Top
Can Ataklı

Can Ataklı

canatakli@korkusuz.com.tr

30/05/2023

Nefret ettiğim ukalalıklar

CANIMI SIKAN ŞEYLER

Nefret ettiğim ukalalıklar

Seçim bitti.

Erdoğan hiç de eşit ve adil olmayan ve üstüne 2 milyona yakın vatandaş yapılmış yabancıların kullandığı oylarla seçimi kazandı.

Zafer gibi sunulan bu seçimin ardından, aslında AKP zihniyeti ile uzaktan yakından ilgisi olmayan ama sırf kendilerine değer verilmediği için küsen, bir de üstüne “Ben söylemiştim” sığlığına saplananların “ukalaca” söylemlerine tanık oluyoruz.

Bu iktidarın asla eşit olmayan, baskıcı, dayatıcı, her türlü ahlaksızlığın mübah görüldüğü bir ortamda gittiği seçimden hiç söz etmeyip sadece kendi hırslarına yenik düşerek muhalefeti suçlamaya kalkmalarına deli oluyorum.

Bunlardan biri ünlü bir araştırmacı.

Seçim sonucunu milimi milimine bildiği tafrasıyla hemen muhalefete akıl vermeye çalışan bu kişi “Bana inanmadınız ama yenileceğinizi söylemiştim” havasıyla üste çıkmaya çalışmış.

Oysa şunu sormak isterim:

“Nasıl oldu da milimi milimine seçim sonucunu buldun?”

Öyle ya, bu seçimde önceden kayıtlarda hiç görünmeyen milyonlarca yabancı oy kullandı.

Sonucu o yabancıların blok halinde Erdoğan’a oy vermesi tayin etti.

Araştırmalarda yabancı seçmenler hiç olmadığı ve onlara hiç sorulmadığı halde nasıl oldu da bu sonucu buldunuz?

İkinci tur oylamada gerçekten araştırma mı yaptınız yoksa ilk tur sonuçlarına bakarak ve iktidar ekiplerinin hazırladığı planı araştırma sonucu diye mi açıkladınız?

Bakın bu ünlü araştırmacı muhalefeti yerin dibine sokmak ve “Ben ne kadar haklıydım” diyebilmek için seçim gecesi neler yazdı:

İktidar partilerine ve R. Tayyip Erdoğan’a oy veren seçmenlerin sizinle eşit olduklarını anlayıp onları küçümsememelisiniz. Kazanmanız için Erdoğan’a oy veren seçmenlerin bir kısmından oy almanız gerektiğini anlamalısınız. Erdoğan’a oy veren seçmenler de dahil, bütün seçmenlerin beğeneceği ve benimseyeceği bir lideri partinize Genel Başkan seçmelisiniz. “Partimizin lideri kim olursa olsun, kazanmalıyız çünkü haklıyız” yaklaşımının yanlış olduğunu anlamalısınız. Her seçimden sonra “Oylarımız çalındı” bahanesine sığınan partili yöneticilere inanmak yerine tek gerçek olan kazanamadıklarını anlamalısınız. Yeteneksiz ve yetersiz bir liderle asla kazanamayacağınızı anlamalısınız. Partinizin liderinin yetersiz ve yeteneksiz olduğunu anlayamayan ve başka bir lider seçmeyen parti yöneticilerinden de vaz geçmelisiniz. Bu gerçekleri söyleyenlerin Tayyip Erdoğan’ı öven “yandaşlar” olmadığını size gerçekleri söylediklerini anlamalısınız. Ya da bu söylediklerime inanmayıp bana hakaret ederek aynen devam etmelisiniz ve bu durumda da kazanmak için 40 sene daha bekleyeceğinizi bilmelisiniz.

İşte bu ukalalıklara tahammülüm yok.

Hesapta bu iktidarı asla benimsemediğini ve gitmesi gerektiğini anlatmaya çalışıyor.

Ama işin özü “Yaşasın Erdoğan, sayende biz yine çok kazanacağız” demektir.

KAFAMI BOZAN ŞEYLER

Utanmazlığın fotoğrafı

Adamın adı Mutasım Abbas.

Suriye’de Türk Silahlı Kuvvetleri’nin verdiği destekle güya Esad rejimine karşı savaşan ve AKP iktidarı tarafından adı “Suriye Milli Ordusu” konulan çapulcu gruplarından birinin lideri.

Kurduğu sözde orduya Mutasım Tugayı adını vermiş.

Bu kişi meğer Türk vatandaşı yapılmış, tıpkı diğer oy kullanan 2 milyon yabancı gibi.

Adam gelmiş oyunu kullanmış.

Bir de fotoğraf çektirmiş ve sosyal medya hesabından paylaşmış.

Altına da şunu yazmış;

“Lider Recep Tayyip Erdoğan ile birlikte. Barışta da savaşta da sizinleyiz sayın başkan. Halkımıza ve devrimimize yardım edenlerle, batıla karşı hakla, karanlığa, ırkçılığa ve Nazizm’e karşı medeni İslam’la”

Bu utanmazlığın, hadsizliğin fotoğrafıdır.

