Top
Bekir Coşkun

Bekir Coşkun

bcoskun@sozcu.com.tr

18/01/2015

Reklam arası…

Cumhuriyete “reklam arası” dediler…
Geliyorum diziye…

*

İlk denemesinde düşünce, at istemez padişah…
“Ben yürüyeyim” der…
Yönetmen:
“Ama madem Osmanlı oldunuz sefere çıkıyorsunuz… At olmadan Viyana'ya kadar yaya git git bitmez, o bakımdan…”
Padişah:
“Ama düşerim… Şimdi diklenmeyeceğiz, dik duracağız… Bindiğin zaman ne oluyor, adeta düşme noktasında yukarıdasın…”

*

Merdivenden inme sahnesine böyle geçildi…
Merdivenlerin iki yanına 16 Türk Devleti'ni temsilen tarihi giysileri içinde muhafız alayı askeri koydular…
Görüntü muhteşemdi:
Bıyıklar takma…
Mızraklar oklava…
Kalkanlar sac kavurma…
Zırhlar soba…
Saray zaten kaçaktı…

*

(Tam bir “inme” sahnesidir o, unutma…)

*

Hoşuna gitti…
Hangi merdivene yönelse, tarihte kalmış, asker görünümlü eski askerlerin koşup yerlerini almalarını istedi…
Askerlerin hepsinin adı Necdet‘ti…

*

İşte…
Bunu görünce, yaklaşan milletvekili seçimleri nedeniyle çok duygulanması gerektiğini düşünen hanım kardeşimiz milletvekili o tiviti attı…
“O resmi iyi okumalı… Muhteşem bir zeka… Tabi Cumhurbaşkanımızın zekası… 600 yıllık imparatorluğun 90 yıllık reklam arası sona erdi…”
O resmi kendisi iyi okusa:
Soyulmuş Türkiye‘yi unutturma tablosu o…
Aşçının leğenlerini, bahçıvanın süpürge saplarını, kürkçünün bıyıklarını, sobacının borularını geri alması halinde, geriye don gömlek kalmış millet reklamı olduğunu görecek…

*

Ben size söyleyeyim:
Artık içiniz rahat olsun, bu kadar saçmalamaya başladıklarına göre işin sonudur… Bunca gayriciddilikten ciddi bir şey çıkmaz…
Beş ay daha seyredin…
Dizi bitiyor…

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp