Küba gazeteleri “Bir değil, iki cami yapmak istiyor” diye müjdeyi verdi…
*
Bulgurunu, pirincini dışarıdan almaya başlayan tarım ülkesi Türkiye'nin, hiç olmadı cami ihraç etmesi iyi bir şey..
Başımıza bomba düşerse diye ödünç füze alıyorsun, minare veriyorsun…
Kazanca bak…
*
Polisin kaskı Amerikan…
Bu demişti ya “kubbeler miğferimiz” diye…
Kaskı dışarıdan alıyorsun, kubbe veriyorsun….
Ticarettir bu…
*
Küba; dört bir yanından 55 senedir Amerikan ambargosu ile çevrili… Saldırılar altında aç kalmış, çıplak kalmış, yokluk içinde süper güce direnmiş, sömürge olmaya razı olmamış ve dünyanın hayranlığını kazanmış bir ülke…
Okuma yazma oranı yüzde 100…
İnsani gelişme endeksinde 52'nci sırada, Türkiye 92'de…
İşsizlik; yüzde 1.6…
Üniversiteli işsiz yok…
Sanat, bilgisayar, teknoloji, spor, bilim ana okulundan başlıyor…
Söylemesi ayıp; laik bir ülke…
İlk kez birisi cami satmaya geliyor…
*
Cumhurbaşkanı gitmişken görse…
Mesela Türkiye'de Milli Eğitim Bakanlığı okullardan Atatürk köşelerini kaldırırken, Küba'da sadece bir tek yabancı devlet adamının heykeli vardır:
Atatürk'ün…
Havana'da Salvador Allende Bulvarı ile Zapada Caddesi'nin kesiştiği yerde, çiçekli bir bahçe ile bezeli…
Kaidesinde İspanyolca ve Türkçe “Yurtta sulh, cihanda sulh” yazar…
*
Bunun ne anlama geldiğini anlayamazsan, tabii ki Kuzey Amerika'dan miğfer alıp, Güney Amerika'ya kubbe satmaya kalkarsın…
*
Küba gibi küçük bir ada devletinin, bu büyük başarıyı nereden yakaladığını sorsa gitmişken…
Onun yanıtını da Fidel Castro büyük söylevinde açıkladı:
“Biz devrimciliği Atatürk'ten öğrendik…”
