Top
Deniz Zeyrek

Deniz Zeyrek

deniz.zeyrek@radikal.com.tr

18/09/2023

Devlet ve adalet olmayınca!

Birileri bu yazımı okuduktan sonra, “Eskiden de böyleydi, farkındalığınız arttı” diyebilir.

Ancak ben buna katılmıyorum.

Memleket gerçekten eski kovboy filmlerindeki “vahşi batı”ya döndü.

CHP'nin İzmir kongresindeki kavgayı görmüşsünüzdür. Mübarekler sanki “İzmir'de Yunan'ı denize döküyor”!

Neyi paylaşamıyorsunuz arkadaş? Yumruklar olmadan sorunları çözemiyor musunuz?

Partide iktidar olmak için kendinizi bu hale sokuyorsunuz ama partinizi iktidara getirmek için hangi kavgayı/mücadeleyi verdiniz?

★★★

Sadece CHP'deki kavga mı?

Sözcü'nün dünkü nüshasının üçüncü sayfasında tam üç kadın cinayeti haberi vardı:

– Konya'da (Kasten öldürmeye teşebbüs suçundan yattığı) Cezaevinden izinli çıkan Neşet G., bir kadını 47 yerinden bıçaklamıştı. Öldürülen kadın, daha önce şiddet gördüğü için Neşet G. hakkında suç duyurusunda bulunmuş. (Düşünebiliyor musunuz? Sevgili Meslektaşım Barış Pehlivan yazdığı yazı nedeniyle hapse gönderiliyor. Bir katil izinli olarak çıkıp 25 yaşında bir kadını öldürebiliyor.

– Ankara Keçiören'de Serkan Ö., eski eşini bıçakla yaralayıp, sevgilisini tabancayla öldürmüştü. Birçok benzer vakada olduğu gibi bu vakada da Serkan Ö. hakkında uzaklaştırma kararı çıkarıldığı ortaya çıktı.

Gökhan Ç., 18 yaşındaki eski sevgilisini sırtından pompalı tüfekle vurarak öldürdü.

(Gündemde başka kadına yönelik şiddet haberleri de vardı.)

– Diyarbakır'da Abdulhamit Altan, dört çocuk annesi eşini pompalı tüfekle öldürmüş. Kurbanın kardeşi H.G., dün Abdulhamit Altan'ın mahkemeye çıkarılacağı adliyenin önünde bir tabanca ve 3 şarjörle yakalandı. Niyeti ablasının kardeşini öldürmekmiş.

(Şiddet anında sadece yumruklar konuşmuyor artık!)

“Çiğli'de Eğitim Araştırma Hastanesi'nde silahlı çatışma”

Böyle bir başlık güvenli bir ülkede atılabilir mi? Öğrendiğim kadarıyla cezaevinden çıkan biri, intikamını almak için köy basıyor. Bir yaralının getirildiği hastanenin önünde çatışma devam ediyor. Herkes silahlı, herkesin gözü kara.

★★★

(Vatandaş barut gibi)

Cumartesi akşamı Ankara'nın Çamlıdere ilçesindeyiz. Mısır almak için bir manavın önünde durduk. İki kişi bağırarak kavga ediyordu. İnsanlar bıraksa oracıkta birbirlerini boğazlayacaklar. O sırada gözüm tezgâhın üzerindeki bıçağa takıldı. Kavga büyürse bir cinayet aletine dönüşebilecek kadar büyüktü. Neyse ki ben manava girince kavganın taraflarından biri yanıma geldi ve benimle sohbet etmeye başladı. O sırada diğer taraf arabasına bindirildi ve gönderildi.

“Neden kavga ediyorsunuz” diye sordum. Kavganın tarafı olan manav, “Abi fiyatı pahalı bulmuş. Sanki ben belirliyorum bu fiyatı. Sattığımız hiçbir şeyi bir daha aynı fiyata yerine koyamıyoruz. Ben ne yapayım?” dedi.

Adam haklı, ne diyebilirim ki?

Sonra muhalif bir arkadaş “Çamlıdere'de herkes AK Parti'ye oy veriyor. Fiyat yüzünden kavga eden de büyük ihtimalle AK Parti seçmenidir” dedi.

“Sen de haklısın” dedim.

Sonuçta kimi kirayı, kimi karpuzun fiyatını bahane edip kavga ediyor.

★★★

(Hem zorlu hem güçlü insanların ülkesi olduk)

Pazar sabahı Çamlıdere'den dönerken ilginç bir trafik kavgasına denk geldim. Düşünün Pazar saat 09:30'da. 80'lerde üretilmiş çok eski bir araç (Renault 11 Flash) arkamdan son sürat geliyordu. Kendi güvenliğim için yol verdim. Beni geçtikten sonra önündeki taksiyi sıkıştırmaya başladı. Sağı ve önü dolu olduğu için taksici kendisine yol veremedi. Bir inatlaşma başladı. Güvenli bir mesafe bırakarak arkadan izledim. O eski araç, büyük bir hızla makas attı ve taksinin sağına geçti. En sağ şeritteki araç ile taksinin arasındaki dar alana girdi. Bir iki saniye sonra bir çarpışma sesi geldi. Aynalar kırılıp yollara saçıldı. Taksici hemen sağa çekti. Peşi sıra o eski aracın sahibi durdu. Kapıyı açıp taksiye doğru nasıl koştuğunu görmeliydiniz. Otoyolda duramadığım için yoluma devam ettim. Dikiz aynasından bakınca ne göreyim: Adam taksiciye saldırıyordu.

★★★

Herkesin çok gergin olduğu bir ortamda yaşanan kavgaların çatışmaların iki nedeni var:

– Bireysel silahlanma kontrolsüz bir şekilde artıyor.

– Herkes devleti (yargıyı ve kolluk kuvvetlerini) yetersiz bulup kendi adaletini ve güvenliğini aramaya/korumaya başlamış.

Düşünce ve ifade özgürlüğüne, muhalif siyasete karşı panter kesilen devlet ve yargı, gerçek suç(lu)lara karşı yetersiz.

Önlem alınmazsa bu durumun yarattığı kaos ülkeyi mahvedecek.

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp

Yazarın Diğer Yazıları