Her kafadan bir ses çıkıyor, İzlanda'ya yenildik, Fatih gitsin Arda gelsin. Hani zamanında “Ahmet Dursun Seba gitsin” dedik ne oldu? Koca bir hiç, ağzı olan konuşuyor.
Bunlar hepsi boş laflar. Türk futbolu maalesef sistemsizlikten plan ve programsızlıktan sıfırı tüketmiş vaziyettedir, kim gelirse gelsin değişmez. Büyüklerden sonra ÜMİTLERİN de hem de Slovakya'ya Avrupa Şampiyonası'nda elenmeleri, altta da hiçbir şeyin doğru yapılmadığını gösteriyor. Bir İzlanda, Karadağ, hatta bir Azerbaycan kadar olamıyorsak her şeye artık yeniden başlamak gerekmez mi?
Bu yazıların sahibi yıllardır TFF Genel kurulu'nda konuşur (Youtube var), en sonunda bu köşesinde aylar önceden beri yazıyor neler yapmak lazım? Türk futbolu nasıl kurtulur? (İsteyen arar bulur ve okur.) Bütün sorunlar ve çareleri tek tek yazılmış söylenmiştir, yapması da öyle zor şeyler değildir, ama hep söylüyorum ya BİLEN-BECEREN VE BİTİRENLER olacak, aksi halde mi? Daha da kötüye gideriz…
G.SARAY İYİ YOLDA
G.Saray Başkanı Sn. Dursun Özbek'i candan kutluyorum, harika işler peşinde. TBMM ve TFF'nin yapamadığı şu “Başkan ve yöneticiler dönemlerindeki borçlardan sorumludur, bunu GS tüzüğüne koyacağım” demesi var ya bir milattır, helal olsun başkan. Hocaları Riekerink'in küçük Mustafa'dan sonra “Alt yapım KAPI gibi” diye beyanat verip mesaisinin bir bölümünü de gençlere ayırması, bana M. Denizli'nin UEFA kupasını alan G.Saray'ın alt yapıdan gençleriyle kurduğu kadrosunu hatırlattı. Başkan ve hoca sıkıntının sebebini bulmuş, çok güzel yoldalar, yürekten kutluyorum.
Bir de çok merak ettiğim iki husus var. 1-Milli takım futbolcularına ödenen prim neden EURO. Acaba takımın yüzde doksanı Avrupalı diye mi? EURO'larımıza yazıktır ve de ayıptır. 2-Fatih hocamın yardımcıları kimlerdir? Ayrıca ülkede bu kadar sorun ve ŞEHİT varken, analar babalar ağlarken, futbol yazmak da pek içime sinmiyor, ama ne yaparsın bu da bir görev işte.…