Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Balcalı Hastanesi, hizmete girdiği 1970'li yıllardan bu geçen yarım asırdan daha fazla zaman dilimi içinde sadece Çukurova Bölgesi'nin değil bütün Güney ve Güneydoğu Anadolu'nun hatta kimi İç Anadolu illerinin en nitelikli ihtisas hastanesi durumunda idi.

O zamanlar Güney ve Güneydoğu illerinde yeteri kadar ihtisas hastanesi bulunmaması nedeniyle Van'dan, Hakkari'den bile hastalar Adana'ya kadar geliyorlardı.

Hastane, yıllar içinde bir şifa merkezi olması nedeniyle haklı bir şöhrete kavuştu. Sonraki yıllarda her ne kadar çevre il ve ilçelerden gelen talep, o yörelerde de yeni hastanelerin yapılması nedeniyle azalsa da bu kez Adana başta olmak üzere yakın şehirlerdeki nüfus artışı yine hastanenin yoğunluğunu değiştirmedi.

Hatta Adana'ya yapılan Şehir Hastanesi gibi büyük bir sağlık tesisine rağmen Balcalı yine de üniversite hastanesi ve yarım asırlık bilgi birikimi ve deneyiminin bir sonucu olarak, hastalar tarafından en öncelikli tercih edilen sağlık kurumu olma niteliğini korudu.

Ancak…
6 Şubat ‘ta meydana gelen ve bütün ülkeyi yasa bırakan deprem felaketinin ardından Balcalı'nın aktif hizmet veren binalarında hasar olduğu tespit edildi ve hastanenin taşınması gündeme geldi.

Bu da Adana'da sağlık hizmetlerinde önemli bir aksamaya yol açtı. Bir yandan Balcalı'nın yokluğu nedeniyle Şehir Hastanesi ve diğer hastanelerde yoğunluk artarken diğer yandan Balcalı'nın sahip olduğu tıbbi bilgi ve teknolojik birikimi transfer etmedeki zorluklar
teşhis ve tedavi hizmetinde aksamalara yol açıyordu.

Bunun üzerine hastanenin bir an önce taşınma kararı alındı. Ancak, personel sayısı, demirbaşları, tıbbi cihazlarıyla dev bir sağlık kuruluşunun transferi kolay değildi.

Çukurova Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Meryem Tuncel ve Balcalı Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Murat Gündüz'ün özverili çabaları, Adana İl Sağlık Müdürü Dr. Halil Nacar'ın pozitif arayışları sonucu bir yol kat edildi ve hastanenin dağılarak hizmeti sürdürmesinin yolları arandı. Sonuçta Balcalı Hastanesi'nin önemli bir bölümü Yüreğir Devlet Hastanesi'ne taşındı.

Şimdi aldığımız bilgilere göre Balcalı Hastanesi, Yüreğir Devlet Hastanesi'nde 240 yatakla hizmete devam edebilecek duruma geldi.

Prof. Dr. Murat Gündüz

İç Hastalıkları, romatoloji, endokrin, gastroenteroloji gibi dahiliye bilimi içinde sayılan ve en çok talep edilen bölümler Yüreğir Devlet Hastanesinde bu alanlarının poliklinikleriyle ve 240 yatakla tedavi veriyor. Burada ayrıca Büyük Çocuk, Yenidoğan ve Kadın Doğum Hastalıklarının “doğum” bölümü hizmeti sürdürüyor.

Cerrahi bölümler ise Balcalı'nın hasar görmeyen alanlarında kaldı. Çünkü Balcalı Hastanesi ek binalarla modül modül farklı zamanlarda yapıldığı için Acil Servis ve laboratuvar ile üstünde ameliyathanelerin bulunduğu bina zarar görmemişti. Bu yüzden burası cerrahi bölümler tarafından kullanılmaya devam ediliyor.

Bir başka zarar görmemiş olan kesim olan eski Çocuk Hastalıkları ve idare bölümlerin yer aldığı binada ise yine Çocuk Hastalıkları başta olmak üzere bazı bölümler bulunuyor. Yeni yapılan Onkoloji Hastanesi'nin genel hastaneye dönüştürülmesi ise Balcalı için ayrı bir avantaj oldu.

Burada da toplam 210 yatakla Balcalı hizmeti sürdürüyor. Balcalı Hastanesi yine de kampüs üssü olma özelliğini sürdürüyor. Ve yine ağırlıklı olarak buradan idare ediliyor.

Tabi kolayca yazılan bu kadar planlama aslında hiç de kolay olmadı. Başhekimlik döneminin ortasında böyle bir sorunla karşılaşan Prof. Dr. Murat Gündüz'ün burada çok geceler uyku uyumadan, gecesini gündüzüne katarak çalıştığını söylemeye gerek yok sanırım. Zira başka türlü olmazdı.

Nitekim, yetkililer de bu durumu görüp Prof. Dr. Murat Gündüz'ü görev süresi bitmesine rağmen ikinci kez yeniden Başhekimlik görevine atadı.
Böylesine zor bir dönemde , ülkemizin en büyük sağlık kazanımlarından ve Çukurova'nın sahip olduğu bir “kaşıkçı elması” niteliğindeki Balcalı'yı yeniden eski günlerine kavuşturma çabaları nedeniyle bence sayın Rektör Prof. Dr. Meryem Tuncel, Başhekim Prof. Dr. Murat Gündüz, Adana Sağlık Müdürü Dr. Halil Nacar ve her iki kurumun ekiplerini kutlamak gerek.

Zaman zaman çeşitli nedenlerle eleştirdiğimiz bu kurumlarda yapılan doğru ve özverili adımları takdir etmeliyiz ki işlerini fedakarca sürdüren bu insanların hakkı teslim edilsin.

Balcalı için yıkım değil güçlendirme kararı alınmıştı. Şimdi hedef; en kısa zamanda güçlendirmeyi tamamlayıp servisleri yeniden Balcalı merkeze taşımak. Zaten yöneticiler de öyle söylüyorlar; “Hepimiz Balcalı'ya döneceğiz” diyorlar.
Biz de bekliyoruz…