’de böyle bir rant söz konusu değil mi? Neden sadece CHP’li belediyelerin olduğu Çukurova ve Seyhan’da böyle bir trafikten söz ediliyor.

Şurada seçime kısa bir zaman kalmışken CHP’li belediyelere yönelik bu operasyon haklı sebepleri bile olsa farklı anlaşılmaz mı ?

CHP’ye, CHP’lilere hatta bu partilere oy atan vatandaşlara bir gözdağı sayılmaz mı ?

CHPli belediyelerde böyle işler oluyor da AKP ve MHP ile Yüreğir ve Sarıçam belediyeleri sütten çıkmış ak kaşık mı?

Sözün kısası bu operasyon zamanı ile de manidardır.

İçinde iyi niyet ve doğru unsurlar taşıdığı varsayılsa bile zamanlaması bakımından CHP’li belediye başkanlarına özellikle de Çukurova Belediye Başkanı Soner Çetin’e karşı bir itibarsızlaştırma operasyonudur.

Burada bir sıkıntı varsa neden bu kadar zaman beklendi?

Acaba bu sözü edilen kişileri şimdiye kadar kim korudu?

Öyle ya belediye başkanları muhalefet olduğuna göre iktidar gücü ellerinde olmadığına göre bu insanları korumaları adliyeden kaçırmaları mümkün müydü? Elbette ki değildi.

Peki neden şimdiye kadar böyle bir operasyon yapmadınız da şurada seçime üç beş ay kala böyle bir işe kalkıştınız? Açıkçası Adana kamuoyu bu konuda tarafsız bir operasyon yapıldığı  konusunda ikna olmuş değildir.

Sokaktaki çocuklar bile bu operasyonun zamanlamasının itibarıyla seçimlere yönelik bir etkileme ve yönlendirme operasyonu olduğunu düşünmektedir. Bunun da devlet eliyle ve devlet gücü ile yapılması ve bir partiyi itibarsızlaştırırken diğer bir partiye itibar kazandıracak biçimde algı yaratılması devlet ciddiyeti ve terbiyesi açısından ne derece etiktir?

Bu operasyonda kazanan bilinmez ancak bu operasyonun kaybedeni kamu kurumlarının vatandaş nezdinde halel gelen itibarıdır…