28 Eylül'de Koç Burcu'nun 4. Derecesinde Ay tutulması meydana gelecek. Bu tutulma Tam Ay tutulması olacak. Kanlı Ay tutulması da denmekte. Genel olarak tutulmalar 6 ay kadar etkili olsa da bu tutulmanın etkisini 45 gün kadar hissedeceğiz.  Koç Burcu'nda ki tutulmayı anlayabilmemiz için sembolizmini iyi kavramak gerek.
Yangınlar, aktif volkanlar, siyasi  liderlerin fütursuzca ve bencilce çıkışları, sansasyonlar, enerji kaynakları, güneş enerjisi, askerler, savaş, rekabete ve mücadeleye dayalı  ortamların oluşması, sporcular, kahramanlık yapanlar,  itfaiyecileri sembolize eder.

 
Tutulma Koç Burcu'nun 1. Dekanı'nda meydana gelecek. 1. Dekan; ateşlemeye, ev ve büyük orman yangınlarına işarettir.

 
Tutulma  Türkiye'nin 10. Ev'indeki Hades ve Admetos ‘un tam üstüne düşmekte. 10. Ev ise; cumhurbaşkanı ya da başbakan, hükümeti temsil eden kişi, iktidar kuralları, ünlü erkek kişileri temsil etmektedir.
Hades astrolojik sembolik anlam olarak; ölüm, fakirlik, büyük keder yaratacak durum, acı çekme, ölümcül hastalık demektir. Admetos ise; engel, kısıtlanma, derinlik demektir.

 
Bu semboliklerle, ülke genelinde üzüntü yaratacak vefatlara veya yönetimde söz sahibi kişilerin büyük sağlık sorunları veya vefatı,  ülkeyi yöneten kişilerin büyük bir kısıtlanma içinde olması, ülke yönetim şeklini değiştirmeye yönelik bir girişim fakat bu girişimin başarısız olması gibi etkileri söz konusudur.
Üke yönetiminde söz sahibi kişilerin alacağı hızlı, düşünmeden, alel acele alınacak kararlardan dolayı büyük zararlara, felaket durumlara işaret etmekte. İşin içinde Hades olduğundan dolayı, alınacak kararlar büyük kayıplara götürebilir ülkeyi.

 
Tutulmanın yöneticisi olan Mars, Türkiye haritasının 3. Ev'ine düşmekte. Mars'ın olduğu her alanda problem, saldırı, atak, savunma, harekete geçme enerjisi vardır.  3. Ev politik astrolojiye göre, ulaştırma, haberleşme, trafik, toplu taşıma, tüm iletişim araçları, eğitim sektörü, ilk öğretim ve liseye işaret eder.

 
Sosyal medya üzerinde ciddi baskılar, yaptırımlar söz konusu olabilir. Diğer medya organları üzerinde ki baskı artabilecek, yaptırımlar da aynı şekilde artacaktır.

 
Eğitimle ilgili konularda yeni uygulamalar söz konusu olabilir.
Özellikle bu dönem, dili sivri yazarlar, eleştirmenler, köşe yazarları üzerinde baskılar da aynı şekilde artabilir…