Top
14/11/2013

CHP elini çabuk tutsun

Sevgili okuyucularım, partilere aday adaylığı için binlerce başvuru yapıldı. AKP'nin bu konuda fazla bir derdi yok. Nasıl olsa iktidar gücünü kullanacak, pek çok yerde seçime “Elimizdeki güçle odunu aday göstersek kazanırız'' anlayışıyla girecek.
İktidarın para sorunu yok. Medya ellerinde. Aday gösterilen herkes arkasına hem devlet, hem de medya gücünü alarak girecek.
Ama CHP'nin durumu farklı. İktidarın en büyük rakibi olan CHP'li adayları birkaç yer dışında, 100 metrelik koşuya 20 metre geriden başlayacak.
CHP bazı adaylarını açıkladı. Ama çok önemli yerler, özellikle Büyükşehirler var ki, oralarda kimin aday gösterileceği belli değil.
Şimdi aday adayları arasında büyük bir rekabet var.
Adaylar birbirlerini kötülüyor, hırpalıyor, demediklerini bırakmıyor ve yıpratıyor.
Özellikle önemli yerlerde kimlerin aday gösterileceğine parti genel merkezi karar verecek.
Gerçi 30 Mart yerel seçimlerine daha dört buçuk ay var ama zaman hızla geçiyor.
CHP, adaylarını en kısa zamanda açıklamalıdır.

* * *

Bu iş bir an önce yapılmalı, gösterilecek adayların alanlara, sahaya, araziye çıkması sağlanmalıdır.
Büyükşehir belediyeleri için artık ilin tüm nüfusu -köyler dahil- oy kullanacak. Bu, AKP'nin en son seçim oyunu.
Büyükşehirle uzaktan yakından ilgisi olmayan, ancak muhafazakar kimliği nedeniyle AKP'nin oy beklediği kitleler de bu seçimde belediyeler için sandık başına gidecek.
Dolayısıyla, gösterilecek her aday artık çok geniş bir alanda çalışma yapmak zorunda. AKP bu konuda devletin olanaklarını kullanırken, muhalefet partilerinin adayları zorlanacak.
CHP, adaylarını bir an önce açıklamalı ve onların önünü açmalıdır.
Böylece hem aday adaylarının yıpratılma süreci sonlanmalı, hem de adayların projeleri ile birlikte alanlarda çalışma yapmaya başlaması sağlanmalı.
Gecikmeler iktidara yarıyor, unutmayalım.

Vay gavat vay!

Saçları ve bıyığı boyalı olan Adana Valisi Hüseyin Avni Coş'un ahaliye söylediği sözler siyasi edebiyatta yerini aldı.
Bence kaşları da boyalıdır. Saçını bıyığını boyatan şahıs kaşını niçin boyatmasın ki!..
Ancak Tayyip, vali Hüseyin'e sahip çıktı.
“Ben valimi ona buna yedirmem!..”
Haklı yani!..
Şimdi vali yaptığı şahıs da zamanında kendisine sahip çıkmış, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı dönemindeki yolsuzlukları güzelce aklayıp paklamıştı.
O günlerde Tayyip hakkında rapor hazırlayan bir İçişleri Bakanlığı müfettişi daha vardı.
Candan Eren.
Candan Bey dosyaları incelemiş, büyük yolsuzluklar yakalamış ve raporuna yazmıştı.
Gel zaman git zaman Tayyip iktidar oldu…
Ve Candan Eren sürüm sürüm süründürüldü…
Kendisine karşı yasalar çiğnenerek yapılan bütün haksızlıklar için davalar açtı, hepsini kazandı ama sonuç değişmedi.
Tayyip'i raporlarıyla aklayan Hüseyin ise vali yapıldı.
Vali olduktan sonra ismi kadınlı erkekli, kadın doktorlu falan bir sürü olaya karıştı…
Bana teşekkür etsin, özel konularına girmiyorum.

* * *

Okuyucum Fikret Kuşçuoğlu bu “Gavat” olayını kafaya takmış, bir de güzel şiir yazmış.
Kendisine “Ellerine sağlık” diyorum.

GAVAT ŞİİRİ

Ağzından çıkanı, duysun kulağın
Utan makamından yapma vali bey
Sönecek balonun, geçecek çağın
Hakikat yolundan sapma vali bey

Kızınca adama gavat demişsin
Yakışmaz ağzına, ayıp etmişsin
Özür dilemeden çekip gitmişsin
Bozma rahatını, tepme vali bey

Çabuk tut elini, düzelt gafını
Gün akşam olmadan dile affını
Yer mi Adanalı gavat lafını
Haşlama halkını, yapma vali bey

Devlet erkanıyla seçkin zevatla
Tören alanında, kızla avratla
Sayın vali, ne işin var gavatla
Edepten adaptan kopma vali bey

Çok su götürecek, bu gavat sözü
Kavas dedim diyor, kızarmaz yüzü
İstifaya gider, bu işin özü
Utan makamından, yapma vali bey

THY uçağında ezan

İstanbul'dan okuyucum avukat Ergun Öztürk'ten bir faks almıştım. Ancak gündem yoğundu, bir türlü kullanamadım. Kısmet bugüne imiş:
“Sayın Emin Çölaşan, 3 Kasım 2013 günü Türk Hava Yollarının TK 2158 uçağı ile Atatürk havalimanından Ankara'ya uçarken, uçakta hoparlörden Kur'an ve ezan okundu.
Uçağın hostesine ‘Biz Suudi Arabistan'a değil Türkiye Cumhuriyetinin başkenti Ankara'ya
gidiyoruz. Biz Kur'an ve ezan okunmasına karşı değiliz ama bunun yeri camidir. Bunu protesto ediyorum, bu ne rezalettir. Lütfen pilota söyleyin de bir açıklama yapsın. Aksi takdirde durumu medyaya bildireceğim' dedim.
Pilot hiçbir açıklama yapmadı.
Durumu sizinle paylaşmak istedim.
Saygılarımla.”
Okuyucumun ilettiği bu olayı aklım almadı, dün kendisini arayıp bir kez daha sordum. Yazdıklarını doğruladı.

* * *

“Müslüman (!)” THY, iktidarın emrinde olan kuruluşlardan sadece biri.
Şimdi uçaklarda Kur'an ve ezan okutarak neyi amaçlıyor?
Uçaklarına Sözcü gazetesi almazlar, bütün yandaş gazetelerle doldururlar.
Yolcular protesto edince hosteslerden ve kabin memurlarından hep aynı şeyi duyarlar:
“Efendim bizim bu konuda bilgimiz yok. Uçağımıza sadece bu gazeteler geliyor, biz de onları dağıtıyoruz.”
Bu THY kafası apronda kurban niyetine deve kesmiş ve ülkemizi bütün dünyaya rezil etmeyi başarmıştı!
Şimdi Kur'an ve ezan okutmuş, çok mu!
Allah kabul etsin, günahlarını affetsin.

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp

Yazarın Diğer Yazıları