Güya kendi ülkesindeki diktatöre karşı “özgürlük” mücadelesi veren bu adam başka bir ülkenin vatandaşı olup oy kullanıyor.

Bunu kendine yediriyor.

Bu iktidar da kendi vatanına ihanet eden adamı, bağrına basıp Erdoğan için oy kullandırıyor.

Türkiye’deki seçimi işte kendi ülkelerine ihanet eden bu utanmazlar sayesinde kazandılar.

MERAK ETTİĞİM ŞEYLER

Seçim gecesi neden bu kadar sevindiler?

Gören de zanneder ki 20 yıl sonra bir seçim zaferi kazanılmış.

O ne görgüsüz ve saldırgan bir kutlamaydı öyle.

Yüzbinlerce kişi sokaklara döküldü.

Koca TIR’lar kornalarını sürekli çalarak kentleri arşınladı.

Silahlar patladı.

Havai fişekler atıldı.

Nedir bu sevinç?

İktidara mı geldiler?

Bir türlü seçim kazanamamanın uğursuzluğunu mu yıktılar?

Oysa o sevinenler için değişen bir şey olmadı ki.

Seçimden önce neyse şimdi de o.

Sevinenler için eskisinden farklı bir şey yok.

Gerçi 2018 seçiminden sonra da benzer kutlamalar yapmışlardı.

Bu kutlamaları yaptıkları sırada bazı şeylerin fiyatı şöyleydi;

Dolar: 4.60 TL

Euro: 5.40 TL

Sterlin: 6.20 TL

Ekmek: 1 TL

1 litre süt: 3 TL

1 kg bulgur: 10 TL

1 kg pirinç: 14 TL

1 kg kaşar: 18 TL

5 litre yağ: 30 TL

Kıyma: 30 TL

Et: 35 TL

O gece boyunca sevinç çığlıkları atanlara 5 yılda bu fiyatların nereye çıktığını yazmıyorum.

Onlar biliyor.

Merakım, 5 yıl içinde tıpkı 5 yıl önceki trendde artarsa bunların fiyatı, yine aynı şekilde zafer çığlıkları atarlar mı?

Bu gidişle atarlar.

Demek hepsinin tuzu çok kuru.

Bunlardan yakınanlar bizlermişiz meğer.

BAŞIMDAN GEÇENLER

Oy kullandığım okul yüzümüzü ağarttı

Seçimin ikinci turunda, tabii ki yine 14 Mayıs’ta oy kullandığım Sabancı Lisesi’nde kullandım.

İlk turdaki yığılma yoktu bu kez.

Çünkü iki seçenekli bir pusulaya oy bastık ve sandığa attık.

Girmemle çıkmam 30-40 saniyede bitti.

Sandıklar açıldıktan sonra alınan sonuçları kat sorumlusu Ayşe hanımdan rica ettim.

O da oy kullanılan tüm sandıkların sonuçlarını cep telefonu ile çektiği fotoğraf aracılığı ile gönderdi sağ olsun.

Oy kullandığım okulda 13 sandık vardı.

Bütün sandıklarda Kemal Kılıçdaroğlu önde çıkmıştı. Toplam 13 sandıkta Kılıçdaroğlu’na 2 bin 100 oy çıkarken Erdoğan 1536’da kalmıştı.

Suriyelilere oy kullandırılmamış olsaydı, sanıyorum Türkiye genelinde de aslında bu sonuç alınacaktı.

BUNU YAZMAK GEREK

Erdoğan “tebrik edilecek” bir şey yapmadı

Muhalefet her şeye rağmen hala çok kibar.

Seçim sonuçlarını büyük olgunlukla karşıladı.

Seçimin sonucunu başta Suriyeliler olmak üzere yabancılar belirlediği halde buna bile ses etmediler.

Millet İttifakı’nın bütün genel başkanları Erdoğan’ı kutladılar.

Peki Erdoğan kutlanacak ne yaptı?

Adil bir seçim olmadı.

Aday olması anayasaya göre aykırıydı ama zorla oldu.

Diplomasını bir türlü ortaya koyamadı.

Hastalığı, milli güvenlik sorunu olduğu halde hala bunu gizliyor.

Devletin tüm olanaklarını sonuna kadar kullandı.

Seçimi önce bir savaşa sonra maça dönüştürdü.

Sürekli hakaret etti.

Doğru olmayan söylemlerle muhalefeti köşeye sıkıştırdı.

Milyonlarca yabancıyı kaşla göz arasında vatandaşlığa alıp oy kullandırttı.

Henüz kesin sonuç alınmadan halkın karşısına çıkıp Kemal Kılıçdaroğlu’nu yuhalattı.

Tamam seçim sonuçlarını olgunlukla karşılamak iyi hoş da Erdoğan’ı kutlamak neyin nesi?

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp