Top
Bekir Coşkun

Bekir Coşkun

bcoskun@sozcu.com.tr

21/05/2014

Kovulan gazeteciler kulübü…

Sanırım yazar olarak sayımız 300 civarında…
Muhabirleri, editörleri de koyarsanız binden fazlayız kulüp olarak…
Kovulmuş gazetecileriz biz…

*

Çok azımız patronu ihale beklemeyen, her türlü baskıya direnen, her şeye rağmen görevini yapan gazetelerde iş bulabildik…
Yürekli meslektaşlarımız kapılarını bizlere açtılar…
Ama çoğumuz işsiz…

*

Bizleri kovduran, bir görevi de basın özgürlüğünü sağlamak olan Türkiye Cumhuriyeti'nin Başbakanı'dır…
Televizyona çıkıp açıkça küfrediyor…
Dün canım kardeşim Yılmaz Özdil'e gelmişti sıra…

*

Baktı olmadı, patrona “Onların maaşlarını sen veriyorsun… Bunları nasıl barındırıyorsun… Kovmadığına göre demek ki sen de aynı görüştesin” diyor…
Kimi patron o an tutuşuyor…
Çünkü bir sürü kamburu var…
Başbakan'a telefon açıp ağlıyor mesela birisi:
“Üüüüüüüüü…”
“Kimsin?….”
“Errrkametksakütorekuyi Deezakakimilqqıiz…”
“Ağlama gereğini yap…”
“Anladım üüüüüüü….”
“Bak yine ağlıyor, nedir bunun icabı, tutacaksın koyacaksın kapının önüne…”
“Üüüüüüüüüü…”

*

Zıkkımın körü…
Buydu yüreğin ne diye gazete alırsın…
Malı götüreyim diye tabi…
Gazete sana kapıları açsın diye…
Biliriz…

*

Ey okur…
Sahip çık gazetecine…
Onun tek dostu, gücü, varlığı sensin…
Demokrasinin de ta kendisidir bu…
Bak:
Okur her sabah büfeye gider… De ki sandıktır o… Üstelik para vererek seçme hakkını kullanır…
Kimisi şarkı söyleyen yastık, bilmem karton tavşan verir okuruna, onu da koy seçimlerdeki kömürün, nohudun yerine…

*

Başbakan'ın diline bakıp yazarını, muhabirini, çizenini kovan patron kazanırsa… Onun gazetesini yine de alıp okursan eğer…
Bizler nasıl özgür olabiliriz?…
Nasıl?..

*

Kısacası…
Bizler yanarız yanmasına da…
Sadece okurumuzun yüreğinde bir yer isteriz…

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp