Londra…
Roma…
Brüksel…
Stockholm…
“Gavur” gavura kızdı…
İsrail'in katliamına Batı kentlerinde tepki var, on binlerce insan bir anda sokaklara çıkıp dünyanın sessiz kalmasını protesto ediyorlar…
Bizim Beyazıt Meydanı'nın türban eylemcilerinden ses çıkmıyor…

* * * * * *
O sinirlendiğin Fransa..
Paris karıştı…
Lion…
Lille…
Marsilya…
Neredesin Kayseri, Konya, Rize, Urfa, Erzurum?..

* * * * * *

Palalarla, satırlarla bizim çapulculara saldırdınız… Özgürlük, doğaya saygı, hukuk, temiz siyaset, ahlak, terbiye istedikleri için…
Sabahlara kadar bebekleri öldürüyorlar…
Hani ses?..

* * * * * *

Kutuyu, kasayı, kol saatini savunmak için meydanları doldurdunuz da, Gazze'nin karagözlü çocuklarını parçalıyor bombalar…
Kılınız kıpırdamıyor…
Vatikan ayaklandı…
Neredesin Kocatepe?..

* * * * * *

Sebep?..
Çünkü buraya kadardı Müslümanlığınız…
Türbanı takıp bir iş kapana, cami altı dükkanı yapana, cipe binene, ihaleyi alana, yeşil alanı kapatana, sermayeyi ele geçirene kadar…
Saf Müslümanlar'ı, sokaklara döktünüz her gün…
Şimdi ise imamınız orada oturabilsin ve bu menfaat ortaklığı bozulmasın diye çıkıp soramıyorsun da:
“Hani Rabia?…”

* * * * * *

Sözüm; bunlara inanıp peşlerine takılanlara:
Gözümüze sokacaktınız dört parmağı…
Hadi şimdi parmaklarını cebine soktun, tamam da… Kafan henüz dışarıdayken kaldır sor:
Müslüman Müslüman'ın kafasını keserken para, bomba, silah gönderiyorsun, şimdi niye sesin soluğun çıkmıyor?..

* * * * * *

Kaldır başını bir kere olsun sor mübarek…
Sor…
Allah'ını Muhammed'ini seviyorsan…
Sor…