Milletvekiline…

*

Seni görünce ne yapmamı istersin?..
Toparlanıp saygı ile selam vermemi mi?..
Yoksa görmezlikten gelip dönüp gitmemi mi?..

*

İçimden ne geçsin mesela seni görünce:
“Saygın insan…”
“Adam gibi adam?..”
“Benim ülkemin milletvekili…”
Böyle mi?…
Yoksa:
“Saygı duyulacak yanı yok…”
“Adam olsaydın…”
“Benim milletvekilim bu değil” mi?…

*

Bugün kararı sen ver…

*

Siyasi tarihimizin en büyük hırsızlık soruşturması bugün senin oyların ile ya soruşturulacak, ya da üzeri örtülecek…
Bugün…
Daha da açıkçası; bugün senin oyların ile yoksul insanların hakkı ya aranacak, ya da aranmayacak…
Dahası:
Türkiye'nin soyulup çalındığı gibi çok ciddi bir iddia, bugün ya hukuka götürülecek, ya da karanlığa gömülecek…

*

Bak bu yemini sen ettin:
“Devletin varlığı ve bağımsızlığını, vatanın ve milletin bölünmez bütünlüğünü, milletin kayıtsız ve şartsız egemenliğini koruyacağıma; hukukun üstünlüğüne, demokratik ve laik cumhuriyete ve Atatürk ilke ve inkılaplarına bağlı kalacağıma; toplumun huzur ve refahı, milli dayanışma ve adalet anlayışı içinde herkesin insan haklarından ve temel hürriyetlerden yararlanması ülküsünden ve Anayasa'ya sadakatten ayrılmayacağıma; büyük Türk Milleti önünde namusum ve şerefim üzerine ant içerim…”

*

Şeref…
Namus…
Bu yemin senindi…
Artık sen bilirsin…

*

Bugün, sana oy veren insanların, atölyelerde yokluk sınırında çalıştığı saatlerde…
Çocukların okullarda şarkı söylediği, sancılı gecede uyumamış hasta yaşlıların uykuya daldığı, annelerin mutfaklarda akşam sofrası için biri kırk yardığı saatlerde…
Allah'a inanıyorsan, ikindi ezanı okunduğunda…
Ülkenin dört bir yanında alnı açık, masum, tertemiz insanlar, onurlu bir yaşam için çırpındıklarında…
Aynı saatlerde, oy kullanacaksın…

*

Sen bilirsin?…
Bir milletin gözü sende olacak…
Elini vicdanına koy…
Sana güvenen insanları satacak mısın, satmayacak mısın?..