Top
30/05/2023

Türkiye yüzyılı olacak (mış)!

Sevgili okurlarım, bir seçim daha bitti… Memleketin yarısını sevince, öteki yarısını ise kim ne derse desin hayal kırıklığına uğrattı.

Türk toplumunun çoğunluğu demek ki böyle istiyormuş.

Saygı duymaktan başka diyecek bir şeyimiz yok.

Ancak bunu söylerken bazı önemli hususları gözden kaçırmayalım.

Sandıktan çıkan sonuç AKP takımı ve yandaş kesimin iddia ettiği gibi “Zafer” falan değil.

Sadece küçük bir oy çokluğu.

Seçimde kayda değer bir hile olmadığını biliyoruz.

Temiz bir seçim yaşadık.

Ama işin gözden kaçırılmaması gereken başka boyutları da var.

★★★

Erdoğan'ın ilk turda yüzde 50 artı 1 çoğunluğu yakalaması mümkün olmamıştı.

Pazar günü bu oranı bir miktar geçmeyi başardı.

Yüzde 52.16 aldı.

Kılıçdaroğlu ise yüzde 47.84'de kaldı.

Bu oranların anlamı açıktır.

Erdoğan seçimi kıl payı kazanmıştır.

★★★

Bir Cumhurbaşkanı düşünün, 85 milyonluk Türkiye'yi bu oy oranıyla beş yıl daha yönetecektir.

Geri kalan seçmen kitlesinin yaklaşık yüzde 48'inden oy alması mümkün olmamıştır.

Demek ki yaklaşık yüzde 52'nin desteği ile iş yapacaktır.

Bu oran yetmez…

Hele “Türkiye yüzyılı olacak” gibi büyük ve anlamsız konuşmaların hiçbir önemi ve esprisi olamaz.

★★★

Biz bu seçimleri nasıl kazandığını biliyoruz…

-Devletin bütün olanaklarını ve para kaynaklarını son demine kadar kullandı.

-Devletin TRT'si ve ajanslarıyla birlikte özel medyanın büyük bölümü de emrinde ve hizmetinde idi.

-Seçim öncesinde devletin bütün uçaklarını, araç ve helikopterlerini de cebinden beş kuruş çıkmadan tepe tepe kullandı. Muazzam bir propaganda ve beyin yıkama gücüne bu yollarla sahip oldu.   -Devlet parasıyla yaptırılan Anadolu isimli yarı uçak gemisini bile parti propagandası yapmak için oy avcılığına alet etti.

-Valilere, kaymakamlara ve bütün kamu görevlilerine emir kulları gözüyle bakıp kendi çıkarları doğrultusunda çalıştırdı.

-Deprem konutlarını bile ‘ben seçilemezsem nasihat alır ve evsiz kalırsınız' korkusuna dönüştürdü.

-Montajlı kasetler, montajlı pankartlar kullanılmasına göz yumdu.

-Özellikle Doğu ve Güneydoğu'da yaşayan milyonlarca vatandaşımızı ‘terörist' olmakla suçladı.

-Cami avlularında siyaset yaptı, nutuklar attı.

-Karadeniz'de çıkan Rus gazını seçim yatırımı olarak vatandaşa parasız dağıtmaya başladı.

Hangisini saymalı…

★★★

Emrindeki bunca devlet gücüne karşın, aldığı oy oranı sadece yüzde 52…

Şimdi Türkiye'yi her alanda bu oranla yönetecek, temsil edecek ve her konuda en önemli kararları yine tek başına almayı sürdürüp duracak.

Böyle sonsuz bir yetki (diktatörler hariç) dünyada hiçbir siyasetçiye, hiçbir devlet adamına nasip olmamıştır.

Beyefendiye denetim yok.

Soru sormak yok.

Sorulsa bile yanıt almak söz konusu değil.

Hele elinde, adına örtülü ödenek denilen tılsımlı (!) bir para kaynağı var ki, mucizeler yaratıyor.

Hesabının sorulması mümkün olmayan sonsuz bir para…

Nerelere hangi amaçla harcandığını bir Allah biliyor, bir de kendisi ve yakın ekibi.

★★★

Seçim öncesinde hep aynı dili kullandı…

“Hele beni bir seçin, sonra yapacaklarımızı o zaman görün!”

Yapacağız edeceğiz, her şey iyi olacak, enflasyon inişe geçecek!

Bu memlekette ucuz et, patates soğan kuyruklarına ilk kez onun döneminde tanık olduğumuzu unutmadık.

Ucuz yumurta kuyrukları da öyle.

★★★

Türkiye'nin olanaklarını milyonlarca sığınmacıya açan kendisidir.

Sonra onların oylarına talip oldu ve almayı başardı.

Aldığı yüzde 52'de onların da önemli payı var.

Yüz binlerce oyu kendisinden esirgemediler!

Bir seçim daha böyle geçti, Tayipgiller kazandı.

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp