AKP 31 Mart seçimine  iç ve dış politikayı birlikte yürüterek hazırlanıyor.

Bağdat’ta gerçekleşen Türkiye-Irak Güvenlik Zirvesi ile CHP-DEM ittifakı söylemi birbirinden bağımsız değildir.

AKP içerde DEM’i ve CHP’yi teröre destek ile suçlarken dışarıda ise Irak’ı parçalayan Barzani ve Irak İhvan hükümeti ile birlikte çalışabiliyor!

Suriye’de de durum farklı değil.

Bir yanda PYD terör örgütü ilan edilirken diğer yanda içinde PYD’nin de içinde yer aldığı SDG, geçici Suriye’nin Muhalifleri hükümeti içinde yer almıyor mu?

Suriye’nin toprak bütünlüğünü parçalayan Suriye Milli Ordusu’nu eğitip donattığımızı da unutmayın.

 Öyleyse terör ile mücadele nerede?

BOP’ta minareyi çalan kılıfı da hazırlıyor…

Irak ve Suriye’nin bölünüp Kürdistan kurma projesini kimin yürüttüğünün önemi var mı?

Erdoğan bu yaz Irak ve Suriye’ye kara harekâtından bahsetti.

Irak’ın kuzeyinde de Suriye’de olduğu gibi güvenli bölge oluşturulacağı anlaşılıyor.

AKP, tıpkı Suriye’de yaptığı gibi Irak’ta da fakülte, yüksekokul, hastane, organize sanayi ve karakol da yapacak diye düşünüyorum.

Tüm bunların imar ve iskânı bizim vergilerimiz ile gerçekleştiriliyor.

Irak’ın başında, Irak’ı parçalayan İhvan ağırlıklı bir hükümet varken BOP eşbaşkanının talepleri emir niteliğindedir.

Bugün bölgede, adı PKK olmayıp KCK olan ve dört parçalı Kürdistan’ı birleştirmeyi hedefleyen bir örgüt var.

16 Mart’ta, İnsan Hakları Derneği (İHD) Diyarbakır Şubesi, “Kürt Meselesinin Çözümü ve Barış Konferansı” düzenledi. 

Konferansta Selahattin Demirtaş ve Selçuk Mızraklı’nın mesajı okundu.

“Bizim açımızdan Ankara, Tahran, Bağdat veya Şam birer talep makamı değildir, çözüm muhatabıdır” denildi.

Kısacası barışın muhatabı Öcalan ve Erdoğan’dır dediler…

Görüldüğü gibi DEM tarafında, CHP’nin adı bile geçmiyor.

Öyleyse nasıl oluyor da herkes CHP ile DEM ittifak yaptı zannediyor?

Özgür Özel’in söylediği Türkiye İttifakı çağrısı neden DEM ile özdeşleştiriliyor derseniz cevap çok basit, AKP seçimi kaybediyor…

Diğer yandan da Hatay’dan İran’a kadar olan bölgede bir Kürdistan kurulması çalışmasını yürütüyor.

ADD’nin önceki genel başkanlarından Tansel Çölaşan geçen hafta bir çağrı yaptı.

AKP’nin karşısında kazanacak adayın desteklemesinin Türkiye’nin birlik ve bütünlüğü için şart olduğunu dile getirdi.

Katılıyorum.

Özgür Özel’in Türkiye İttifakı çağrısı ile örtüşen bir çağrı!

Son olarak muhalefete bir uyarım var!

Tek sandıklı seçim bölgelerindeki sandık görevlilerinin, 31 Mart’ta mutlaka görevine gitmesini sağlasınlar…