Top
24/09/2023

Montella 2025’te gider

Formel doğruluk “Düşüncenin kendi içinde çelişmemesi, tutarlı olması hali” şeklinde açıklanır. Basit örnek vereyim: “Güneş her gün doğar ve batar yargısı, gerçeklikle uyuştuğu için doğrudur” denir.

Türk futbolunun yönetim tarzı da aynı güneşin doğup batması gerçekliği gibi… 2000'lerden beri ortalama her 1 buçuk yılda bir federasyon başkanı, her yıl yeni MHK ve her 2 yılda bir de milli takım antrenörü değişiyor. Kendi içindeki düşünce ve davranış tarzı hiçbir zaman çelişmediği için, tutarlı ve formel olarak doğru hareket ediyor!

Dolayısıyla… Stefan Kuntz'u daha öncekiler gibi keyfiyetle, milyonlarca Türk Lirası vererek yollamak, yani bu ülke insanının parasıyla birilerine kıyak çekmek, artık alışılagelmiş bir davranış biçimi olmuş.

Yıldız falına bakınca; Montella'nın da 2025 Eylül'ünde 1 milyon Euro (30 milyon TL) civarında bir tazminatı cebe koyup gideceğini şimdiden görüyorum!

Federasyon delegelerine sormak isterim: Genel kurullarda mali açıdan bu har vurup, harman savurmaya el kaldırıp, yol verirken hiç yüzünüz kızarmayacak mı?

Bu kadar kolay çar-çur edilen milyonlar sizi rahatsız etmiyor mu?

Fakirleştirilmiş halkın parasını sorumsuzca harcayan bu insanlara, kamu kaynaklarının israf edilmesi ile ilgili bir yaptırım uygulanmadığı sürece maalesef bu hovardalığı izlemeye devam edeceğiz.

DEVŞİR(ME)

Devşirek mi devşirmesek de mi derken; ligin başlamasına 1 hafta kala, Larkin ve Wilbekin ile ilgili dosya tahkimde. Hani şu defalarca yazdığımız; 66 federasyonun birden dosyalarına bakan SGM Tahkim Kurulu'nda. Hani şu Erşan Kartal kararını 8-9 ayda ancak verebilen… Başkan yardımcısı rahmetli oldu diye, futbol dışında kalan tüm federasyonlara baktığı halde, üzüntüden 1 ay toplanamayan duygu yüklü, hassas kurulda!

Kurulun referanslarına bakınca, Larkin ve Wilbekin kararları anca play-off'lara yetişecek gibi gözüküyor. Tabi kuruldaki herkes sağlıklı olursa!

Ne demiş erenler: İzahı olmayan şeylerin mizahı olurmuş…

LÜBNANLI İSTATİKÇİ!

Bursa Uludağ Kadın Basketbol Takımı; eczacılık, seyahat acenteliği gibi işlerde bolca başvurulan diploma kiralama uygulaması gibi, antrenör belgesi kiralamış! Türkiye'de yetkin antrenör az olduğu için, basketbol ülkesi Lübnan'dan (!) antrenör getiren Bursa kulübü, gelen arkadaşın kriterleri bu lig için yeterli olmayınca, bir Türk antrenörü resmi olarak başantrenör gösterip, Lübnanlıyı istatistikçi olarak sahaya çıkararak, koçluk yaptırmış.

Adamlar haklı! Burası değil miydi “Anayasa'yı bir kez delmekle bir şey olmaz” denilen ülke?

TALİMAT BİLMEYENLER

Kadın voleybolcular; Milletler Kupası, Avrupa Şampiyonluğu, Olimpiyata katılım hakkı derken yerkürenin en büyüklerinden biri olduğunu dağlara, taşlara yazmaya devam ediyor. Kadın basketbolunda ise durum vahim!

Ligin daha ilk haftasında oynanan Çukurova-Fenerbahçe maçını 76-74 kazanan Mersin takımı az bir 22 yaş altı oyuncu oynatmadığı için hükmen mağlup sayıldı.

Kadınlar Avrupa Ligi'nde final oynayan bir takımın, bulunduğu ulusal ligin talimatlarını bilmemesini mi eleştirelim? Lig organizasyonunun dikkatsizliğine mi dem vuralım? Yoksa konunun hakemler üzerinden tartışılma yanlışlığını mı dile getirelim; bilemedim!

Altını çizmek istediğim konu, hakemlerin bu konudaki sorumluluğunun kaldırılması. Bir sürü farklı kategoride maç yöneten hakemlerin her kategorinin lüzumlu, lüzumsuz bir sürü talimatını bilmelerini istemek doğru da değil, gerçekçi de değil. Talimatlarla ilgili bugüne kadar hiçbir eğitim verilmeyen, hakem sınavlarında bu konudan sorumlu tutulup sınav yapılmayan insanları sorumlu gibi göstermek insafsızlık olur. Saha kenarında boynunda akreditasyon kartı ile dolaşan, ne iş yaptıkları belli olmayan bir sürü insan var. Bir zahmet birileri bu işleri kontrol etsin, hakem de işine konsantre olsun!

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp

Yazarın Diğer Yazıları