Top
Can Ataklı

Can Ataklı

canatakli@korkusuz.com.tr

04/07/2022

Fiyatların kabahati yok, soygunu yeni havalimanı yönetimi yapıyor

KAFAMI BOZAN ŞEYLER

Fiyatların kabahati yok, soygunu yeni havalimanı yönetimi yapıyor

Korkusuz’un dünkü manşetinde İstanbul’un yeni havalimanındaki yiyecek içecek fiyatları vardı.

Fotoğrafları da konmuştu.

Büyük boy pizza: 530 TL

Orta boy pizza: 245 TL

Sandviç: 110 TL

Kutu Kola: 63 TL

Bira: 150 TL

Su: 31 TL

Akıl alır gibi değil mi?

Dondurucudan çıkarılmış bir pizza 530 lira.

3 liralık su nasıl 31 lira oluyor, anlayan yok.

Haber pek çok internet sitesinde de yayınlanmıştı.

Hepsi de fiyatlara ateş püskürüyor.

İyi de bu fiyatlar niye bu kadar yüksek?

Korkusuz’un haberinin içinde var.

Dükkan kiraları Euro bazındaymış.

Üstelik yine Euro bazında bile çok yüksek kiralar talep ediliyormuş.

Bunu TL’ye çevirince ortaya anormal bir kira rakamı çıkıyormuş.

Böyle olunca da dükkan sahipleri kira bedelini ister istemez fiyatlarına yansıtıyormuş.

Bu durumda kötülük dükkan sahiplerinden mi geliyor?

Hayır kötülük büyük soygunu yapan AKP’nin müteahhitlerinde ve dolayısıyla devleti yönetenlerde.

Beş altı arkadaş var biliyorsunuz bütün ihaleleri onlar alıyorlar.

Milyarlarca dolar tutuyor bunlar.

Önce işi yapıp atıyorlar cebe parayı.

Sonra da bilmem kaç yıl işletip yine paraları topluyorlar.

Havalimanını işletenler de bunlardan elbette.

Yetmiyor topladıkları para, işlettikleri yerleri astronomik fiyatlardan kiraya veriyorlar.

Devleti yönetenler ise bu soyguna kayıtsız kalıyorlar.

Kiralar çok yüksek diye dünyanın hiçbir medeni ülkesinde bir malın fiyatına aşırı zam yapamazsınız.

Devlet bunu önler.

İstanbul Havalimanı’nın işletmesi “dilediği gibi kira istiyor, kiracılar ise kiranın tamamını satılan ürünlerin fiyatlarına ekliyor” bu olacak şey değildir.

Gerçek bir devlet bir havaalanı işletmesinin halkı böyle soymasına göz yummaz.

Tabii medeni ülkeler için geçerli bu.

Yapılması gereken devletin “Her neresi olursa olsun, halkın her yerde ulaşabildiği mal ve hizmetler, halkın zorunlu olarak gittiği yerlerde farklı fiyatlarla satılamaz” demesidir.

Devlet bunu uygulayabilse, yeni havalimanında yer tutmak isteyenler gelir gider hesabı yaptıklarında astronomik kiraları ödeyemeyeceklerini göreceklerdir.

Böyle olunca kimse buraları kiralamayacak ve şirket kiraları makule çekmek zorunda kalacaktır.

Oysa şu anda İstanbul Havalimanı işletmecisi, kiracısına “Ben seni soyarım, sen de git buraya gelen yolcuyu soy” mantığı ile işini yürütmektedir.

NOT: Kimileri “Havalimanı çok lüks, çok yeni, kiraların yüksek olması doğaldır. Ayrıca İstanbul’da birçok lüks mekânda fiyatlar çok daha yüksek” diyor, akılsızca. Lüks lokanta ve lüks otellere dileyen gider, fiyatını da öder, en önemlisi ne ödeyeceğini de önceden bilir. Yani buraya zaten parası olan gider. Oysa havaalanına girdiğiniz an buradaki hizmet veren dükkanlardan alışveriş yapmak zorundasınız. Zaten soygun diye tanımladığım şey bundan kaynaklanıyor. Rekabetin olmadığı yerde dilediğin fiyatı koymanın adı soygundur.

MERAK ETTİĞİM ŞEYLER

Cumhurbaşkanlığı helikopteri dolmuş seferi mi yapıyor?

Bursa, AKP Genel Başkanı’nı bekliyordu dün.

Ancak Erdoğan, Bursa’ya gidemedi.

Bir süre sonra Erdoğan’ın “soğuk algınlığı” nedeniyle istirahat ettiği açıklandı.

Erdoğan gidemeyince Bursalılar, AKP Genel Başkanvekili Binali Yıldırım ile yetinmek zorunda kaldı.

Ancak Binali Yıldırım ve beraberindekileri Bursa’ya götüren helikopter, birinci pilotun Bilecik semalarından rahatsızlanması sonucu ikinci kaptan tarafından Bilecik Jandarma Tugay Komutanlığı pistine acil iniş yaptı.

Rahatsızlanan pilot ambulansla Bilecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne kaldırıldı. Jandarma komutanlığında bir süre bekletilen Yıldırım, daha sonra gelen başka bir helikopterle Bursa’ya gitti.

Fotoğraflara baktım, Binali Yıldırım’ı götüren helikopter Cumhurbaşkanlığı helikopterlerinden biriymiş.

AKP Genel Başkanı Erdoğan devletin uçaklarını, helikopterlerini, araçlarını isteği gibi başkalarına da tahsis edebiliyormuş demek ki

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp